Ben kara bir ışıktım. Uzak diyarları terk edip gelmiştim buralara. Katran karasıydım çünkü hayatımda beyaza yer yoktu. Can kırıklarına tıklıyordum, fikirleri süzüyordum. Sizleri duyuyor, yorum yapıyordum. Sonra bir tını geldi kulağıma bana sesleniyordu. Hem yakın hem uzakta idi. Görmüyordum onu çünkü kara olduğumdan beri kaybetmiştim bu özelliğimi.”Senin gölgen yok” dedi bana.
Doğruydu, gölgesizdim ben.”Neden” demedi,”niye” hiç demedi.”Olduğun bu ise, sen olmaya devam et” dedi.
“Ben” mi?
“Ben”
Sonra hatırladım “ben”i uzak diyarlarda “gölge”mle bırakmıştım.
“Ben karayım, can yakarım, mutsuzluktur adım” dedim.
“Merhaba” dedi.
Birde yağmur tanesi verdi.Şimdi buradayım yağmur tanesiyle yıkandım, gözlerimi açtım. Saf dostluğun, arkadaşlığın salt güzelliğin ne demek olduğunu öğrendim.”Ben” in her zaman içimde olduğunu, gölgemin ise saf ışıktan kaynaklandığını öğrendim. Bu ışık karşıdan gelmeliydi.
Karşımdan…
yorumlar
Ehhh…
Yanlış anlamadıysam birşeyleri çok aşikar etmeden,yüzeysel anlatmak istemişsinizGüzel yazı
@plakton sen o değilsin.
yorum ekle, ey sıradanbiri! yazısını görünce elime söz geçiremez oldum bugün…ekliyorum;gölgesizseniz gölge sizsiniz.ekledim.))
peter pan değil miydi o?
ben de hiç bir zaman “O” olmadım ki…
“O” kim ?
kim bilir…?
Ben…Bildim…