“Bu DVD, ambalajı açıldıktan 8 saat sonra içerdiği portakal suyu devreye girecek ve kendini imha edecektir.”
Birkaç ay önce Bueno Vista-Disney tarafından ABD’de satışa sunulan kullan-at DVD’ler şimdilerde Fransa’ya da gelmiş. 2,4€- 3,4€ fiyatla CDiscount mağazalarında satışa sunulan DVD’ler FDD Technology tarafından geliştirilmiş ve Thomson tarafından ticari hale getirilmiş.
DVD-D (D:Disposible) olarak adlandırılan bu sistemde veri katmanı ve koruma katmanı arasına, turunç bazlı, oksidasyonu sağlayan bir katman daha yerleştiriliyor ve DVD ambalajından çıkarıldıktan sonra devreye girerek verileri silmeye başlıyor. 8 saat sonunda arabanıza asacak başka bir “radar önleyici”ye daha sahip oluyorsunuz.ABD de 6$’dan piyasaya sürülen bu DVD-D’ler; çevreci kaygılarla (her ne kadar tümüyle geri dönüştürülebilir olduğu söylense de bunu sağlayacak bir sistem geliştirilmemiş.) fiyatının pahalılığı, çeşit ve satış noktalarının azlığı gibi sebeplerle pek tutmamış.
Fransa’da 50 kadar film ve yaygın bir dağıtım ağıyla piyasaya çıkmasına rağmen “portakal sulu” bu DVD’lerin geleceği de pek parlak gözükmüyor…
yorumlar
4 milyona dvd kiralayabiliyorken niye 8-10 milyona satin alip cöpe atayim..
kalitede bir değişiklik yoksa bu normal dvd’lerin de çok ucuza üretilebildiğini gösteriyor, turunç katmanı filana da gerek kalmadığından daha bile ucuz olabilir hatta… bunlarla uğraşmak yerine neden ucuz dvd üretip satmıyorlar o halde?
onu akıl edememişler.
Filmi seyrediyosun, bana tavsiye ediyosun, ben de senden ödünç alamıyorum filmi almam gerekiyor. Tabi, oksidasyonlu dvd-d’nin kopyalanmasının mümkün olmadığını kabul edersek…
Aslında bu DVD’lerin fiyatı, umduğumdan da uzun bir süre boyunca pahalı kaldı. Ben bir iki yıl içerisinde, fiyatlarının aşağı çekileceğinden ümitliydim. Ancak gel gelelim, film şirketlerinin baskısından olsa gerek, bu DVD’lerin fiyatı hiç ucuzlamadı. Sadece birkaç satıcı, ellerinde kalan dvd’leri çıkartma yolu olarak onları biraz daha ucuza satmayı denedi ki o da dvd’lerin yaygınlaşması için yeterli bir girişim olmadı sanırım.
Bir de şunu düşünüyorum ki, açılımı Digital Video Disc olan bu oyuncakların, data depolama için de kullanılabilmesine karşın, bu yönlerinin neden çok vurgulanmadığını bilmiyorum. Adı video diski olan bir materyalde video harici bir uygulamanın saklanacağını bildirebilen bir isme sahip olması gerekliydi.
Öte yandan, piyasada, boş dvd’lerin 1$ gibi bir fiyattan satıldığını da hesaba katarsak, film şirketlerinin dvd pazarından ne kadar kârı olduğunu kestirmek pek güç değil aslında.
8 saat verileri koruyabilen bu dvdlere anlam veremedim açıkcası.düşünsenize alıyorsunuz bir film,evinize geliyorsunuz.başladınız filminizi seyretmeye.sonra bir telefon geliyor.acil çağırılıyorsunuz.-yok hayatım gelemem,dvd aldım da onu seyrediyorum.gelirsem 8 saat sonra portakal suyu devreye gircek,seyredemem sonra.6 dolar vermişim ben buna.film bitsin gelecem hayatım.-iyi misin sen,gel ben sana sıkma portakal içirecem…
Digital Versatile Disc,.. ancak elbette pink’den herhangi bişiyi doğru bilmesini beklemediğimiz gibi bunu da bilmesini beklemiyoruz,..
Bence çözüm, dvdrip yada divx. Vestelin ve philipsin çok güzel ve el yakmayan playerları var!
doğru bilen adam vic vega bildiriyore. Atina…
onu da hack’lerler. açarsınız dvd kutusunu, portakal devreye girer. sonra şişesi 5 dolara satın aldığınız “dvd safer”ı (güzel isim buldum) dvd’nize püskürtürsünüz ve… hoşçakal turunç, hoşçakal.
şimdi bu portakal asit, eğer asit ise hafif sabunlu bezle silerek asiti bazla redoks tepkimesine sokup ekarte edebiliriz değil mi tabi oluşan tuzuda gene hafif nemli bezle sileriz olur biter..yok olmadı sizi divxe ve p2p e davet ediyorum..
mehmet açar’ın siyah hatıralar denizi’ndeki elemanlar 80’lerdeki tüketime, kağıt peçetelere bir türlü anlam veremiyorlardı. bir de bunu duysalar garibanlar..