=(
=(

hani bazı çocuklar olurdu biz küçükken. sadizm eğilimine sahipti bu çocuklar. kedilerin kuyruklarına teneke bağlamaktan, köpeklerin üzerine benzin döküp yakmaktan hoşlanırlardı.onlardan köşe bucak, ölümden kaçar gibi kaçardık. ama ne kadar kaçarsak kaçalım onlardan, eninde sonunda bizi bulur, hayatı burnumuzdan getirirlerdi.bir şekilde evimize kadar girmeyi başarır, oynamaya kıyamadığımız oyuncaklarımızı ele geçirir ve onları dikildiklerine pişman ederlerdi.bize düşen bu katliama seyirci kalmaktı çünkü bilirdik ki itiraz etsek oyuncaklar yerine bizim kolumuzu bacağımızı kırardı o çocuklar. dişimizi sıkar, gözlerimizi kapar ve içimizden 10’a kadar usul usul sayardık. 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 9.1, 9.2, 9.3…zaman bir türlü geçmek bilmezdi.arada bir gözlerimizi açar, açtığımız gibi kapatırdık gördüğümüz manzara karşısında. dilimiz dolanır, kaça kadar saydığımızı unutur, baştan başlardık saymaya.sonra geldikleri gibi gürültülü bir şekilde giderdi o çocuklar evlerine. yüzlerinde o bilindik katil sırıtışı olurdu.onlar gider gitmez oyuncaklarımızın başına geçer ve savaştan yeni çıkmış, harap olmuş ve bitap düşmüş oyuncaklarımıza bakar ağlardık. dikilebilir olanları hemen anne hastanesine kaldırırdık ama bazıları için artık çok geçti…işte biz yas tutmayı böyle öğrendik.