güneş doğar iken yırtar karanlıkları, parçalar göğü.. kanar annelerin içi.. yırtılır ten..ve hayata gebedir o düş saçlı çocuk.. gül sevgilim, yoksa boşunadır bunca sancı..sevinç ustasının yanında beş yıl beş gün beş saat huzur dokudum senin için.. bahar ilmeğini atayım yanağına, sen gül..duada kadın, kadın dua.. zaman zaman su, zaman su su aksın kadına-duaya-kadınsı dualara..gece uykuda, gün uykuda, hayal uyanık.. sen..‘hayat denizinde bir gemim var, ben hep ona giderim.. gemi limanından iner derinlere, demirlerimize yeter! kırılsın isterim..dünya sancılansın, bir dünya doğursun. Minicik dağları olsun, minicik denizleri, yumuk yumuk elleri.. ölüm beni, sonsuzluğun ve ikininbire eşitliğinde bulsun..’sen..uz(y)a-n-k..artık korkmuyorum karmaşadan,korkmuyorum alnıma yazılanlardan ve yazdıklarımdan, sancı ve sanrılardan..her fenerin göğsümde yanmasından korkmuyorum..ayaklarımın yosun tutmasından, içimin dalga dalga kaynamasından..sen gü-l-n-z.. el..gel artık gel rüzgarlarına karşı duran bir bakış linç olur katran ağaçlarının yükseldiği gözlerimde..toprak bir gün saklayacak beni, böcekler koparacak çirkinliğimi, yağmur yıkayacak tozlu etimi, çiçekler yeşerecek göbeğimin üzerinde,ruhumu bırakacaklar denizimde..uçsuz bucaksız toplu iğne ucunda, batacak bir düş..bir gün bana çıkmayacak her şey ve hiçbir şey..sen gül, ben öl..