Gerçek zamanlı yaşıyorum son zamanlarda. Sürekli bir koşuşturma ile zamanı maddiyata bağlamaya çalışıyorum. Gireceğim kursun ücretini ödemek için kullanmayı bıraktığım kredi kartlarına geri dönüş çalışmasındaydım iki haftadır. İnanılmaz bir bürokrasi çemberi ile karşılaştım. En basiti; bankaların bizim kredi kartını alın diye ciyak ciyak bağırdığı şu zamanda, hiç kredi kartı kullanmamış ya da uzun zamandır kullanmayı bırakmış yurdum insanını müşteri sıfatına sokmadıklarını öğrendim. Gerçek şu ki paran olacağına dostun olsun ilkesiyle artık kredi kartını verenlere aracı yoluyla ulaşma aşamasına geldim!!!Kara listede adımın bulunduğunu düşünüp (geç ödenmiş kredi kartı borcum nedeniyle) bu listeden çıkmanın yollarını ararken bankaların politikasıyla tanıştım. Askeriye mantığını da aşmışlar. Sevgili yurdum insanı, kara liste de olduğunu düşünüp, üstüne Merkez Bankasına borcu yoktur kağıdıyla gidip adını sildirebilirsin tavsiyesiyle boşuna yollara düşme!!! adresinde göreceksin ki böyle bir eylem planının gerçekleştirilmesi sonucunda bankalarda imajınız kesinlikle tazelenmiyor. Ola ki düzenli ödemeler yapan iyi bir kredi kartı müşterisiydiniz. Evvel zamanda kredi kartınızı kendi isteğinizle ödemelerinde sorun yaşamamak için kapattınız. Kısaca sicilinizi temiz tutmak için yaşadığınız tüm sıkıntıları çöpe atmış oluyorsunuz. Çünkü çok değerli bankalar(!) kişileri değerlendirirken kara listeyi ve kredi kartı sahipliliğini gözetmelerine rağmen, sizin özgeçmişinize ulaşamıyorlar (nokta).Günümüz ekonomik şartlarıyla, özellikle büyük şehirlerde kredi kartsız adım atma şansı bile tanımayan bir sistem gelişmekte. Bu durumda kendi gardımızı almak için mevcut kredi kartlarımıza sahip çıkalım veeee -bu yolda her yol mübah bunu öğrendim- günümüzün en büyük silahı elimizde yoksa temin etmek için her türlü yola başvuracağız el mahkum…Bu arada ben mi??? Hala kredi kartsızım ve pazartesi kursum başlıyor.