Çaycının ne günahı vardı? Adamcağız yeni demlenmiş çaydan bir bardak getirmiş, teşekkür edeceğine iş önlüğü takmamış diye fırçalamıştı.Temizlikçi odayı temizlemiş ve azar işitmemek için birkaç kez de gözden geçirmiş, kapıda çağrılmayı bekliyordu.-Kaç kere söyleyeceğim size avizenin taşlarını iyice temizleyin diye, çağırın şu Güler’i,Temizlikçi kız titreyerek içeri girer,-Buyrun efendim.-Kızım sen anlamıyor musun? Sana taşları yıkamanı söylemedim mi?-Söylediniz efendim.-Eee, neden yıkamadın? Silme, silince bezin lekesi kalıyor, yıka, kurut tekrar yerine tak demedim mi?-Efendim..-Tamam tamam sus bir daha olmasın, bu son uyarım.Nihayet’i gönder.-Anlaşıldı efendim.Avizenin taşlarını sökünce tekrar takılamayacağını bir türlü söyleyemeden odadan çıkan Güler gözleri yaşlı bir şekilde sekretere, “Halim bey sizi çağırıyor” dedi.Kendini işine adamış bir kimya mühendisi olarak başladığı şirkete, önce ortak olmuş sonra ortağının yurt dışında faaliyetine devam etmesinden dolayı kalan hisseyi de alarak genç yaşta şirket sahibi olmuştu. Şirket çalışanları Halim bey için üzülüyordu. Daha bir yıl öncesine kadar bırakın çalışanlarını, bir karıncayı bile incitmeyen adam ne hale gelmişti. En ufak bir olumsuzlukta çığırından çıkıyor, yanında kim varsa kalbini kırıyordu. Sahibi olduğu şirket, tıbbi ilaçların yanı sıra bitkisel ilaçlarda üretiyordu.Halim beyin agresifliği ise yakın zamanda eşini kaybetmiş olmasından kaynaklanıyordu.Elim bir trafik kazası çok sevdiği eşini kendisinden koparmış genç yaşta yalnız kalmıştı.Öyle ki ne babası ne annesi ne de sığınabileceği bir kardeşi vardı. Eşi ile mutlu giden hayatı bir anda tersine dönüvermişti. Şimdi hiçbir şeyden zevk almıyor, içine kapanık bir hayat sürdürüyordu.Japonya’dan gelen heyeti karşılamak üzere havaalanına giden şirketin müdürü Bülent bey, Halim beyi telefon ile arayarak misafirlerin kalacağı otelin nedenini bilmediği şekilde rezervasyonu iptal ettiklerini söyledi.Bunun üzerine küplere binen Halim bey kendinden yaşça büyük olmasına rağmen müdürünü de bir güzel fırçadan geçirmiş misafirleri şirkete getirmesini bir çaresine bakacağını söylemişti.Bu arada odayı düzenleyen Güler’e,-Bugünden itibaren yazlık evin bakımından sen sorumlusun.Nihayet’e söyle yanına her türlü iş için eleman versinler ve sizi oraya bıraksınlar.Ev akşama hazır olsun.Dedi.Sekretere durumu bildiren Güler de hazırlıklara başlamış toplanan elemanlar ile birlikte yazlık evin yolunu tutmuşlardı.

Güler, eşinden ayrılmış otuz yaşında hayata tutunmaya çalışan gözü pek, açık sözlü mert ancak bakımsız bir kadındı. Evliliklerinden olan bir çocuğu yakalandığı hastalığa yenilmiş ve okula başlayamadan vefat etmişti.Kira olan evinde üç yıldır tek başına yaşayan Güler’in de kimsesi yoktu.Tek dayanağı işi ve gizli aşkı idi.İşe gireli bir yıl olmuştu.Kapıda misafirleri karşılamak için bekleyen Halim bey etrafındakilere neler yapmaları gerektiğini tekrar tekrar söylüyor bir aksaklık olmasını istemiyordu.Gelen heyet ile yapacakları iş anlaşması çok önemliydi. Bülent bey heyeti şirkete getirdi.Karşılamadan sonra toplantı odasına geçtiler. Tanışma faslı ve iş ön görüşmesinden sonra öğle yemeği için dışarı çıktılar.Bu arada Güler’i telefon ile arayarak durumu öğrenmek istedi.İlk defa temizlikçi kızla telefonda görüşüyordu.Güler’in telefondaki ses tonu Halim beyi bir anda etkilemişti.-Afedersiniz, ben Güler hanımı aramıştım.Dedi.Yumuşak tondaki sesi ile temizlikçi kızı da şaşırtan Halim beye,-Buyrun efendim ben Güler.Dedi.-Pardon.Bir an sesini alamadım.Ne yaptınız evin hali nedir?-Efendim iki saatlik işimiz kaldı.Yapılmasını istediklerinizi yaptık genel temizliği yapıyoruz.-Güzel teşekkür ederim, bitince beni ara kolay gelsin.Dedi Halim bey.Kalbinin derinliklerinden yükselen bir sıcaklık bütün bedenini kaplamıştı.Demek temizlikçi kızın konuşması ve şivesi düzgündü, daha önce neden fark etmedim diye düşünürken kendi kendine, “kızı karşında hiç konuşturmadın ki nerden bileceksin” dedi, bu mırıldanmayı duyan Bülent bey “efendim birşeymi istediniz?” diye sordu.Halim bey,-Şu temizlikçi kız, işini iyi yapıyor, onu diyordum.-Haa, doğru gerçekten işini severek yapan çalışanlarımızdan birisidir.Dedi Bülent bey ve ekledi “isterseniz yemekten sonra misafirlere İstanbul’u ben gezdireyim, siz evde beklersiniz” dedi.Bir an suskun kalan Halim bey,-Tamam güzel olur.Teşekkür ederim.dedi.Uzun zamandır patronundan teşekkür almayan Bülent’in morali tavan yaptı ve büyük bir şevkle yemekten sonra misafirleri alarak İstanbul’u gezdirmeye başladı../..