Dinlenecek bir mekan var mı bu dünyada?Çalan telefon, ‘Nasılsın?- İyiyim, sen nasılsın?Bu mudur? İyi miyim?Şimdi neyi paylaşmış olduk. Ne resmi ve hikâyeden bir hal hatır bu. Tamamı yalan…Bir tatil istiyorum: nasıl? Annemi bu on beş günde düşünmek zorunda kalmayayım,ablam bir sokak ötede ve göremiyorum diye dert etmeyeyim, şirketteki yalan dolan aklıma takılmasın. ‘Faturaların ödeme tarihi ne zamandı, dur gecikmesin’ olmasın.‘O, nasıl, aradı aramadı, gider gitmez; ömrüme kalır mı- hepsi ziyan mı olur?’, olmasın.Sadece deniz olsun ve sadece ben. Telefon olmasın, internet olmasın, televizyon sesi hiçbir yerde yok.Sizi şu aradı Leyla Hanım, şunlar şunlar not bıraktı, şunlar şunlar cehennemin dibini yumurtlayıp, sizin temizlemenizi istedi.‘AAAAAAAA!’ diyebileceğim bir mekan var mı acep?Bu yüzden tatil de mümkün değil. Tatile gitsem dahi yine çevre, yine insanlar; yine görevler…Kızım biz seni çok merak ettik.- Anne ben yıllardır yalnız yaşıyorum.- Tamam kızım. (Kızgınca ve içerlemiş bir sesle)Böyle bir tatil de tatil olmaz ki…Bir ameliyat olursun, başında en yakın üç arkadaşın. Biri de sevgilini öğrendiğin de ortadan yok olur, ne oldu ya? Arkadaşımdın, yok değilmiş… O beni aday adayı görüyormuş, artık aramıyor.Gece gündüz yanımdaydı. Canı sağ olsun. Yine de benim ameliyat sonramda yanımda bir tek o vardı, el olsa da. Aday adayı dese de…İşte tüm bu ıvır zıvırların olmadığı bir mekan, ben bir yere gittiğimde dünyada benimle birlikte geliyor, tüm olanlar, olacaklar, olamayanlar, oldurmaya çalıştıklarım, çalışmadıklarım; oldurmaya çalışmadığım ve vicdan azabı da duyduğum mevzular, çok çabalansa da vicdan azabı hissetmediğim konular da geliyor ve bunlardan dolayı hesap sorulmalar da geliyor.Kendimle hesaplaşmalarım, hiç girmediğim hesaplar, girip da paçamı kurtaramadığım hesaplar da benimle birlikte geliyor ama ben tatil yapmak istiyorum. Tatilde bunların olmaması lazım, dünya derdinin bir yana konulduğu/ bırakıldığı yerdir tatil. Böyle bir mekan var mı? Dinlenebileceğim tek bir an?Çok yorulduğumu hissediyor ve kaçmak istiyorum ama nereye? Gidebileceğin her yere bunları da götürüyorsan hiç tatil yapamıyorum demek. Bu da molasız devam etmek demek. Peki, molasız devam etmek nasıl bir yük? Kim nasıl bir cüretle yükleyebilir bunu insanın omzuna. Mola yok, yola devam. Bu mudur? Budur. İstemezsen, kabul etmezsen; kabul etmiyorum deme şansın var mı? Yok. Kuzu kuzu ol, lütfen biraz kendini kandır, nasıl bilmiyorum ama kandır. ‘A ne güzel tatil, çok güzelmiş. Cennet olmalı!’ de, en ince ses tonunla. O anda gözlerinin kenarları değil sadece dudak kenarların kırışacak, bu yüzden yalan söylediğin ortada olacak ama olsun. Kandır.Kandırmalısın çünkü bu yol devam ediyor, hem de ister, ‘Mola, evet var.’ de, ister, Bu nasıl iş, Molasız hayat olur mu?’ de.Fark etmiyor. Yol devam ediyor. Durum senin kendini kandırıp kandıramaman da bitiyor. Kandırma düğmemi bulamıyorum. Acaba var mıydı böyle bir düğmem?