Günlük internet gazetesi sol, bugünkü manşetine facebook‘u taşımış. ağa düşen avlanır başlığıyla sunulan yazıdan bazı alıntılar yapacak olursam;”…Özellikle Türkiye’deki kullanıcıların “eski arkadaşlarına ulaşmak için iyi bir kaynak’ olarak tanımladığı Facebook insanların günlük hayatta kurmayı başaramadıkları ilişkiler ve söyleyemedikleri sözlerin bir tercümanı olarak sanal kimlik beyanına dönüşmüş durumda.””…Birkaç gün önce medyada çıkan bir haberde Facebook’un içeriğinde sahte bilgilerle ve pornografik içerikle doldurulmuş kullanıcı profilleri bulunduğu ve oluşturulan grup ve davet çağrılarıyla sitenin açıkça pornografik yayın yaptığı belirtiliyordu. Facebook’un diğer marifetlerinden bahsetmeyerek yalnızca “çocuk ve gençler için zararlı, eşleri birbirine düşürüyor” yorumu yapılan haberde Facebook’un bu nedenle akıllara zarar bir site olduğu uyarısı da yer alıyordu. Bugüne kadar kurulmuş Yonja ve penpal adlı arkadaşlık sitelerinde de başından bu yana var olan sahte kullanıcı bilgileriyle pornografik içerikli yayın yapma konusunun bugün Facebook üzerinde bu kadar baskın şekilde yapılmasının bir nedeni de Facebook’un diğer benzerlerine göre “daha değerli” oluşu.””…Eylül 2007 tarihi itibariyle Facebook ile ilgili bazı veriler:-45 milyon aktif kullanıcıya sahip (bu sayı sürekli artıyor)-Siteye hergün yaklaşık 200 bin yeni üye katılıyor-55 bin farklı ağ bulunuyor-ABD dışındaki en çok üyeye sahip ülke 6 milyon kişi ile Kanada. Türkiye dördüncü sırada yer alıyor-Sitede 3000 farklı uygulama var-Günde 14 milyon fotoğraf yükleniyor- Mark Zuckerberg’un Microsoft ile 60 milyon dolarlık anlaşma yaptığı da konuşulanlar arasında. Sitenin gerçek değeri henüz tam olarak hesaplanmış değil ama satış söz konusu olursa milyar dolarla ifade edileceği söyleniyor.”

Sanal varolmanın dayanılmaz hafifliği ile yine aynı kaynakta yer alan bir diğer haberde ise;”… Facebook’un “seksbook” olarak kullanılıyor olması, sorunun yalnızca bir yönünü oluşturuyor. Sosyalliğin sanallaşmasının özünde, basit ahlâksızlıktan çok daha derin sorunlar bulunuyor.””…Dolayısıyla “Facebook mu seksbook mu?” tartışması, yaşanmakta olan ahlâki çöküntünün yalnızca bir kısmını oluşturuyor. Sanal sosyalleşme ortamları ağırlıklı olarak günübirlik cinsel ilişki partneri aramak için kullanılıyor; ancak bundan daha vahim olanı, bu günübirlik davranış biçiminin yalnızca cinsellik değil, her türlü ilişki için bir kaide haline getiriliyor olması. İnsanı gerçek sosyallikten kopartan, ancak yaşanan iletişim ve kurulan ilişkilerin gerçek olduğu yanılsamasını yaratan bu ortamlar, insanlarda sorumluluk hissetmeden ve samimi biçimde saygı duymadan da sosyalleşilebileceği kanısını oluşturuyor. Bu da günümüzdeki aşırı bireyci, sorumsuz ve saygısız insan davranışının sanal ortamların desteğiyle gerçek hayatta da daha fazla kök salması sonucunu doğuruyor.”deniyor.