bildirgec.org

‘Neil Amstrong, kapsülün son basamağına adımını attığında, kendisi de dahil tüm dünya soluğunu tutmuştu. Tarihte ilk kez bir insan, dünya dışındaki bir kara parçasına adımını atacaktı. Son bir hamle ile kendini havasız boşluğa bırakarak ay’ın tozlu yüzeyi ile kucaklaştı. İlk adımını attığında dudaklarından dökülen ‘Bu benim için küçük ama insanlık için büyük bir adım’ cümlesi, 20. yüzyılın en gösterişli ve en inanılmaz olayını özetliyordu…’ Peki insanlık için büyük olan bu adımın, aslında ‘insanlık için büyük bir yalan’ olabileceği ihtimalini hiç sorguladınız mı? Amerikalılar, o günkü teknolojik şartlar dahilinde gerçekten Ay’a gidebilmeyi başarmış mıydı? Yoksa bir takım şüpheli beyinlerin iddia ettiği gibi bu tamamen rakipler karşısında üstünlük sağlamaya yönelik ‘psikolojik bir göz boyama’ dan ibaret koskocaman bir yalan mıydı?İşte kitabımızda bulunan başlıklardan bir kaçı:Ay’a Ayak Basıldı (mı?)Kennedy’i Kim Öldürdü?Evrende Yanlız mıyız?Peaerl Harbor. Japonlara Kurban Edildi!Beynimizi Kim Kontrol Ediyor?Dünyayı Kim Yönetiyor?Mars’daki Yüz Kimin?Saddam Kimin İçin Çalışıyor?AIDS Biyolojik Bir savaş Silahı mı?Avrupa’nın altındaki el:GladioPrenses Diana Kaza mı. Suikast mı?Zamanda Yolculuk Yapan Gemi: Philadelphia Olayıhttp://www.timas.com.tr/kitap.php?id=425

ana sayfada geçen komplo teorisi ile ilgli bir yazıyı görünce geldi aklıma. uzun zamandır bu konuda yazmak istiyordum. gerçi birazdan gidip yarınki matematik sınavıma çalışmam lazım ama hazır gelmişken yazayım.

yaws geçen sene “ipler kimin elinde” diye bi kitap okudum. “aya gerçekten gittik mi” “uzaylılar varmı” “kenedy öldürüldümü, suikastemi kurban gitti?” “diana kazamı geçirdi yoksa öldürüldümü” vs başlıklar altında 12 tane falan olayı incelemişler.

ya yani nedir bu arkadaşlar başım döndü benim. artık neye inanmamız ve neye inanmamız gerektiği konusunda iyice şüpheye düşmeye başladım. dünyada milyonlarca entrika dönüyo -ki siz bunun farkındasınız ve bana bu yazıyı okurken günaydın janset diyosunuz- ama ben bunları daha yeni yeni farkediyorum ve soruyorum “ya ben yarın öbürgün hayata atıldığımda ne halt edicem arkadaşlar?, beni kim ne için kullanıcak, farkında olmadan kimlere ne gibi yardım yataklıklarda bulunucam. kim beni kendi çıkarı için birinin öldüğüne yada bir kazanın meydana geldiğine inandıracak? hergün tvde çıkan yarışmalar, haberler hepsi düzmeceymiş. doktorlar bile yalan söylüyolar artık. siz doktora gittiğinizde sizi iyileştirmeyi değil, sizden nası daha çok para koparacaklarını düşünüyolar. aylar önce hürriyet gastesinde adamın biri çıkıp yaptığı düzmece haberleri bir bir anlattı. eee? ben nası yaşiyacam arkadaşlar. artık ben de yolda giderken insanlara şüpheci gözlerle bakıp nerden ne çıkıcak diye bekliyorum. paranoyak mı olalım kardeşim? yaws biri bana yardım etsin. bu böle gitmez! ben kafayı yerim yarın öbürgün! (off ne doluymuşum be!) almanlar yahudileri katlediyolarmış, yahudilerde sırpları, amerika da japonları. geçen trt’de çıkan bi diziyi seyrettim. almanların yahudileri öldürmesiyle ilgili amerikalılar mahkeme kuruyolar ve sorguluyolar bu almanları. e suçlu kim? yada şöle diyelim masum kim? herkes birini öldürüyo zati? ya ben kafayı yerim arkadaşlar yok olmaz böle! kullandığımız tüm iletişim araçları birileir tarafından kontrol ediliyo, elin amerikalısı ne sıçtığınıza kadar biliyo, kendi insanlarını öldürüyo, ya cidden ipler kimin elinde? hayır siz bunları bilmiyo diilsiniz de ben bunları bile bile nası yaşıyoruz onu anlayamadım. insan geleceğinden okrkuyo yaws. neyse çok uzadı, ben böle arada dolar taşarım da biriniz sakinleştirsin beni 🙂