Ali Kemal Sunal
Malatya’nın Doğanyol-Gökçe Beldesi’nde, 11 Kasım 1944’de doğan Ali Kemal Sunal, 7 yaşına kadar hayatını Malatya’da geçirdi. Annesi evhanımı, babası ise işçiydi. Ailenin en büyük çocuğu Kemal Sunal’dı. 7 yaşından sonra çocukluğunu İstanbul/Küçükpazar’da geçirdi.
Ortaokul yıllarına kadar utangaç birisi olsa da ortaokul da neşeli bir kişiliği olan Sunal, Vefa Lisesi‘ne yazılmıştı. Öğretmeni Belkis Bakır’ın istekleri üzerine baba Mustafa Sunal, oğlunun tiyatro eğitimi görmesine sıcak baktı. Kenter Tiyatrosu‘nda Deli İbrahim oyununda oynayan Sunal, seyirci tarafından çok beğenilmişti.Bülent Kayabaş ile Pendik Tiyatrosu‘nda tanışan Kemal Sunal, belki de hayatının en iyi arkadaşı ile tanışmıştı. Pendik Tiyatrosu’na fazla ilgi gösterilmeyince kapatılmak zorunda kaldı.
Bülent Kayabaş
Kabare Tiyatroları‘na geçen Kemal Sunal, Münir Özkul‘un gözüne girmeyi başardı ve 1973 yılında Ertem Eğilmez‘in yönettiği Tatlı Dillim filmiyle sinemaya adımını attı.
Münir Özkul
Ertem Eğilmez
Tatlı Dilim Filmi’nde büyük sanatçılarla birlikte rol alarak adını 7’den 70’e duyurdu. İnek Şaban, Çöpçüler Kralı ve Davaro gibi rolleri ile sevenlerinin gönlünde taht kurdu.1974 yılında evlenen Kemal Sunal, Gül Sunal ile mutlu bir hayat yaşadılar. Ali Sunal ve Ezo Sunal adında iki çocuğa sahip oldular.
Kemal Sunal ve Gül Sunal
Ezo Sunal ve Ali Sunal
1977’de yılında Antalya Film Festivali’nde En İyi Erkek Oyuncu ödülünü alan Sunal, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü’nden mezun oldu. 1995 yılında üniversiteyi bitiren Kemal Sunal, master yapmaya başladı. Hayatı boyunca birçok filmde rol oynayan Sunal, 3 Temmuz 2000 tarihinde Balalayka filmini çekebilmek için bindiği uçakta kalp krizi geçirerekhayata veda etti.
yorumlar
Kemal SUNAL ölmedi kalbimizde yaşıyor.O bir efsane, o bir kitap, o bir hayat kitabı.Sanki oynadığı filmler sırf bu adam oynasın diye yazılmış sanki Rabbim bu adamı bu filmlerde oynasın diye yaratmış.
Allah Rahmet eylesin. o, Barış Manço ve Cem Karaca ülkemizin efsanelerindendir.
@nazokiraze çok haklısın. Onlar, bizim ülkemizin efsaneleri.
kemal sunalüstad
Kemal Sunal, Bülent Kayabaş, yaptıkları rolu bu kadar yapmacık oynayan birilerini daha görmedim, hiçbir zaman gülemedim kendilerine, son derece de sulandırılmış rol yaptıklarına inanıyorum, buna Müjdat Gezeni de ilave ederim..Neden bu kadar yüce olduklarına da hala inanamıyorum..
sana katılıyorum.
Şener Şen’ i tek geçerim..
aynen
Müjdat Gezen sanat merkezine gidip üstad dedikleri bu kişiden ne öğreniyor insanlar, onu da merak ediyorum..Dişini boyayıp darbukatör Bayram ın ilerisine geçememiş bir kişiden..O kesesini doldururken, ruhlarını boşluklarda tatmin etmeye çalışan bir sürü genç insanımız..Yazık doğrusu, başta konservatuar eğitimini geçlerimize sağlayamayan sayılarını sınırlı tutan devlete yazıklar olsun..
Wong Fei Hung ?devam edeyim mi..
dinliyorum. pazar pazar pek bir hislerime tercüman gördüm sizi sayın PBK. tüm düşüncelerimi dillendirdiniz. bir kuble de yeni nesil komediyenler hakkında görüşlerinizi alsak? hee, bir de levent kırca eski programını yeniden tedavüle sokmuş. o konuda da yorum alabiliriz.
