artık yargımızın hukukla bir baglantısı kalmadıgı asikar,aslında bunun uzun zamandır farkındaydık(367den sonra)iste akp ,derin devletle uzlasma aramanın sonucu boyle oluyor,aslında akpnin ekonomiyle ilgili korkuları olmasa,daha cesaretli olacak,ama gerginlik hemen ekonomiye yansıyor,ve bazı kesimler gerginlik icin fırsat kolluyor,chpye oy verenler genelde seriat korkusundan dolayı veriyor,oysa bazı adımlarla bu insanlar ikna edilebilir,boyle bir korkunun yersizligi ortaya koyulabilir,ama bunu yeterince basaramadı,eger ABile iliskilerimiz iyi gitseydi,boyle korku olusmazdı,ama bunun temel sorumlusu ABnin kendisi,ama sundan hic suphem yok ,er yada gec bu insanlar laikligin tehlikede olmadıgını gorecek,bu noktada bizlerede sorumluluk dusuyor
türban türban diye tutturup ülkede kavga ortamı yaratan akepenin canı cehenneme, ekonımi bitmiş, ülke satılmış, topraklar parsellenmiş, mebusar ceplerini doldurmuş kimin umurunda tek derdimiz türbak,kol gibi girdi hepinize iştei şimdi bırakın artık bu türban mevzuunu da ğlkenizle ilgilenin artık zontalar…
Yargı siyasallaştı diyenlerin amacı;yüzde 29.3 oranındaki kararsızların kafasını çelmek.. Baştan belliydi zaten, böyle olacaktı diyerek iddianın özünü unutturmak..strateji;Yüksek yargıyı, Anayasa Mahkemesi’ni, Yargıtay’ı, Danıştay’ı parti gibi göstermek.. Yargıya saygı duymuyorum söylemini yaygınlaştırmak.. Alacakları kararın meşruiyeti yok diyerek vicdanlarda yok hükmünde kabul görmesini sağlamak..
kendinin dıslanmıs hisseden insanlar icin ozgurlukler ekonomik beklentilerden daha ustundur,ve bence 90lı yıllarda cok daha iyi durumdayız,hele 2001 kabus(korku filmi gibi)sana gore ekonomik sorunlar varken,ozgurluklerle ugrasmak neyin nesi,bunu birde o insanlara sor,oyle bir ulkede yasayalım ki,maddi durumumuz kotu olsa bile, kendimizi dıslanmıs hissetmeyelim,ulkenin bizimde oldugunu hissedelim ve bu baglamda vatandaslık bilinci gelissin,bu ulke vatandaslarınındır,belli bir ırkın,yada mezhebin degil
strateji;Yüksek yargıyı, Anayasa Mahkemesi’ni, Yargıtay’ı, Danıştay’ı parti gibi göstermek.. Yargıya saygı duymuyorum söylemini yaygınlaştırmak.. Alacakları kararın meşruiyeti yok diyerek vicdanlarda yok hükmünde kabul görmesini sağlamak
yargı tarafsızlıgını gostermekle yukumlu,eger bir mahkemede her konuda hep 9 a 2 karar alınıyorsa,burada problem var demek,hele birde bu farklı kararlar hep ozalın atadıklarından geliyorsa,ve 8 ini sezer,1inide demirel atadıysa,halk haklı olarak dusunur ,acaba bu karar siyasi mi ? diye,sen dusunmez misin?
vatandaş gibi hissediyorsan kendini şeker kardeşim, kurallara ve kanunlarına, toplum düzenine uyarsın o vatanın,uymaz isen yaptığın her türlü davranışın adı terördür…her insan zamanımıza uymayan kanun ve kurallar ile zaman zaman kötü durumlara düşebiliyor, sıkıntılı anlar yaşayabiliyor, ama vatana sevgi saygı başka bişeysizde o yok işte, o kızları kullanıp bunu sorun halline getiriyorsunuzben başbakandan bu kızlara hitaben bi konuşma yapmasını ve okulların eğitim yuvası olduğunu, kutsal kitapta okumanın birinci ayet olduğunu, herkesin kılık kıyafertinin serbest olduğunu, ancak okullara gelirken de nelerin nasıl yapılacağını yumuşak bir dille açıklayarak onları rahatlatmasını beklerim, ancak bunu yapmak yerine her seferinde çomak sokarak yarayı daha da büyütüyor, sizin gibi öküzler de kaşımaya devam ediyorBüyüklerden bizi yönetenlerden beklenen budur, burası hepimizin vatanı hepimizin okulu, hiç kimse kimseyi ayırmıyor, kimse kimseyi dışlamıyor,o vakit türban takanlar da takmayanları dışlar demiyorum bak…memlekete soktuğunuz bu ayrılıkçı politikalar yüzünden aklınız fikriniz buna çalışıyo sizin,
mevsu bahis olan din degil,yargı yalnızca turban konusunda degil,diger konularda da siyasi karar variyor:mesela,semdinli,dinkin yargılanması,petkimin ozellesmesi(14 e 15 le iptal etmisti,kamu yararı yok gerekcesiyle) siyaset bilimi alanlar bilir,kamu yararı siyasi bir terimdir,hukukcular buna karar veremez(ama bizde siyasi oldukları icin verirler)gunluklerle ilgi kararlar,danıstay davası kararı,listeyi daha da uzatabilirim
kopanisti DİYOR Kİ, (06 Haziran 2008 11:14)vatandaş gibi hissediyorsan kendini şeker kardeşim, kurallara ve kanunlarına, toplum düzenine uyarsın o vatanın,uymaz isen yaptığın her türlü davranışın adı terördür…
mesela anayasa mahkememiz soyle bir karar verdi:”toplum duzeni icin,anayasmızın bilmem hangi maddelerine gore,icki icmek yasaktır.”ve tabi bu kararı anayasa mahkemesi kararı oldugu icin yapacak bir sey de yok.bu durumdasen bu kararı elestirmez misin?
hayır yasak diyosa, nerde yasaklayacak ona bakarım, açık havada mı, okulların yanında mı, yasak denilen yerde illaki içki içecem diye diretmem şu anki sighara yasağı gibi, gider evimde içerim içerim içeceksem,ha ytoptan yasaklar üretimi, toptan kaldırır içkiyi sigarayı o zaman taparım ben bu karara
bana görede hukukla alakası olmayan bir karar. güç gösterisi yapılmış, meclise posta koyulmuştur. gelecek programdaki kapatma davası kararıyla beraber bakıldığında ihtilal sonrası radyo bildirisi gibi duruyor. lakin bunların bi halta yaramadığı ne zaman öğrenilecek? tarihin çöplüğünden bakarken herhalde!
o vakit türban takanlar da takmayanları dışlar demiyorum bak…memlekete soktuğunuz bu ayrılıkçı politikalar yüzünden aklınız fikriniz buna çalışıyo sizin
Bu ayrım, eğer hatırlamıyorsanız hatırlatayım 28 şubat sürecinde DYP-MHP-ANAP koalisyonu zamanında başladı. O zamana değin ortalıkta sorun olmayan türban -veya kim nasıl tanımlıyorsa- sorun değilken birden medyanın ve siyasetin başlıca hedefi oldu. Sonrası malum, bir anda tüm okul ve üniversitelerde başörtüsü yasağı getirildi. Şimdi bunu düzeltmek mi ayrımcılık oluyor? Yoksa bu yasağı birkaç siyasi çıkar uğruna ülkenin başına bela etmek mi?
Bu hukuka saygi muhabbetine de hasta oluyorum, dokuz tane rejimin bekciligini yaptigini zanneden anayasa mahkeme uyesi karar vermis, yarin cumhurbaskani gorev sureci icinde bunlari degistirdigi zaman yeni anayasa mahkemesi uyeleri tam tersi karar verecek, o zaman da bu laikler hukuka saygi duyalim mi diyecek yoksa ordu goreve mi?Tesetturlu musluman kadinlar budist olsunlar, kafalarini kazitip universiteye girsinler. Gerci o zaman da budistler ulkeyi yikacak deyip uc numara tirasi yasak eder bunlar ama olsun, oyle ya da boyle dunun anadolu cocuklari Ankara burjuvazisini yikacak. Sen adamin inancina kadar karis sonra da rejim gidecek diye kork, bence korkmaya devam edin, cunku akp de kapatildiktan sonra daha da guclu gelecekler.eskiden neydi be o darbeler, simdiki darbe sureclerine bak, tiriskadan…Yarginin aldigi karar koyar mi lan bu adamlara tam tersi daha da bilenirler. Bu ip inceldigi yerden kopsun da biraz provakasyon gorelim.
Hukuk kim? Hukuk diye birileri mi var.. ve biz onlara saygı duymak zorundayız?Birileri kendilerini o kadrolara atayanlara diyetini ödüyor diye evrensel hukuku çiğnemelerine saygı mı göstereceğiz?Dün kendi yerli hukukumuzu Batıdan aldıklarımız karşısında yerenler, Batılı evrensel hukuk normlarını kendi yerli değerlerimize karşı savunanlar bugün Batılı hukukçuların ve imrenerek, özenerek aldığımız batılı değerlerin temsilcilerinin söylemlerini nasıl bir utanmazlıkla “bizim iç işlerimiz.. başkaları bizim hukukumuza karışamaz” diyerek reddediyorlar?O gün mecelleyi, Batılılarla hukuki anlaşmalar yaparak ortadan kaldırdıklarında itiraz eden yerlicilerin hatası yada günahı neydi?Şayet onlar yobaz idiyseler bugünkü yobazların sonu ne zaman gelecek?”Muasır medeniyet bugün Batı değil, o gün öyleydi” deme palavrasını attığınızda siz ve kıçınız dışında size inanan olur mu? Bugünkü Türkiye ve Avrupa ile o gün arasında değişen ne var? O günkiler hem de bizi mağlup eden, bizi ayaklar altına alan düşmanlarımız değil miydi? Hatta bugün ise mütefikimiz değiller mi?Bu soruların cevabını tabi ki bu ‘yobaz laikçi softalar’ veremezler. Yüzyııl önceki zavallı ‘yobaz dindar softa’ dedelerimin vermekte aciz olduğu gibi.Yobazlık baki kalıyor, softalık baki kalıyor, sadece aradaki ‘dindar’lık yada ‘dinsiz’lik sıfatı yer değiştiriyor.
AKP, devletle olan mücadelesinde bir muharebeyi daha kaybetti. Kurucu yapı, refleks olarak kendi temellerini korumayı seçti. Bu noktada, seçim, halk, %47, cumhur fetişizmi yapan arkadaşlara 1930’lar Almanyasından, ABD’nin Yüksek Mahkemesinden pek çok örnek geliştirilebilir. Bu örnekler de “rejimler kendini korur kardeşim” demek için verilebilir. Anlayana söylemiş olayım.Anayasa Mahkemesi, yasamayı denetler. Bunu iyi bilmek lazım. Bir görevi budur. “Sen içeriğe esase giremezsin demek” komik ve aynı zamanda patetik oluyor. Ilımlı islam hedefiyle Türkiyeyi anti-seküler bir toplumsal ortama sürüklemeyi düşünen ve bir ölçüde başaran AKP, bir kez daha köylü kurnazlığının Anayasa Mahkemesine toslaması sonucu, mutlu olmuş olabilir.Devleti yıpratma mücadelesi yeni bir aşama kazandı. Kapatılma ya da “mağduriyet” ideolojisi işe yarıyor gibi görünüyor. Tahrik amaçlı bir rövanş anlayışı içinde, fanatik zihniyete sahip kimseler, Anayasa Mahkemesi’nin yapısını değiştirmeye çalışırsa, bu kez kararlar 11-0 alınır ve yine yasa yapamaz.Anayasayı, devleti, toplumu yıpratmaya, kendi kafasına göre dönüştürmeye çalışan zihniyet, sınırlarını bilemiyor, çizemiyor, Türkiye’yi ve dünyayı çözümleyemiyor. Büyük bir cehalet içinde Türkiye Cumhuriyet’ini Mısıra ya da Irak İslam Cumhuriyetine doğru evrilttiği anlaşılınca da tekrar, seçim ve kuvvetlerin ayrılığı gibi aslında kendisinin bozmuş olduğu ilkelere sarılmak zorunda kalıyor. Bu acınası durumdan, AKP, AKP içindeki Nakşibendi yapı, Fethullahçı yapı utanmalıdır. Din istismarı bir demokrasinin en önemli bozucusudur. AİHM’ne başvuran Cumhurbaşkanı’nın eşi de herhalde kabullendiği gerçeği bir kez daha hatırlamıştır.Türkiye bunları hak etmiyor. Sorunun türban sorunu olmadığı toplumsal mutabakatsızlık, ve kasımpaşa ağası şeklinde siyaset ve tutum üretmekten kaynaklandığı söylemek gerek. Tehdit algısı, yaşam biçimlerine müdahale ve türbanı siyaset aracı olarak kullanma tavrı değişmedi, arttı. Erzurum’da, Tunceli’de, Diyarbakır’da Said-i Nursi’yi kullanarak siyaset yapanlar son 6 yılda büyük cesaret kazandı ve çoğalma imkanı buldu.Buna mukabil, AKP hiç bir sahada rüştünü ispat edemedi, topluma yani hem %47’ye hem %53’e güven veremedi. Günübirlik taban politikaları ve “şimdi yapacaz artık” taban gazlarıyla sapılmayacak yollara saptı. Türkiye geneline yönelik ve genel kabul görmüş siyasetler veya belediye siyasetini aşan devlet adamlığı pratiğini hiç bir mevkide sergileyemedi. Konuşarak yıprattı, üretmedi, tahrip etti. Ayrılıkçılığı körükledi, dini istismarı Güneydoğu’da temel siyaset aracı haline getirdi.Konuşulması gereken siyaseti bu kadar geç ve sonradan öğrenmiş eski Milli Görüşçü- MSP uzantısı kadroların Cumhuriyetin değerleri sayesinde geldiği yerleri nasıl olup da unuttuklarıdır. Cüppeli darbe yerine darbe olsaydı ve tutuklansalardı daha mı iyiydi? Ya da kendilerinin yaptığı “kansız anti-laik darbe” olsaydı meşru olmuş olacak mıydı?Cumhuriyet kendini korumak zorundadır. Cumhuriyet, AKP’nin küçük ayak oyunları kullanarak değiştiremeyeceği büyük bir projedir. 70’lerden bu yana aynı üslubu kullanarak seçmen kitlesine hitap eden, Milli Görüş, hatalarından hiç ders alamadı, alamayacak gibi de görünüyor. Din istismarıyla kısa yoldan oy kazanmak kolaydır ama uzun vadeli siyaset yaparak zemin kazanıp yediğin kaba sıçtırmazlar adama.Ona göre.
Anal papağan.. kirletme her blogu eline verilen metinleri yapıştırarak. Anlama ve ifade etme özürlü yaratık.Herzamanki gibi analçiziktirme yapmış mushil yutmuş ebleh.
Benim yazdıklarıma karşı bir fikir üretsene neden hakaret ediyorsun.Gerçeği ortaya koyduğumu biliyorum.Kapanacağını söylemek için de kahin olmaya gerek yok.Elinize geçen siyaset aracını bu hale getirdiniz. Utanmalısın zihniyetinden ve hakaretlerinden. Aşağılık bir tür olmalısın fikir bazında hiç bir şey söyleyemediğin için. Hakaretlere başvuruyorsun. Hoşgörü toplumu böyle bir şey olsa gerek, medeniyetler buluşması ha, sen onu benim külahıma anlat.
Daha önce senin yazdıklarına karşı fikir ürettiğimde karşılığında bana ve karşında gördüğün herkese yönelik hakaretle cevap verdiğin için buna ihtiyaç duymuyorum artık. Yazılanlara karşı bozuk plak gibi aynı şeyleri söylemekten başka birşey yapamıyorsun. Benim yazdıklarıma karşı verebildiğin bir cevabın var mı? Yoksa kafanda kurduğun hayal dünyası ürünü fantastik hikayeleri okumaya ve saçma isnatları devam ettirmeye mi devam edeceksin.Sana tek soru soruyorum:Sen ve senin gibi düşünen yobaz laikçi softalar insanlık için şu ana kadar bilim, sanat ve edebiyatta ne üretebildiniz?Laikçi zihniyet olarak insanlığın iftihar edebileceği bir insan çıkarabildiniz mi? Doğu ve Batının çıkardığı binlerce heykeli dikilecek isme karşı sizin bilim dünyasına sunacağınız bir kişi oldu mu?Yeryüzünden silinecek olsanız insanlık bundan bir eksiklik hissedecek mi?Türkiye’de iş yapan, Batıda işyapan, Doğuda işyapan, tarihte çivi çakmış insanlara pislik atmaktan başka, kendiniz dışında herkesi düşman olarak niteleyip dünyayı çirkin bakışınızla sınıflandırmaktan başka, ırk-din-dil faşistliği yapmaktan başka, çekemediğiniz insanları çekiştirmekten başka bugüne kadar ne yapmışsınız? Türkiye’ye ne hayrınız dokundu?Cevaplayamayacaksın. Mushilini yutup gene pisleyeceksin, biliyorum ama yine de ben sorayım dedim.
Böyle bir soruyu sorduğun için kendinde utanmalısın. Bu kadar cahil misin? Hiç kitap okumaz mısın? Cahit Arf’tan tut da binlerce mühendise, Cüneyt Sermet’ten tut da binlerce müzisyene, tarihçiye binlerce insan, senin yoketmeye çalıştığın bu rejimin öz evlatlarıdır.Bu ülkenin gelişmesi için çabalamış ve 90 yıldır çalışmış binlerce insan binlerce mühendis, mimar ve devlet adamı yetiştirildi. “Laik düzen” bağnazlığa ve hurafeye karşı binlerce başöğretmen yetiştirdi. Yargıç hakim yetiştirdi. Gazeteci yetiştirdi. Pek çoğu öldürüldü. Pek çoğu kenarda köşede kaldı. Bunları anlayabileceğini zannetmiyorum.Cemil Meriç gökten düşmedi, çok sevebilirsin. Cemal Süreya aydan gelmedi. Kemal Tahir, Peyami Safa ya da Necip Fazıl bile…Daha önemlisi senin zihniyetinde olan kimseler de tarikat ve cemaat ideolojilerini bu özgürlük alanında üretebildiler. Sana bu isimleri neden verdim biliyor musun? Ağzından köpükler saçarak saldır ve faşist vahşetini tatmin edecek fantazyalar üret diye değil. Bu kadar nefret ettiğin düzenden istifade edip, seni besleyen eli ısıran bir köpeğe dönüştüğünü gör diye.Devleti halka düşman ederek, şikayet ederek, mazlumu mağduru oynayarak, devletin kurumlarını yıpratarak ve tüm muhalif odakları zorbalıkla sindirip cemaatleri, tarikatları hortlatarak kamusal alanda jandarma-polis-baskı rejimi kuran parti ortada. Ülkeyi tüccar zihniyetiyle parça parça satan ve hiç bir şey olmamış gibi mağdur pozu alan parti yine ortada.Sen bile cumhuriyetin ve bahsettiğin sözde olmayan kişilerin ürettiği kültürün ve ideolojinin konforunda yaşıyorsun ve bu sayede terbiyesizlik yapabiliyorsun. Rock müzik dinliyorsun, deep purple’dan bahsedebiliyorsun.Şimdi Düşündüm: Sana isim vermek bile ayıp senin suratına tükürmek lazım.Hak tu.
Sersem mahluk! Cumhuriyetin evlatlarını kendi laikçi cemaatinin insanı mı sayıyorsun. Ben laikçi dini ve mezhebinden çıkmış, köktenci laik softalar arasından say diyorum. Bu milletin içinden çıkmış her TC vatandaşı, senin gibi laikçi yobaz mı, sersem. Hatta bu milletin içinden çıkan solcularımız da senin laikçi yobazlarından mı? Bırak Necip Fazıl’ı, sen Nazım Hikmet’i bile senin yobaz kabilenle aynı sınıfa sokup pis ağzına alamazsın. Senin yobaz ardılı olduğun siyasi büyüklerinin vatandaşlıktan attığı Nazım Hikmeti.Senin gibi Yobaz insanlar içinden çıkan, statükocu kitlenin insanlarından say diyorum.O sürekli düşman olarak nitelediğin Avrupa’dan çıkan, yaşayan ve ölmüş yüzlerce Avrupalı müzisyene, filozofa, bilimadamına sanatçıya, edebiyatçıya karşı bir tane laikçi isim say. Bunlarla mukayese edilecek ve senin ideolojinle beslenip evrensel düzeyde iş çıkarma yetisi göstermiş. Softa, onlarca Avrupalı Nobel ödüllü edebiyatçı olmasına karşın ilk kez bir Türk edebiyatçı ödül aldı. Senin gibi yobaz Cumhurbaşkanı bu adamı dahi O yüce makama davet edip onore etme büyüklüğünü gösteremedi. Çünkü laikçi dinine mensup değildi. Futbolda bir Hakan Şükür dünyada tanınır oldu, onu da inancı dolayısyla etmediklerini bırakmadılar. Neden? Çünkü bu ülkede kendileri gibi beyin kısırlığı ile malul insanlar dışında birileri başarılı olup dünya çapında işler yaparsa tahammül edemezsiniz siz, sizi softalar!Arabı aşağılarsınız, Yahudiyi aşağılarsınız, Avrupalıyı aşağılarsınız, Amerikalıyı aşağılarsınız, Yunanlıyı aşağılarsınız, sizin gibi beyin kısırlığı yaşamayan Türk halkını aşağılarsınız, Kürtleri aşağılarsınız.Ulan peki insanlığa ne sunarsınız siz?Siz ve sizin gibiler dünyadan yok olsa dünya ne kaybeder?Ona buna bok atmak dışında bir gün de “oturup uğraştığım işte dünya çapında birşeyler yapayım da, benim gibi düşünmeyen Türklere, Kürtlere, Yunanlılara, Avrupalılara, Araplara, Yahudilere pislik atmadan bir gün geçireyim. Kendimle ilgileneyim” demeyi düşündünüz mü hiç? Hayır! Sizin işiniz başkalarının başarılarını çekiştirmektir çünkü.Ben hayatımda bir kez dahi kendimce “başka” veya “öteki” olarak nitelediğim insanların işleri üzerine eleştiri yapma ihtiyacı duymadım. “Bu ingilizler ne şerefisizler. Aslında güzel bir lig çevirmiyorlar” yada “bu almanlar aslında iyi araba yapmıyorlar, bakmayın dünyanın bunları pohpohladığına, aslında boktan araba üretirler.” veya “bu fazıl say aslında sallama bir piyanist, bunu haketmediği halde büyütüyorlar.” dediğimi hatırlamıyorum. Eleştirsem eleştirsem söylemlerini eleştiririm. Başarısının hakkını veririm. Ya siz? Orhan Pamuk aslında başarılı bir edebiyatçı olmaz. Yada Hakan rekortmenler rekortmeni de olsa dünyanın en kötü futbolcusu muamelesi çekersiniz. Çekemezsiniz.. siz çekememezlik hastalığına yakalanmış insancıklarsınız. Çekememezlik ve başarısızlık hastalığına yakalanan sersemler ve softalar güruhuna ise laikçiler diyoruz onun için.Rüzgar gibi esti sanırım laflarım. Ondan vebalı, balgamlı tükrüğün geri tepip alnına yapışmış evladım. uzun dilini uzatıver de yala alnında o tükrüğünü.Lama kılıklı mahluk!
yakinda kemalistler dedelerimiz laiklik icin savasti derlerse hic sasirmam, cunku cumhuriyetin kurulusunu bile kendilerine mal ediyorlarsa yarin bunu da iddia ederler, laga lugaya gerek yok birinci meclisin kurulusuna ve yasasina bakin ondan sonra konusun.Cumhuriyetin kurulusunda, ittihat terakkiden medreselere dogudaki kurtlerden aydinin efelerine kadar herkes emek vermistir, seksen senedir gaspedilen haklar aglasaniz da sizlasaniz da geri vereceksiniz, burokratik oligarsinin yikilmasina az kaldi, altinda kalanlar yeniden iktidar istiyorlarsa toplumun taleplerini ciddiye almak zorundalar.merak etmeyin bu cumhuriyetin degil kurdugunuz oligarsik diktanin sonudur.
analset yine lağam çukurundan çıkıp ortamı pisletmiş, yaşadığın yerde kalsaydın yaw, öle iyiydin. senin zırvalarını papağan gibi tekrarlayan bi ingiliz köpeği var zati, çamurlarını her tarafa kopi paste yapmasanda olurdu. bu kafayla anca tarihin çöplüğüne gidersiniz, çünkü sizin içün son durak orası.
Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.Tamam
yorumlar
onlar da haklı tabi,
artık yargımızın hukukla bir baglantısı kalmadıgı asikar,aslında bunun uzun zamandır farkındaydık(367den sonra)iste akp ,derin devletle uzlasma aramanın sonucu boyle oluyor,aslında akpnin ekonomiyle ilgili korkuları olmasa,daha cesaretli olacak,ama gerginlik hemen ekonomiye yansıyor,ve bazı kesimler gerginlik icin fırsat kolluyor,chpye oy verenler genelde seriat korkusundan dolayı veriyor,oysa bazı adımlarla bu insanlar ikna edilebilir,boyle bir korkunun yersizligi ortaya koyulabilir,ama bunu yeterince basaramadı,eger ABile iliskilerimiz iyi gitseydi,boyle korku olusmazdı,ama bunun temel sorumlusu ABnin kendisi,ama sundan hic suphem yok ,er yada gec bu insanlar laikligin tehlikede olmadıgını gorecek,bu noktada bizlerede sorumluluk dusuyor
türban türban diye tutturup ülkede kavga ortamı yaratan akepenin canı cehenneme, ekonımi bitmiş, ülke satılmış, topraklar parsellenmiş, mebusar ceplerini doldurmuş kimin umurunda tek derdimiz türbak,kol gibi girdi hepinize iştei şimdi bırakın artık bu türban mevzuunu da ğlkenizle ilgilenin artık zontalar…
true’nun verdigi linkte senden bahsetmişler bak..;)
kendinin dıslanmıs hisseden insanlar icin ozgurlukler ekonomik beklentilerden daha ustundur,ve bence 90lı yıllarda cok daha iyi durumdayız,hele 2001 kabus(korku filmi gibi)sana gore ekonomik sorunlar varken,ozgurluklerle ugrasmak neyin nesi,bunu birde o insanlara sor,oyle bir ulkede yasayalım ki,maddi durumumuz kotu olsa bile, kendimizi dıslanmıs hissetmeyelim,ulkenin bizimde oldugunu hissedelim ve bu baglamda vatandaslık bilinci gelissin,bu ulke vatandaslarınındır,belli bir ırkın,yada mezhebin degil
yargı tarafsızlıgını gostermekle yukumlu,eger bir mahkemede her konuda hep 9 a 2 karar alınıyorsa,burada problem var demek,hele birde bu farklı kararlar hep ozalın atadıklarından geliyorsa,ve 8 ini sezer,1inide demirel atadıysa,halk haklı olarak dusunur ,acaba bu karar siyasi mi ? diye,sen dusunmez misin?
vatandaş gibi hissediyorsan kendini şeker kardeşim, kurallara ve kanunlarına, toplum düzenine uyarsın o vatanın,uymaz isen yaptığın her türlü davranışın adı terördür…her insan zamanımıza uymayan kanun ve kurallar ile zaman zaman kötü durumlara düşebiliyor, sıkıntılı anlar yaşayabiliyor, ama vatana sevgi saygı başka bişeysizde o yok işte, o kızları kullanıp bunu sorun halline getiriyorsunuzben başbakandan bu kızlara hitaben bi konuşma yapmasını ve okulların eğitim yuvası olduğunu, kutsal kitapta okumanın birinci ayet olduğunu, herkesin kılık kıyafertinin serbest olduğunu, ancak okullara gelirken de nelerin nasıl yapılacağını yumuşak bir dille açıklayarak onları rahatlatmasını beklerim, ancak bunu yapmak yerine her seferinde çomak sokarak yarayı daha da büyütüyor, sizin gibi öküzler de kaşımaya devam ediyorBüyüklerden bizi yönetenlerden beklenen budur, burası hepimizin vatanı hepimizin okulu, hiç kimse kimseyi ayırmıyor, kimse kimseyi dışlamıyor,o vakit türban takanlar da takmayanları dışlar demiyorum bak…memlekete soktuğunuz bu ayrılıkçı politikalar yüzünden aklınız fikriniz buna çalışıyo sizin,
burada da soyledim. bunlar mevzu bahis din olunca mantıklı düşünebilme yetilerini kaybediyorlar. sen ne dersen de artık. farketmez..
mevsu bahis olan din degil,yargı yalnızca turban konusunda degil,diger konularda da siyasi karar variyor:mesela,semdinli,dinkin yargılanması,petkimin ozellesmesi(14 e 15 le iptal etmisti,kamu yararı yok gerekcesiyle) siyaset bilimi alanlar bilir,kamu yararı siyasi bir terimdir,hukukcular buna karar veremez(ama bizde siyasi oldukları icin verirler)gunluklerle ilgi kararlar,danıstay davası kararı,listeyi daha da uzatabilirim
mesela anayasa mahkememiz soyle bir karar verdi:”toplum duzeni icin,anayasmızın bilmem hangi maddelerine gore,icki icmek yasaktır.”ve tabi bu kararı anayasa mahkemesi kararı oldugu icin yapacak bir sey de yok.bu durumdasen bu kararı elestirmez misin?
hayır yasak diyosa, nerde yasaklayacak ona bakarım, açık havada mı, okulların yanında mı, yasak denilen yerde illaki içki içecem diye diretmem şu anki sighara yasağı gibi, gider evimde içerim içerim içeceksem,ha ytoptan yasaklar üretimi, toptan kaldırır içkiyi sigarayı o zaman taparım ben bu karara
Hukuksuz diyenlerin hukuktan haberi yok en azından Anayasa yargısının ne olduğunu hiç bilmedikleri aşikar!
bana görede hukukla alakası olmayan bir karar. güç gösterisi yapılmış, meclise posta koyulmuştur. gelecek programdaki kapatma davası kararıyla beraber bakıldığında ihtilal sonrası radyo bildirisi gibi duruyor. lakin bunların bi halta yaramadığı ne zaman öğrenilecek? tarihin çöplüğünden bakarken herhalde!
Bu ayrım, eğer hatırlamıyorsanız hatırlatayım 28 şubat sürecinde DYP-MHP-ANAP koalisyonu zamanında başladı. O zamana değin ortalıkta sorun olmayan türban -veya kim nasıl tanımlıyorsa- sorun değilken birden medyanın ve siyasetin başlıca hedefi oldu. Sonrası malum, bir anda tüm okul ve üniversitelerde başörtüsü yasağı getirildi. Şimdi bunu düzeltmek mi ayrımcılık oluyor? Yoksa bu yasağı birkaç siyasi çıkar uğruna ülkenin başına bela etmek mi?
Bu hukuka saygi muhabbetine de hasta oluyorum, dokuz tane rejimin bekciligini yaptigini zanneden anayasa mahkeme uyesi karar vermis, yarin cumhurbaskani gorev sureci icinde bunlari degistirdigi zaman yeni anayasa mahkemesi uyeleri tam tersi karar verecek, o zaman da bu laikler hukuka saygi duyalim mi diyecek yoksa ordu goreve mi?Tesetturlu musluman kadinlar budist olsunlar, kafalarini kazitip universiteye girsinler. Gerci o zaman da budistler ulkeyi yikacak deyip uc numara tirasi yasak eder bunlar ama olsun, oyle ya da boyle dunun anadolu cocuklari Ankara burjuvazisini yikacak. Sen adamin inancina kadar karis sonra da rejim gidecek diye kork, bence korkmaya devam edin, cunku akp de kapatildiktan sonra daha da guclu gelecekler.eskiden neydi be o darbeler, simdiki darbe sureclerine bak, tiriskadan…Yarginin aldigi karar koyar mi lan bu adamlara tam tersi daha da bilenirler. Bu ip inceldigi yerden kopsun da biraz provakasyon gorelim.
he gülüm he, konuşun konuşun
Hukuk kim? Hukuk diye birileri mi var.. ve biz onlara saygı duymak zorundayız?Birileri kendilerini o kadrolara atayanlara diyetini ödüyor diye evrensel hukuku çiğnemelerine saygı mı göstereceğiz?Dün kendi yerli hukukumuzu Batıdan aldıklarımız karşısında yerenler, Batılı evrensel hukuk normlarını kendi yerli değerlerimize karşı savunanlar bugün Batılı hukukçuların ve imrenerek, özenerek aldığımız batılı değerlerin temsilcilerinin söylemlerini nasıl bir utanmazlıkla “bizim iç işlerimiz.. başkaları bizim hukukumuza karışamaz” diyerek reddediyorlar?O gün mecelleyi, Batılılarla hukuki anlaşmalar yaparak ortadan kaldırdıklarında itiraz eden yerlicilerin hatası yada günahı neydi?Şayet onlar yobaz idiyseler bugünkü yobazların sonu ne zaman gelecek?”Muasır medeniyet bugün Batı değil, o gün öyleydi” deme palavrasını attığınızda siz ve kıçınız dışında size inanan olur mu? Bugünkü Türkiye ve Avrupa ile o gün arasında değişen ne var? O günkiler hem de bizi mağlup eden, bizi ayaklar altına alan düşmanlarımız değil miydi? Hatta bugün ise mütefikimiz değiller mi?Bu soruların cevabını tabi ki bu ‘yobaz laikçi softalar’ veremezler. Yüzyııl önceki zavallı ‘yobaz dindar softa’ dedelerimin vermekte aciz olduğu gibi.Yobazlık baki kalıyor, softalık baki kalıyor, sadece aradaki ‘dindar’lık yada ‘dinsiz’lik sıfatı yer değiştiriyor.
AKP, devletle olan mücadelesinde bir muharebeyi daha kaybetti. Kurucu yapı, refleks olarak kendi temellerini korumayı seçti. Bu noktada, seçim, halk, %47, cumhur fetişizmi yapan arkadaşlara 1930’lar Almanyasından, ABD’nin Yüksek Mahkemesinden pek çok örnek geliştirilebilir. Bu örnekler de “rejimler kendini korur kardeşim” demek için verilebilir. Anlayana söylemiş olayım.Anayasa Mahkemesi, yasamayı denetler. Bunu iyi bilmek lazım. Bir görevi budur. “Sen içeriğe esase giremezsin demek” komik ve aynı zamanda patetik oluyor. Ilımlı islam hedefiyle Türkiyeyi anti-seküler bir toplumsal ortama sürüklemeyi düşünen ve bir ölçüde başaran AKP, bir kez daha köylü kurnazlığının Anayasa Mahkemesine toslaması sonucu, mutlu olmuş olabilir.Devleti yıpratma mücadelesi yeni bir aşama kazandı. Kapatılma ya da “mağduriyet” ideolojisi işe yarıyor gibi görünüyor. Tahrik amaçlı bir rövanş anlayışı içinde, fanatik zihniyete sahip kimseler, Anayasa Mahkemesi’nin yapısını değiştirmeye çalışırsa, bu kez kararlar 11-0 alınır ve yine yasa yapamaz.Anayasayı, devleti, toplumu yıpratmaya, kendi kafasına göre dönüştürmeye çalışan zihniyet, sınırlarını bilemiyor, çizemiyor, Türkiye’yi ve dünyayı çözümleyemiyor. Büyük bir cehalet içinde Türkiye Cumhuriyet’ini Mısıra ya da Irak İslam Cumhuriyetine doğru evrilttiği anlaşılınca da tekrar, seçim ve kuvvetlerin ayrılığı gibi aslında kendisinin bozmuş olduğu ilkelere sarılmak zorunda kalıyor. Bu acınası durumdan, AKP, AKP içindeki Nakşibendi yapı, Fethullahçı yapı utanmalıdır. Din istismarı bir demokrasinin en önemli bozucusudur. AİHM’ne başvuran Cumhurbaşkanı’nın eşi de herhalde kabullendiği gerçeği bir kez daha hatırlamıştır.Türkiye bunları hak etmiyor. Sorunun türban sorunu olmadığı toplumsal mutabakatsızlık, ve kasımpaşa ağası şeklinde siyaset ve tutum üretmekten kaynaklandığı söylemek gerek. Tehdit algısı, yaşam biçimlerine müdahale ve türbanı siyaset aracı olarak kullanma tavrı değişmedi, arttı. Erzurum’da, Tunceli’de, Diyarbakır’da Said-i Nursi’yi kullanarak siyaset yapanlar son 6 yılda büyük cesaret kazandı ve çoğalma imkanı buldu.Buna mukabil, AKP hiç bir sahada rüştünü ispat edemedi, topluma yani hem %47’ye hem %53’e güven veremedi. Günübirlik taban politikaları ve “şimdi yapacaz artık” taban gazlarıyla sapılmayacak yollara saptı. Türkiye geneline yönelik ve genel kabul görmüş siyasetler veya belediye siyasetini aşan devlet adamlığı pratiğini hiç bir mevkide sergileyemedi. Konuşarak yıprattı, üretmedi, tahrip etti. Ayrılıkçılığı körükledi, dini istismarı Güneydoğu’da temel siyaset aracı haline getirdi.Konuşulması gereken siyaseti bu kadar geç ve sonradan öğrenmiş eski Milli Görüşçü- MSP uzantısı kadroların Cumhuriyetin değerleri sayesinde geldiği yerleri nasıl olup da unuttuklarıdır. Cüppeli darbe yerine darbe olsaydı ve tutuklansalardı daha mı iyiydi? Ya da kendilerinin yaptığı “kansız anti-laik darbe” olsaydı meşru olmuş olacak mıydı?Cumhuriyet kendini korumak zorundadır. Cumhuriyet, AKP’nin küçük ayak oyunları kullanarak değiştiremeyeceği büyük bir projedir. 70’lerden bu yana aynı üslubu kullanarak seçmen kitlesine hitap eden, Milli Görüş, hatalarından hiç ders alamadı, alamayacak gibi de görünüyor. Din istismarıyla kısa yoldan oy kazanmak kolaydır ama uzun vadeli siyaset yaparak zemin kazanıp yediğin kaba sıçtırmazlar adama.Ona göre.
Anal papağan.. kirletme her blogu eline verilen metinleri yapıştırarak. Anlama ve ifade etme özürlü yaratık.Herzamanki gibi analçiziktirme yapmış mushil yutmuş ebleh.
Benim yazdıklarıma karşı bir fikir üretsene neden hakaret ediyorsun.Gerçeği ortaya koyduğumu biliyorum.Kapanacağını söylemek için de kahin olmaya gerek yok.Elinize geçen siyaset aracını bu hale getirdiniz. Utanmalısın zihniyetinden ve hakaretlerinden. Aşağılık bir tür olmalısın fikir bazında hiç bir şey söyleyemediğin için. Hakaretlere başvuruyorsun. Hoşgörü toplumu böyle bir şey olsa gerek, medeniyetler buluşması ha, sen onu benim külahıma anlat.
Daha önce senin yazdıklarına karşı fikir ürettiğimde karşılığında bana ve karşında gördüğün herkese yönelik hakaretle cevap verdiğin için buna ihtiyaç duymuyorum artık. Yazılanlara karşı bozuk plak gibi aynı şeyleri söylemekten başka birşey yapamıyorsun. Benim yazdıklarıma karşı verebildiğin bir cevabın var mı? Yoksa kafanda kurduğun hayal dünyası ürünü fantastik hikayeleri okumaya ve saçma isnatları devam ettirmeye mi devam edeceksin.Sana tek soru soruyorum:Sen ve senin gibi düşünen yobaz laikçi softalar insanlık için şu ana kadar bilim, sanat ve edebiyatta ne üretebildiniz?Laikçi zihniyet olarak insanlığın iftihar edebileceği bir insan çıkarabildiniz mi? Doğu ve Batının çıkardığı binlerce heykeli dikilecek isme karşı sizin bilim dünyasına sunacağınız bir kişi oldu mu?Yeryüzünden silinecek olsanız insanlık bundan bir eksiklik hissedecek mi?Türkiye’de iş yapan, Batıda işyapan, Doğuda işyapan, tarihte çivi çakmış insanlara pislik atmaktan başka, kendiniz dışında herkesi düşman olarak niteleyip dünyayı çirkin bakışınızla sınıflandırmaktan başka, ırk-din-dil faşistliği yapmaktan başka, çekemediğiniz insanları çekiştirmekten başka bugüne kadar ne yapmışsınız? Türkiye’ye ne hayrınız dokundu?Cevaplayamayacaksın. Mushilini yutup gene pisleyeceksin, biliyorum ama yine de ben sorayım dedim.
Böyle bir soruyu sorduğun için kendinde utanmalısın. Bu kadar cahil misin? Hiç kitap okumaz mısın? Cahit Arf’tan tut da binlerce mühendise, Cüneyt Sermet’ten tut da binlerce müzisyene, tarihçiye binlerce insan, senin yoketmeye çalıştığın bu rejimin öz evlatlarıdır.Bu ülkenin gelişmesi için çabalamış ve 90 yıldır çalışmış binlerce insan binlerce mühendis, mimar ve devlet adamı yetiştirildi. “Laik düzen” bağnazlığa ve hurafeye karşı binlerce başöğretmen yetiştirdi. Yargıç hakim yetiştirdi. Gazeteci yetiştirdi. Pek çoğu öldürüldü. Pek çoğu kenarda köşede kaldı. Bunları anlayabileceğini zannetmiyorum.Cemil Meriç gökten düşmedi, çok sevebilirsin. Cemal Süreya aydan gelmedi. Kemal Tahir, Peyami Safa ya da Necip Fazıl bile…Daha önemlisi senin zihniyetinde olan kimseler de tarikat ve cemaat ideolojilerini bu özgürlük alanında üretebildiler. Sana bu isimleri neden verdim biliyor musun? Ağzından köpükler saçarak saldır ve faşist vahşetini tatmin edecek fantazyalar üret diye değil. Bu kadar nefret ettiğin düzenden istifade edip, seni besleyen eli ısıran bir köpeğe dönüştüğünü gör diye.Devleti halka düşman ederek, şikayet ederek, mazlumu mağduru oynayarak, devletin kurumlarını yıpratarak ve tüm muhalif odakları zorbalıkla sindirip cemaatleri, tarikatları hortlatarak kamusal alanda jandarma-polis-baskı rejimi kuran parti ortada. Ülkeyi tüccar zihniyetiyle parça parça satan ve hiç bir şey olmamış gibi mağdur pozu alan parti yine ortada.Sen bile cumhuriyetin ve bahsettiğin sözde olmayan kişilerin ürettiği kültürün ve ideolojinin konforunda yaşıyorsun ve bu sayede terbiyesizlik yapabiliyorsun. Rock müzik dinliyorsun, deep purple’dan bahsedebiliyorsun.Şimdi Düşündüm: Sana isim vermek bile ayıp senin suratına tükürmek lazım.Hak tu.
Sersem mahluk! Cumhuriyetin evlatlarını kendi laikçi cemaatinin insanı mı sayıyorsun. Ben laikçi dini ve mezhebinden çıkmış, köktenci laik softalar arasından say diyorum. Bu milletin içinden çıkmış her TC vatandaşı, senin gibi laikçi yobaz mı, sersem. Hatta bu milletin içinden çıkan solcularımız da senin laikçi yobazlarından mı? Bırak Necip Fazıl’ı, sen Nazım Hikmet’i bile senin yobaz kabilenle aynı sınıfa sokup pis ağzına alamazsın. Senin yobaz ardılı olduğun siyasi büyüklerinin vatandaşlıktan attığı Nazım Hikmeti.Senin gibi Yobaz insanlar içinden çıkan, statükocu kitlenin insanlarından say diyorum.O sürekli düşman olarak nitelediğin Avrupa’dan çıkan, yaşayan ve ölmüş yüzlerce Avrupalı müzisyene, filozofa, bilimadamına sanatçıya, edebiyatçıya karşı bir tane laikçi isim say. Bunlarla mukayese edilecek ve senin ideolojinle beslenip evrensel düzeyde iş çıkarma yetisi göstermiş. Softa, onlarca Avrupalı Nobel ödüllü edebiyatçı olmasına karşın ilk kez bir Türk edebiyatçı ödül aldı. Senin gibi yobaz Cumhurbaşkanı bu adamı dahi O yüce makama davet edip onore etme büyüklüğünü gösteremedi. Çünkü laikçi dinine mensup değildi. Futbolda bir Hakan Şükür dünyada tanınır oldu, onu da inancı dolayısyla etmediklerini bırakmadılar. Neden? Çünkü bu ülkede kendileri gibi beyin kısırlığı ile malul insanlar dışında birileri başarılı olup dünya çapında işler yaparsa tahammül edemezsiniz siz, sizi softalar!Arabı aşağılarsınız, Yahudiyi aşağılarsınız, Avrupalıyı aşağılarsınız, Amerikalıyı aşağılarsınız, Yunanlıyı aşağılarsınız, sizin gibi beyin kısırlığı yaşamayan Türk halkını aşağılarsınız, Kürtleri aşağılarsınız.Ulan peki insanlığa ne sunarsınız siz?Siz ve sizin gibiler dünyadan yok olsa dünya ne kaybeder?Ona buna bok atmak dışında bir gün de “oturup uğraştığım işte dünya çapında birşeyler yapayım da, benim gibi düşünmeyen Türklere, Kürtlere, Yunanlılara, Avrupalılara, Araplara, Yahudilere pislik atmadan bir gün geçireyim. Kendimle ilgileneyim” demeyi düşündünüz mü hiç? Hayır! Sizin işiniz başkalarının başarılarını çekiştirmektir çünkü.Ben hayatımda bir kez dahi kendimce “başka” veya “öteki” olarak nitelediğim insanların işleri üzerine eleştiri yapma ihtiyacı duymadım. “Bu ingilizler ne şerefisizler. Aslında güzel bir lig çevirmiyorlar” yada “bu almanlar aslında iyi araba yapmıyorlar, bakmayın dünyanın bunları pohpohladığına, aslında boktan araba üretirler.” veya “bu fazıl say aslında sallama bir piyanist, bunu haketmediği halde büyütüyorlar.” dediğimi hatırlamıyorum. Eleştirsem eleştirsem söylemlerini eleştiririm. Başarısının hakkını veririm. Ya siz? Orhan Pamuk aslında başarılı bir edebiyatçı olmaz. Yada Hakan rekortmenler rekortmeni de olsa dünyanın en kötü futbolcusu muamelesi çekersiniz. Çekemezsiniz.. siz çekememezlik hastalığına yakalanmış insancıklarsınız. Çekememezlik ve başarısızlık hastalığına yakalanan sersemler ve softalar güruhuna ise laikçiler diyoruz onun için.Rüzgar gibi esti sanırım laflarım. Ondan vebalı, balgamlı tükrüğün geri tepip alnına yapışmış evladım. uzun dilini uzatıver de yala alnında o tükrüğünü.Lama kılıklı mahluk!
yakinda kemalistler dedelerimiz laiklik icin savasti derlerse hic sasirmam, cunku cumhuriyetin kurulusunu bile kendilerine mal ediyorlarsa yarin bunu da iddia ederler, laga lugaya gerek yok birinci meclisin kurulusuna ve yasasina bakin ondan sonra konusun.Cumhuriyetin kurulusunda, ittihat terakkiden medreselere dogudaki kurtlerden aydinin efelerine kadar herkes emek vermistir, seksen senedir gaspedilen haklar aglasaniz da sizlasaniz da geri vereceksiniz, burokratik oligarsinin yikilmasina az kaldi, altinda kalanlar yeniden iktidar istiyorlarsa toplumun taleplerini ciddiye almak zorundalar.merak etmeyin bu cumhuriyetin degil kurdugunuz oligarsik diktanin sonudur.
analset yine lağam çukurundan çıkıp ortamı pisletmiş, yaşadığın yerde kalsaydın yaw, öle iyiydin. senin zırvalarını papağan gibi tekrarlayan bi ingiliz köpeği var zati, çamurlarını her tarafa kopi paste yapmasanda olurdu. bu kafayla anca tarihin çöplüğüne gidersiniz, çünkü sizin içün son durak orası.