Eşek bile bir tek Anamın sözünü ikiletmezdi. Bizi hiç sallamayan bu eşek Anamın yoldan gelişini görünce “hazır ol” pozisyonuna geçerdi. Eşek bile Anamın Osmanlı kadını olduğunu biliyordu.Bizleri büyüttü başka illere gönderdi, babamın dünyadan ayrılışı ile tek başına kalmasını istemedik. Yanımızda kalsın, yaşlandı, dinlendin istedik. Söz geçirebilseydik başaracaktık ama Osmanlı kadınına söz geçmiyor. Sık sık yanına gitmeye çalışıyoruz ancak iş nedeni ile her zaman izin kullanamamak sorun oluyor. Osmanlı kadını ya başkasının yanında bile kalmak istemiyor.Aklıma geldikçe beni eşek kadar hayrete düşünerek bir ineğimiz vardı süt sağılması gerekiyor ve anneme yardım etmek için kovayı alıp yanaşıyorum. Bu inatken süt sağmak mümkün değil. Gidip bakkaldan alıp kovaya doldurayım diye düşünüyorum ama Anamdan kaçmaz. Zaten ineğin şişen memeleri beni ele verir. Üzerine bir de Anamdan fırça yemek var. Anladım ki bu inek elleşmekten hoşlanmıyor.“Ana ben yemeği yaparım sütü sen sağ” demekten başka yapılacak bir şey yok.O bana yüz vermeyen inek Anamı görünce nasıl da süzülürdü. İşte bu sahne beni delirtirdi. Planlarımın arasında ilk Kurban Bayramında o ineği kesmek yer alırdı.İnek kesildi ama Anam çok üzüldü. Böyle olmaz bari yenisini alalım dedik o da bize ötekinin yaptığını yaptı.
yorumlar
şu eşek ile ineğin yaptığına bakın hele:))eski topraklar böyle otoriter oluyordu, şimdiki bayanlar ise otoriter olayım diye ilişkilerini zedeliyorlar.
bizim kadınlarımız böyleydi gerçektende..bizlerde yok malesef onların asaleti..bozulmaya özümüzden kopmaya başladık..benimde anne annem böyleydi..dağ gibi bir güçtü arkamızda onu kaybettiğimizde bütün dağlar yıkıldı ardımızdaki…okul görmemişti ama herkesi hazırola geçirmeyi bilirdi bunun için bakışı yeterdi..evde hergün misafir dolar taşardı…hepsine sofralar kurulurdu…belli maddi imkanlarla geçinen o ev bereketlendikçe bereketlenirdi…hele bayramlarda misafirlerin bir kısmını göndermeden diğerlerini alamazdık o kadar kalabalık olurdu.. ardı arkası kesilmezdi…ne zaman anne annem gitti ..ne misafir kaldı ne bereket…ne güzel anılara götürdün benide barıalast…onlar gerçek osmanlı kadınlarıdır…biz halimize yanalım
eşek eşeklik etmiş, inek ineklik etmiş:)ama Osmanlı kadını yer mi hiç, hepsini hizaya getirmiş.günümüzde evdekine bile söz geçiremeyen kadınları düşününce, neyse düşünmemeye karar verdim:)
dedemlerinde bir atı var atı ben bağlamaya kalktığım zaman elimi ısırmaya çalışır zıplar falan rahat durmaz ellerim zincire sıkışır acır.Ama dedem gelir bi ıslık öttürür at neredeyse zinciri boğazına geçirecek gibi hizada durur dedem tek eliyle bağlar zinciri at kıpırdamaz bile. Oysa 1 aydır yemini suyunu samanını arpasını hep ben veriyorum anlayamadım bir türlü nedir bu hayvanın derdi…
Thing düşüncelerini ifade ediş biçiminin kırıcı olabileceğini düşünmüyormusun hiç?Tamam en azından bir kaç kişi alıştı senin bu çıkışlarına ama kirlilik yaratmıyor mu bu “hakaret dozlu” eleştriler.Aşağıda birine kel demenin bile dava sebebi olacağı yazıyorken hani biraz daha sakin olup “beğenmedim” desen sanırım daha az itici olursun…Sana veya fikirlerine karşı değilim tek karşı olduğum onları ifade ediş biçimin…
küçük emrah kıvamında gördüğün yazıları katılıyorum vatan millet sakarya diye giden yazılar tamam ama sanki bu konu biraz daha farklı yani bailık osmanlı kadını olsada içerikte daha farklı şeyler anlatılıyor gibi geldi bana.
BUNU okuyunca bizde senin gibi düşünmüştük
Yazıda ajitasyon olayı yokken nasıl Küçük Emrah kıvamında dediğinizi anlayabilmiş değilim.Buradaki olay otoriter kadınların yaptırım güçleri bu konudaki en yakın tanıdığım ise anamdır.Anamın otoriterliği çevresindeki insanlar üzerinde etkisini gösterirken, aklının olmadığına inandığımız “hayvan”ların bile bu otoriteyi nasıl algıladıkları ve ona göre nasıl tepkiler verdikleridir.Ben saatlerce dil dökerim, nazını çekerim bir kere sütünü sağdırmaz, ama annem tek kelime etmeden yanına geldiğinde hayvanın ruhu değişmiş gibi bir tavır sergiler.Sanırım yazıları okuma ve algılama konusunda sıkıntı var, bol bol okumanızı öneririm, bu hem önyargılarınıza hem de içinizdeki düşman egonuza iyi gelecektir. Siz kitap okurken de biz bu konuyu kendi aramızda tartışırız, muhabbet dozunda.
Osmanlı Kadını olan her ailenin bir büyüğü vardı eski toprak olanlar bunu gördü, yeni nesil bu olguyu sadece okuyarak tanıyacak.onları bu kadar otoriter aynı zamanda çok sevilen yapan özellik neydi bilmiyorum ama ben bile yelkenleri indirirdim.onlara bu yakıştırmanın yapılması yani “Osmanlı kadını” denilmesindeki neden Osmanlı döneminde kadınların kendini yaptığı iyi işlerle ortaya çıkarması olabilir diye düşünüyorum.mesela “Osmanlı tokadı” var bu da sert vuruşlar için söylenir.
kadın diye bu otoriteye sahip olanına derim ben.
Her anada vardır biraz,
anaçlık ve ailesini koruma isteğinden de kaynaklanıyor olabilir.zamane anneleri biraz farklı geliyor bana, hele Amerika’da anneleri çocuklarına hiç bakmıyor.bu yine Türk kadınlarının bir güzelliği bence.
yavruları söz konusu olunca kirpi bile aslan kesilir.
Başı Rahmet Ortası Mağfiret Sonu Günahlardan Arınma Olarak Tanımlanan Şehri Ramazan Necatınıza Vesile Olsun İnşallah.
amin, inşallah.ne güzel dilekler bunlar, resim de çok güzel.
teşekkür ederim, tüm dualarınıza katılıyorum.resime özel bir emek verilmiş ayrıca teşekkür ederim.
torpil mi geçiliyor hıh:)
ne torpili bebecik:)
resim torpili:)
kimseye torpil geçmedik hepsi bir:)..sanada ayrıca güzel bişeyler yaparız bebecik..bi isteğin olursa