Pekii,Cem yılmaz ı güncel ve başarılı buluyorum, filmlerini beğeniyorum ama aşırıya kaçmaması gerekiyor..Yılmaz Erdoğan kaliteli espriler yapıyor ama yetiştirdiği grup kendisinden daha iyi..Levent Kırca da yılgınlık var, daha fazla bıyık uzatıp sarhoş rollerine ağırlık vermemeli, halk sıkıldı bu rollerinden, artık köşesine çekilip, haftada bir üniversitede ders vermeye gitmeli..
leslie nielsen?
Süperrrrrr, kendisine çıldırıyorum..
mizah anlayışımızın ciddi anlamda yakın olduğunu öğrendim sevgili PBK. yazılarından keyif almamın bir nedeni de demek bu arka plandaki mizah anlayışınmış. çok güzel.
fazla gülerken göremezsiniz..
ben de güldürürken gülmeyen komediyenleri severim zaten.
Kung Fu
mizah güncel kalabilmektir. zihnin dinamik olmasıdır. yaşlandığınızda bu dinamizmi kaybediyorsanız artık komik olamıyorsunuz.
Katılıyorum, mizahın yaşı olmaz..Önemli olan espriyi ruhunda hissedip, bedeninde pekiştirmendir..
kemal sunalı severimacımasız eleştirdiğinizi düşünüyorum
Belesprit DİYOR Kİ, (09 Ağustos 2009 14:47) Cem Yılmaz kendi kulvarında tektir. Cem’in kusursuza bu denli yakın çalışma sistemine ve yaratıcılığına sahip oluşunu ve asla aşırıya kaçmadığını anlayamayan, sadri alışık klasiğini hiç anlamaz..Sadri Alışık klasiği ne alaka, onu da anlamadım zaten, Cem Yılmaz ın bundan sonraki film ve talk show larında halkı güldürmek adına aşıya kaçmaması gerektiğini düşünüyorum malzemesi her an bitebilir..Onun çok sistemli olduğunu da düşünmüyorum, sadece hazırcevap ve zeki biri..Yaptığı herbir espri zaten yoğun arkadaş gruplarında rastlanabilecek türden..
zeki biri olmasaydı beyaz yada okan gibi talk show yaparak sıradanlaşıp kendini eskitirdi zaten. yılmaz erdoğan da o konuda çok zeki, kaliteli yapıtlarla kendini ekranlarda kararında kullanıyor. cem yılmaz zaten bayram şekeri gibi yada güllaç gibi ağızda kısa süreli tad bırakıp kendini arattırıyor. medya maymunu olmuyorlar.
haddinden fazla gergin yorum yapıyorsun, küçük, bence kendine sinirlenmeden düşünmeyi ve konuşmayı öğrenmelisin kısa zamanda..
1 yaşındaki yiğenim, dünyaya yeni geldiği ve herşeyi bir anda öğrenme çabasında olduğu için, bir de bu kendini dinletme gibi bir egoyla birleştiğinden dolayı, isteklerini çoğu kez çığlık niteliğinde dile getiriyor, ama sen Türkçe bildiğin için” Sadri Alışık klasiğini hiç anlamaz”gibi cümleler kurabiliyorsun mesela.. Oysaki sen doğduğunda ben tüm filmlerini arşivime yerleştirip tozlarını alıyordum..İyi Pazarlar..
gerginliğe lüzum yok arkadaşlar. hepimiz aynı şekilde algılamak zorunda değiliz. belesprit de esasen çok farklı şeyler demiyor senden PBK.mutlu pazarlar.
Bizim insanlarımız Cem Yılmaz konuşmadan gülmeye başlıyor.
Kemal Sunal bir numaradır, gerisi boş.
beni en çok Temel ile Fadime güldürüyor:))
metin akpınar & zeki alasya bir numaramdı küçükkene. özellikle metin akpınar beni çok güldürürdü.
Haaa kınnaaa biiiii…
Ahanda buldum…
taş devri
Haritanın yorumuna katılıyorum. O dönemin algı ve eğitim düzeyi, o komedyenlerin yetişmesine imkan sağladı. Ve de şimdikiler o günlerde olsaydı hiç komik bulunmazdı. Bir Tailand’lı yada şili komedyenin zor algılanacağı gibi. Aradaki fark bu. O toplumdan onlar çıkabildi işte. Bu toplumdan da bugünküler çıkabiliyor.
10 sene olmuş be.