Beyaz bastonuyla merdivenleri ağır ağır indi adam, bir eliyle de korkuluklara tutunuyordu. Herzamanki oturduğu ağacın gölgesini bulmakta zorlanmadı. Boş gözlerle bir yerlere bakıyor, ama göremiyor…Sadece, kuş sesleri sokakta oynayan çocuk seslerine karışıyordu. Ama adam bunları hayalinde canladrabildi, derin bir nefes aldı. Otuz beş – kırk yaşlarında, oldukça da yakışıklıydı. geniş omuzları, kuvvetli kasları yaşlı annesinin özenle temizleyip ütüleyerek giydirdiği kısa kollu gömleği ile daha bir canlı görünüyordu. Saçları özenle taranmış bakımlıydı.Yaşlı anne bankadaki işlerini halletmek için çıkarken komşu ablaya, göz kulak olmasını söylemişti.Komşu kırkını geçmiş, seneler önce eşinden ayrılmış, yanlız yaşayan biriydi. Gerçekten ablaydı, Gözü gibi bakardı hep adama. Pencereden baktı, adam oturmuş kendine bakıyor, sanki içerisini gözlüyor gibi geldi kadına. O zamana kadar farketmediği, istemediği halde, uzun uzun o da gözlerini ayıramadı adamdan.Ocağa bir kahve koydu, döndü pencereye, adam hiç değişmemiş, gözleri pencereye mıhlanmıştı sanki… kahveyi taşırmamak için döndü mutfağa, gözü aynada kendine ilişti. Yeni kestirdiği saçlarını parmakları arasında şöyle bir taradı. Gitti iki fincan aldı, doldurdu kahveleri.-Gel birer kahve içelim. diye seslendi adama. Niye zahmet ettin abla diyerek adam kapıya yöneldi. Bir kat çıkacaktı zaten ve kaç kere de çıkmıştı o merdivenleri. Kadın kapıda karşıladı adamı, elinden tutarak kapıyı kapattı.Birden bir hoş oldu kadın. Bambaşka duyguya kapılmıştı, eli hala admın elindeydi… Utandı bir an, bıraktı elini, yüzü kızardı, ama adam görmedi, içi rahatladı. Havadan sudan konuşarak içtiler kahveleri. Kahveleri içerken kurtulmaya çalıştı bu duygulardan, ama beceremiyordu… İçine giren kurt dürtüyordu habire kadını.-Biliyormusun saçımı kestirdim yeni dedi. Akşam da boyadım.-Çok güzel olmuştur muhakkak dedi adam.Bak dedi kadın, elini tuttu adamın, saçlarına götürdü. Aynı duygudan titremeye başladı kadın. Adama adama belli etmemeye çalıştı ama nafile… Saçlarını elleyişiyle kadın eriyordu. Tuttu admın ellerini aşağıya, göğüslerine indirdi.Adam şaşkın; Ama abla dedi, ama… Boş ver ablayı dedi kadın, dudaklarını yapıştırdı adamın dudaklarına. Yatak odasına yönlenirken, adamın “ama abla” deyişleri mırıltıya dönüştü. Kör tutmamıştı, tutuldu…Ama abla!