Karagöz ile Hacivat
Karagöz ile Hacivat

Türk tiyatrosunun temelini oluşturur Karagöz ve Hacivat. Rivayete göre Ulucami mimarı kellesinden olmamak için işlerin gecikmesinden sorumlu tuttuğu sivridilli ve komik ikiliyi Orhan Gazi’ye gammazlar. Neticede iki nüktedan işçinin kelleleri gider ya artık pişmanlık fayda etmez.Ölenin ardından “badem gözlü” edebiyatı işler ve Şeyh Küşteri padişaha bu ikilinin konuşmalarını taklit eder. Geleneksel gölge oyunumuz da böyle başlar.İşte bu Karagöz oyunu, Şeyh Küşteri’nin hayal ağacı’nda başlatıp Dümbüllü’lerin devam ettirdiği ortaoyunundaki Kavuklu – Pişekar atışmasına, oradan da günümüz televizyon ekranlarındaki “Komedi Dükkanı”na kadar taşınır.

Tolga Çevik
Tolga Çevik

Tolga Çevik “Komedi Dükkanı nereden çıktı?” sorusuna her ne kadar yandaki resimle cevap verse de geleneksel Türk Tiyatromuzun modernize edilmiş güzel bir örneğini sahneye taşıdığını da göz ardı etmemek lazım.Komedi Dükkanı’nda çalışan “arkadaş” oyunculuk yapmak ister. Saf ama iyi niyetlidir. Yönetmenin ona verdiği işleri ve rolleri yerine getirmekle mükelleftir. Tıpkı Pişekar’ın Kavuklu’ya iş bulması gibi. Pişekar, Kavuklu nun sırtından geçinmek ister, tıpkı yönetmenin “arkadaş”ın sırtından geçindiği gibi. Yönetmen her şeyi bilir görünür, “arkadaş” ise saftır ama taşı gediğine koymasını bilir. “Arkadaş” bir türlü yapım şirketinden parasını alamamaktadır ve müzmin bekardır. Kavuklu da meteliksiz adamdır ve gönlü aşka meyillidir. Örnekleri çoğaltmak mümkün…Bknz. Kavuklu ile Pişekar