Az önce boş zamanımı değerlendirmek için izlediğim “Sesini Duyur“(Raise Your Voice) aslında boş zamanımın ne kadar değerli olduğunu gösterdi bana.Yazının içinde spoiler sayılabilecek bir çok ibare bulunabileceği için filmi izlemeyenler okumayabilirler.(Film 2004 yapımı, izlenmeye ne kadar değer tartışılır)Yapım Hilary Duff‘ın acıklı hikayesi ve mutlu sonu üzerine kuruluydu.Filmin başlamasıyla birlikte bende romantik-komedi çağrışımı yaptı.Film zaten bunun üzerine kurulmuş.Ama film ne komikti ne de romantik.Film de resmen yeşilçamın birebir izleri vardı.Kısa özetini geçecek olursak kızımız(Hilary, artık kendisine adıyla hitap ediyorum)araba kazasında şöför koltuğundaki kardeşini kaybediyor.Üniversiteye babasını istemediği konservatuara gidiyor.Orda bulabileceği en itici çocuğa(Oliver James bu filmde alabildiğince iticiydi) aşık oluyor.Tabi birde kızımızın başarısını çekemeyen bir hatunda film boyu orada burada dolanıyor.Hilary, James’le hatun kişiyi öpüşürken görüyor.Arada dargınlık kırgınlık derken beraber besteledikleri şarkılarıyla söyleyip kazanamıyorlar(burada biraz Türk konseptinden sapıyor).Tabi bu etkileyici performansı ile babasına ayarın kralını vermiş oluyor kızımız.Sonunda Ediz HUN ,Filiz AKIN a yumuluyor.Bir anlık dalgınlıkla kişiler bile böyle aklınızda karışabilir.Beni hemen bir merak saldı.Düşündüm, bu bir yeşilçam filmiydi peki imdb ve beyazperde puanları neydi? Halkım beni yanıltmadı imdb puanı 5.0, beyazperde puanı ise 8.6 yani bir kült film tadında.Sözün bittiği an bu andır.

Eklemeden duramadım filmimizin bitmesiyle hemen ardından aynı kanalda “Huzurum Kalmadı“(Ferdi Tayfur) başladı.Bu bünyeye bu kadarı fazla…