öyle garip bir zaman.öyle garip bir zemin.vatani vazife yapmaya gelmiş olmakla vatani vazife adına yaptığın işlerle yüzleşmek insanı bir anlamda iki yüzlüleştiriryor.bazen kendimi esir kampında bazen se dikdatör bir sahibin uşağı olarak hissediyorum.yaşına, başına, karakterine bakmadan gösterdiğin eşi benzeri görülmemiş saygı seronomileri aslında içe doğru nasıl bir saygısızlaşmaya doğru sürüklendiğini görmek belki de “tepki” kelimesinin gerçek manada nasıl birşey olduğunu bize öğretiyor.her yerden, her tipten, her kültürden farklı insanın bir potada eritilmeye çalışıldığını görüncede potanın niye bu kadar sert olduğunu idrak ediyorsun.façacısıyla, oğlancısıyla, temizlik hastasıyla, tuvalette cinsel dürtülerini tatmin edeniyle, her gece “estağfirullah” çekeniyle, sövgünün edebiyatının tüm inceliklerini sergileyenleriyle böyle garip bir mekan askerlik.not: çarşı iznindeyim ve yazacak pek vaktim yok. askerlik bittikten sonra acemilik boyunca tuttuğum anılarımı paylaşıcağım.
yorumlar
Öncelikle hayırlı teskereler.Yazı çok kısa olmuş diyesim geliyor ama çarşı izninde yazılmış bir yazı olduğu için bunu anlayışla karşılamak zorundayız sanırım. Fakat, bu yazıyı daha da anlamlandırmak için her haftasonu izninizde bir internetkafeden, o haftalık hissiyatınızı, günlük tarzında bu blog yorumlarına eklerseniz, bu blog çok enteresan gözlemler yapılabilmesine imkan sağlar.Yazıyı tutuyorum. Her pazar da ziyaret saatinde yeni yaşanmış ne var diye gözlemlemeye geleceğim. Umarım bir askerin web günlüğünü her haftasonu buradan takip edebiliriz. Sanırım bu site içinde ilginç bir ilk olur bu günlükler.
hayırlı teskereler,bende takip ederim,gerçi çarşı izninde o kadar yapacak şey varken bir daha ne zaman yazarsınız bilemiyorum ama yazarsanız ben buradayım.
Zordur askerlik. Bunu cok iyi anliyorum. Gececek kardesim. Sabirli olman lazim. Bu yazinin altinda sana moral verecek cok arkadasimizin oldugunu düsünüyor, hayirli tezkereler diliyor, cabukca acemiligi atlatmani diliyorum…
hayırlı teskereler,sayılı gün çabuk biter,şafak kaç?
hayırlı teskereler,şafak kaç?
erkeklerin askerlik ve çapkınlık anıları anlatmakla bitmez..
öz ve güzel bir anlatım..hayırlı teskereler..
şafak 65 (başka yok!)biz arkadaşlarla aramızda şafak kelimesini “shafuck” olarak yazıyoruz. bunu da söylemeden geçemiyeceğim.günlük bahsine gelince; 28 günlük acemiliğim boyunca anı tuttum. yaşadığım ve yaşanan şeylerin tümünü yazmaya çalıştım. aslında bu hesap da o günlüğümü yazmak için açılmıştı. geçen hafta yazdıklarım ismiyle müsemma “öylesine”ydi.o günlüklerim epey bir yekün tutuyor. yaklaşık 400 sayfalık A5 kağıdına yazıldı. bunları çarşı izinlerinde kayda girmek zor. sivile dönünce mutlaka yazmayı düşünüyorum.fakat aynı günlük işini ustalık döneminde yapamadım. sanırım içsel bir dürtü bu. çünkü acemilikte yazmaya karşı o kadar hırslıydım ki; not defterimden kopardığım sayfaları kalemimle beraber kamuflajıma gizler -zira görünmesi yasak- ne zaman fırsat bulsam hemen yazardım. kah ayakta, kah çök modunda, kah içtimalarda hemen cebimden çıkarır yazardım. fakat şimdi aynı şevk kalmadı bu sefer kitap okumaya yöneldim…bir de yazdıklarım ürkütüyor beni. çünkü yazdığım anılar beni askerlikten soğutma yasasından hüküm giydirecek kadar hiciv içeriyor. fakat askerde bir de şöyle bir trajik gerçekle karşılaşıyoruz ki; asıl askerlikten soğutan komutanların kendisi. yani asıl yargılanması gerekenler onlar. gerçekten tüm bunları anlamak için yaşamak lazım. şu an yaşıyorum. yaşamışlara geçmiş olsun, yaşayacaklara da kolay gelsin.yaşamıyacak olanlar da yorum yapmasın. zira askerlik kışlada durduğu gibi durmuyor…
bizden sonra çok değişiklik olmuş.
İLGİNÇ BİR HADİSE;geçen gece acele bir haber geldi. bir komutanın evinde elektrik arızası çıkmış ve acil müdahale etmek gerekiyormuş. 4 kişi hemen hazırlandık. araç şoförü, 2 tane elektrikçi bir de ben. evine gittik. elektrikçi arkadaşlar daireye çıktılar bende şoförle dışarıda “bir cigara yapıştır”dım. daha daha sigaramız bitmeden elektrikçi arkadaşlar geldi. sorun; şalterin atmasıymış. kaldırıp geldiler…İLGİNÇ BİR DİYALOG;koğuşların olduğu bölümde genellikle dolaplardan ufak veya büyük yollu çarpmalar olabiliyor. genelde parfüm ve kolonya gibi araçları da izinsiz kullanıyorlar. bu mevzudan hareketle bir arkadaşın söylediği şu sözleri daha iyi anlayabiliriz:
HANİ ÖZGÜRLÜK GİBİ BİR ÜTOPYA VARYA… AYNISI İNTERNET İÇİNDE GEÇERLİ.PİLLİDEN GELEN MESAJI AYNEN YAZIYORUM: