Çocukluk döneminden yeni yeni sıyrılıyoruz. Artık hayatımıza sorumluluklar girdi. Bunlar klozetin kapağını kapatmak, anahtarı kapının arkasında bırakmamak ve varsa küçük kardeşimiz uyandığında komşudaki annemize haber vermek olsada sorumlulukturlar.
çocutuk o zamanlar
Artık dersler bize bıkkınlık verecek düzeye gelmeye başladılar. Kimimiz okuldan eve geldiğimiz zaman hemen yaparken kimilerimiz de yatmadan önceki 1 saate de bırakırdı. Hatta bazılarımız abartır ödevinin olduğunu hatırlaması için yatması gerekir. Hele birde ödev resim-iş dersinden ise vay halimize.Şimdi kim boyayacaktı o kocaman resim defterini. Baştansavma bir resim çizsek olmaz mı?Bu biraz iyi bir ihtimal zira resim-iş dersinin birde iş kısmı var ki en zoru budur. 3 boyutlu çalışmalar istenir mesela her ay. Sizin aklınıza son anda geldiyse yapılacak şey çok azdır. Ya kıvrak zekalı bir yakınınızdan yardım alacak ve bir elektrik süpürgesi kutusundan ev yaparsınız ya da olayı tamamen akışına bırakır öğretmenim unuttum demeyi göze alırsınız.Sınıf arkadaşlarımızda sınıf içinde ilişkilerimiz ise artık daha farklı bir boyuttadır. Önceden cinsiyetin bir önemi yokken artık kızlar bir arada erkekler bir arada toplanmaktadır. Hafif bakışmalar falan vardır fakat işe nasıl başlanır kimse bilmemektedir. Okul bahçesinde sizden büyük öğrenciler size örnek olacak davranışlarda bulunuyorlarsa hele birde okul lise ile bitişikse bu olaylara başlamak o kadar kolay oluyor.
çocukluk
Son sınıf öğrencileri ağaçların altında otururlarken yanlarına top kaçırmak suretiyle ne konuştukları dinlenir ve daha sonra bu dinlemeden akılda kalan söylemler yarım yamalakta olsa yaşıtınız olan karşı cinse aşılanır.Mantık ağır basmaya başladığı zaman çocukken yaptıklarınızın ne kadar salakça şeyler olduğunu düşünmeye başlarsınız ama bunu diğer arkadaşlarla daha konuşamazsınız. Biraz zaman geçmesi gerektiğini düşünüyorsunuz çünkü onlar sizin bu dediklerinizle dalga geçebilirler.Yeterli zaman (6 ay) geçtikten sonra arkadaşlarınızla bu konuları konuşabilirsiniz. Hatta geyik denen muhabbet çeşidini de ilk kez icraa etmiş olacaksınız bu konuşmalar ile. Üzerine saatlerce konuştuğunuz “lan ben küçükken fotosentez yaparmışım ne salakmışım” benzeri cümleler sizi bayağı eğlendirir.Bir dönem mahallenin tüm çocuklarında il veya ilçe spor klübüne yazılma hastalığı görülmektedir. Bulaşıcı bir hastalık gibi bütün veletlere bulaşan hastalık en fazla 3 sene sürmekteydi. Herkes kendi girdiği spor klübünü öve öve bitiremezdi. Gerçekten yetenekli çocukarın adı adeta şehir efsanesi gibi bütün çocukların ağzında dolaşırdı.
“Cihan varya omzunda top tutabiliyor bir hareketler yapıyor çocuk görsen ağzın açık kalır” deyip durulmaktadır…Artık yaş 10 ile 12 arasındadır…
yorumlar
Arkadaşım judoya çağırmıştı kursa. Birşey var zannedip gittim. Meğer hocanın bileğine bilmem kaç tene dikiş atmışlar bizim mahalledeki Erdem abi onun yardımcısı olarak devam ettiriyormuş kursu. Tabi gırgır şamata. Sağlık topuyla futbol oynuyoruz. Minderleri 3-4 kat dizip hiç atamadığımız taklalarla uğraşıyoruz. Hentbol, basketbol falan oynuyoruz. Judoyla alakalı yaptığımız bir ekşin yok. Sonra böyle 2 ay geçti hoca geldi. Ben gaz dolmuşum judo bea ismi karizma ulan falan diyorum. Adam düşüşleri öğretmeye başlamasın mı. Mindere düşersin ne güzel de cıvıklık falan yapınca direk basketbol sahasına düşüş. Dışardan bir gören olsa düşünemiyorum. Çocuğun biri kalkıyor kendini yere atıyor. Kalkıyor yere atıyor. Arkaya düşüş, yana düşüş. Sonra hareketlere falan geçtik tatil bitti içimizde patladı 🙂
İlahi thing.
ilahi bir kişiliğe sahip zaten o açık 🙂