Bugün evime gelirken günden güne insanlığın dahada bittiğini, yozlaştığını gördüm yine. İnsanlığın günden güne eriyip gittiğine seyirci kalmak gerçektende kolay katlanılır bir acı değil maalesef!Sizlerde biliyor musunuz hangi toplumda yaşadığımızı? Yada benim gibi düşünenler varmı acaba onu düşünüyorum şimdi? Her zaman söylüyorum, çirkinliklerin örtbas edildiği, gözbağcı yanı ağır basan bir dönemde yaşatılıyoruz. Bu her konuda böyle. Gerek sosyal, gerekse siyasi yaşamda. Sosyal yaşamda; burjuvazi her pisliği yapıyor göz göre göre, görevi… Kendimizi bu kafalarla içten içe biz yıkıyoruz aslında, yine göz göre göre… Uyuşturucuda doğal, eşcinsellikte doğal, ensestide doğal yapacaklar, uğraşları o! Eşcinsellik deyince yanlış anlaşılmasını istemem. Evet, eskiden herkes gibi bende aşağılıyordum ahlaksızlık diye. Şimdi ne övüyorum, nede aşağılıyorum. Bir insanlık durumu diye düşünüyorum. Düşmalıkla, yadsımakla bir yere varılamaz, diyorum. Aşağılamakla hiç… Ben sadece herşeyin bukadar saptırılmasına katlanamıyorum! Al gülüm, ver gülüm davasına! Hırsızlıklar, cinayetler, kazalar bile değişmiyor bu ülkede; yineleniyor sadece! Bireyin yüce, kutsal özgürlüğü, hep yalnışlardan yana… Kazanmanında ötesinde etik kural istemiyor şu rezil yeryüzü topluluğu! Mesela; bireyin kutsal özgürlüğü, uyuşturucu kullanma hakkınıda içermese olmazmı? Yada insanları zehirleme özgürlüğünü! Milyarlarca dolar getirisi olsada! İnsanları süründüren, çirkefe bulanmış dünyada, yabanıl doğanın ürünü, özgür yaratıklar olarak yaşayıp gideceğiz ne güzel!!! Zaten nezaman zor durumda kalmadan özgürlük kelimesini alır ki insan ağzına! Farkına vardırmak için, illede kulağını çekip, çelme takıp uyarıdamı bulunmalı doğa! Tepe tepe kullanıyorsun, eskiyor gövdendeki aygıtlar diye! Yada, dahada kötüsü çelme takıp öğrenip öğrenmediğini test etmeden bomboş yaşanmış hayatı gerimi almalı elinden…!