Erkeklerin içinde şu yatar bu yatar denilmekte, oysaki ben sadece erkeklerin değil tüm insanların içinde bir üçkağıtçı yattıgını iddia ediyorum, her boku yemeye çalışırız ama o boku yiyor gibi davramadıgımız yetmez gibi birde yiyeni kınarız, kızarız.Sevdigimize çiçek alırken nedense çiçekçiye bunu belirtmek istemeyiz sebep ne?Bilse ne olur sevgilimiz için ”aman ne şanslı gacı, yavuklusu ona çiçek alır, azıcık gönlüne göre konuşayım, vereyim gazı belki daha çok alır pezevenk” diye düşünüp bize fazladan çiçek satmaya yeltenecegi için mi? Hayır bu bir ego savaşı bence, bir daha nerede göreceksin o çiçekçiyi, niye hastama alıyorum diyorsun..Hepimiz televizyonda çıkan kaslı adaleli yakışıklı( Lost-Sawyer) yada dolgun gögüslü güzel gözlü( Lost-Kate) içimizden de olsa hayranlıkla bakarız, ama sevdigimiz bunu belli etse kıyameti koparırız, sanki bir önceki sahnede heyecanlanan biz değiliz gibi, yanımızda ki sanki bizi bırakıp, ona nikahı basacak gibi kızarız, yada kızıyor numarası yaparız, bu kandırıkçılık değil de ne?Bazı erkekler, olmadık aşk itiraflarını özellikle içkiliyken yaparmış ki, ertesi gün utanmamak için sarhoştum numarası çeksin.Yada kadınlar, evli erkeklerle aşk yaşayan kadınlar, o adam karısını kendisi için bırakıp, kendisiyle evlenince, eşine yan gözle bile bir kadın baksa dünyayı yakar, sanki kendisinin yedigi halt kaybolmuş gibi, eşine selam bile veren kadınları potansiyel metres yerine koyar, peki kimi kandırır? kendini mi, onu bile kandıramaz.Kimse yokken oraya buraya tükürüp, yere çöp attıktan sonra, kutu kolanın kapagını yere düşüren birine çevreci kraliçe edasıyla, bagırıp insanlar içinde rezil eden insanları, ihtiyacı olmadıgı halde yeşilkart için başvurup, sonra da hastane sıralarından, kalabalıgın dan şikayet edenleri yok sayamayız.Burda bile var, kendileri acımasızca onu bunun yazısını eleştirirken, kendilerine ufacık bir düzeltme yapılınca o biçim laf koyanlar yok mu ? var, onlar kadar, tek yazı yazmadan yazıları edebi kişilik edasıyla tartan,inceleyenler de var.Yani olay şu :boklu sidikliyi kınar, bok değil de kaka.Bende dahil hepimiz öyleyiz, bacaga,kıça bakarız ama yanımızdakininkine bakılınca oyarız, herkesle yatmak isteriz ama el degmemiş kızla evleniriz, dedikodunun alasını yapıp hakkımızda konuşulmasın isteriz, yaparız da yaparız. Çünkü ikiyüzlüyüz.