bildirgec.org

tok evin aç kedisi

11 yıl önce üye olmuş, 7 yazı yazmış. 74 yorum yazmış.

240 kilometre

tok evin aç kedisi | 21 May 2002 23:17

yarın İzmir’e yapacağım yolculuk için otobüslerde terlemek istemediğimden, alternatif bir güzergah geliştirmeye karar verdim: önce deniz otobüsü ya da feribot ile bandırma’ya geçecek, oradan da trenle izmir’e gidecektim… işin deniz otobüsü kısmı fazla vakit almadı, ido sitesine ve call center’ına kısa ziyaretler sonucunda 12:00’da bandırma’ya hareket eden bir feribot olduğunu öğrendim.

tren kısmıyla ilgili bilgiyi ise tcdd ile yoğun temaslar sonucunda alabildim… bandırma’dan izmir’e sadece saat 16:00’da tren vardı ve tren -rötarlar hariç- saat 22:40 gibi izmir’de oluyordu.

kısa dönem askerlik yapma taktikleri

tok evin aç kedisi | 21 May 2002 09:16

askerlik yapmış bir insan değilim, ancak çevremde olup da bu konu hakkında engin deneyimleri olan insanların üzerinde birleştiği konular şunlar:

1- üniversite mezunuysanız master yapmadan önce askere gidecekmişsiniz. master yapmanız kısa dönem ihtimalini azaltırmış. 2- muayeneye de sınava da gözlükle gidilecekmiş. gözünüzün bozuk olması kısa dönem yapma şansınızı artırırmış.

3- bundan pek emin değilim, lâkin yedeksubaylık sınavı mı ne 3 gün sürüyormuş. başvurunuza da, sınava da son gün gidecekmişsiniz. ordu ilk günlerde yapılan başvurularla ihtiyacını karşılıyormuş, dolayısıyla kalan günlerde kısa dönem yapma şansınız bir hayli artıyormuş. ilk günler gitmek “heveslilik göstergesi” de sayılabiliyormuş.

a midspring night\’s thesis comedy

tok evin aç kedisi | 16 May 2002 02:02

-hoca naber? -aa iyidir tekir, senden? -hamdolsun. abi nasıl gidiyo tez? -iyi gidiyo abi yarına biter. -abi emin misin? yardımcı olayım istersen? -yok abi sağolasın. -valla bak… -yok abi cidden, keyfine bak sen. -peki abi, ben yarın benimkini bırakacam, bi uğrarım sana…

ve ertesi gün olur. tekir tezini bitirmiş ve bir gece önce ciltletmiş olmanın verdiği lakayitlikle okula saat 16:30’da gider ve tezinin beş nüshasını sekreterliğe bırakır. arkadaşının odasına uğrar, arkadaşının surat ifadesi, iddia üzerine bir şişe limon suyunu kafasına dikmiş birininkini andırmaktadır. tekir durumu farkeder.

geç dank etti

tok evin aç kedisi | 08 April 2002 02:07

Geçen gün eski şarkıların mp3’lerini dinleyerek nostalji yapmaktaydım ki benim için küçük, ama insanlık için büyük bir hadise gerçekleşti. Bir dönem yakışıklılığıyla ve kesilmeden öldüğü için mundar olan bir ineğinkini andıran mahsun bakışlarıyla genç kızlarımızın kalbinde müstesna bir yer edinen Richard Marx’ın Hazard adlı meşhur parçasını dinlemekteydim. -hanım suyun altını kıs uzun sürecek biraz-

Birdenbire “ulan ben bu parçayı dinlemeyeli yıllar oldu ama sanki dün dinlemişim gibi?” şeklinde müzikal bir deja-vu’ya gark oldum. Evet şarkının vokal bölümleri bir pop/rock’çımızın plak şirketinin tabiriyle “Tüm yaz boyunca radyo istasyonlarının vazgeçilmez şarkısı olmaya aday” parçasının vokal bölümlerinin aynısıydı. Zaten kendisinin bu konulardan sabıkası varmış hatırladığım kadarıyla.

Bilmemek Ayıp mı, Öğrenmek Kayıp mı?

tok evin aç kedisi | 12 December 2001 19:00

Hani ünlü “r” kesintili bi şovmen var ya, Beyaz…

Onun bi de orkestrası var hani…

Hani bi de o orkestranın giriş melodisi var “(dıt dıt dıt dırırı dırırı)x2” diye…

İşte ben geçenlerde tesadüfen o şarkının tamamının kime ait olduğunu öğrendim, dinledim. Pek de leziz imiş. Bestecisi de pek kadim bir adam imiş, bizlerle de son zamanlarda pek bir sıkı fıkıymış. Bissürü konserler vermiş dünyaca ünlü müzisyenlerimizle -örn. Zülfü Livaneli-. Müziğimize -pop değil- hayranmış falan. Adamı uzun zamandır tanırdım ama bunları bilmezdim. Utandım. Acaba bu benim cahilliğim mi, yoksa hakikaten kıyıda köşede kalmış bi şarkı mı -enstrümental- bu?