Nasıl dayanırdım gerçeğin acılığına, onları görmezden gelmemi sağlayan düşler olmasa? Kalkan gibi kullanırım düşlerimi. Çoğu şeyi de gerçek olamayacağını bilerek düşlerim ben ve bunlar en değerli düşlerimdir belki de; çünkü bir düş gerçekleşince ancak anlık bir mutluluk verebilir. Fakat onlar asla gerçek olamayacağı için, hayal dünyamda hep gerçekleşirler ve hep mutlu ederler beni. Öyle dalarım ki bazen, hangisi hayal dünyam hangisi gerçek şaşırdığım olur. Gerçeğin gerçek oluşuna inanamam, kanıtlayamam kendime gerçeğin ‘gerçekten’ gerçek olduğunu. Böylesi zamanlarda gerçeğe olan güvencim daha da azalır, hayallere daha da bağlanırım. Onlar beni gerektiği zamanda kurtarmasını iyi bilir.Rengi bazen eflatundur düşlerimin, bazen gülkurusu… Ne olursa olsun değildir siyah. Çünkü onlar hep güzel şeyler hakkındadır; dedim ya, asla gerçekleşmeyecek düşler onlar diye… Söylemem de zaten onları kimseye, anlatsam, deli zannederlerdi belki beni. Gençlik, derler; biz de böyleydik gençken. Biliyoruz kalmaz o düşler geleceğe.Olsun, onlar kalmazsa, ben de yenisini bulurum, hiç merak etmeyin siz. Yeter ki gerçeğe verdiğim değer artmasın, yeter ki, düşlerim kadar ciddiye almayayım onu.