Geçen gün eski şarkıların mp3’lerini dinleyerek nostalji yapmaktaydım ki benim için küçük, ama insanlık için büyük bir hadise gerçekleşti.
Bir dönem yakışıklılığıyla ve kesilmeden öldüğü için mundar olan bir ineğinkini andıran mahsun bakışlarıyla genç kızlarımızın kalbinde müstesna bir yer edinen Richard Marx’ın Hazard adlı meşhur parçasını dinlemekteydim. -hanım suyun altını kıs uzun sürecek biraz-
Birdenbire “ulan ben bu parçayı dinlemeyeli yıllar oldu ama sanki dün dinlemişim gibi?” şeklinde müzikal bir deja-vu’ya gark oldum. Evet şarkının vokal bölümleri bir pop/rock’çımızın plak şirketinin tabiriyle “Tüm yaz boyunca radyo istasyonlarının vazgeçilmez şarkısı olmaya aday” parçasının vokal bölümlerinin aynısıydı. Zaten kendisinin bu konulardan sabıkası varmış hatırladığım kadarıyla.
Neyse bu da böyle bir anektottu işte. -hanım sönmüş bu yeniden ısıt bunu sen-
yorumlar
radyo eksen’de bir parça dinledim,.. ne oldugunu bilmiyorum ama,.. gönülçelen’in introsundaki borozanlı(!) bölümün aynısı idi,..
bir de önceki albumunde “007 james bond theme” vardı bir yerlerde bir introda,..
Hic de bir sarkisi benzemiyo Hazard’a… Ha gonulcelen’in basindaki de trompet…
“verse” kısımlarına bakın benzerliği, hatta “aynılığı” göreceksiniz.
bu adamin tipine, konustuklarina bakmak yeterli zaten… Anca calar cirpar bu… ZavalliCIK
yüzsüzlüktür be olm ne diicek “çok dinledim – esinlendim ilham aldım ” mı.. çalmış resmen lavuk…
hazard
aa evet trompetmiş o,.. zavallı ben, hiçbişi bilmiyorum??