Ferhan Şensoy Kıbrısta yerel Tv kanallarından birine röportaj veriyordu. Konu yazdıklarına ve aşk hayatına geldi. Ferhan Şensoy kendisinin çok yazan biri olduğunu yazarkende dünya ile iletişiminin kesildiğini başka türlü yazamadığını söyledi. Aşk öyle bir şeyki dedi ben Derya Baykal gibi sanatçı biriyle evlendim. Üstelik evlenirken benden çok sanatıma ve yazdıklarıma hayrandı, oysa evlendikten sonra sende amma çok yazıyorsun demeye başladı dedi.Bir dostum anlatmıştı ki bohem biridir kendileri ve böyle olduğunuda hem bilir hemde ifade etmekten gocunmaz. Evlilikleri eskimeye başlayınca eşi bunun horlamasına ve yatış şekline takmış. Çocukların yanında bile hadi hafif ifade ile durumu şaka konusu yapmaya başlamış, üstünede yeni aldığı fotograf makinası ile dostumun uyurken fotografını çekmiş, fotografı çocuklara gösterip şakalaşıyorlarmış. Dostumuz bir şey demeden kalmış salonda kütüphaneyi karıştırmış ve elinde bir fotografla dönmüş. Fotograf dostumuzun uyurken çekilmiş bir fotografı, hemen hemen masada şaka konusu yapılan fotografla aynı poz yıllar önce çekilen fotografın arkasında bir not var; “ Sevgilim, o kadar güzel uyuyordunki, dakikalarca seni seyrettim uyandırmaya kıyamadım, hele o mırıl mırıl kedi gibi sesler çıkarman yokmu ne tatlı idi bir bilsen, Video kameramız yoktu tüm anlarını yakalayamadım, bende fotograf makinası ile her gün şahid olduğum bu masumiyeti ölümsüzleştirmek istedim” vs vs.İki farklı olay dört farklı insan, kadınlar hep aynı diyerek onların anlaşılmazlıklarına dair yazılar yazmak değil amacım, sadece zamanın eskittiği aşklaradır isyanım. İlişkilerde kimse kimseyi suçlamasın, tek sorumlusudur zaman deyip sıyrılmaktır amacım…Ne demiş şair;”Zaman Yargılardı beniMahkum ederdi Yarının sabırsızlığına”…
yorumlar
Zamanla mı alakalı emin değilim ben,insan kendinden bıkmaya başlayınca çevresindekilerden bıktığını sanıyor. Sorumlu sadece kendimiziz.
zamanla alakalı ama akış sorunundan değil de, zaman-ruhsal gelgitler arasında kalmışlıktan olabilir. Mevsimsel değişimler, hayatın getirilerine ve götürülerine yenilenen zamanda ne kadar ayak uydurabildiğimiz..bunlar etkiliyor sanırım
Yorumlar için teşekkürler..Elbetteki zaman tek sorumlu değil yazının sonunda bunu belirtmeye çalıştım zaten.Bir ara avukatlık yapmıştım, boşanma davalarında en fazla barıştıran yada tazminat taleplerini geri çektirenlerden biriydim sanırım.Bozulan ilişkilerde tek suçlu yoktur, kimse kimseyi suçlamasın diye küçücük bir not düşmekti amacım.
Sevgiye dönüştürülemeyen aşklar , bitmeye mahkumdur, …
güzel bir tanımlama pbk..
bu arada; aklıma direk yeni türkünün en sevdiğim şarkısı geldi elbette, yazının ismine atfen:ESKİ AŞKLARSAYIKLANMAKTAN,YENİLERİTELAŞTAN YORGUN…BİR DÜŞMÜŞ GÖRDÜĞÜM,GÖZLERİM AÇIK,SUYA İNMİŞ YILDIZLAR…SANKİ O AN,KİMBİLİR NE ZAMAN ÖNCEYAŞANMIŞ GİBİBİR KEZ DAHA SEVDİMBİR KEZ DAHA SENİ…
gerçek fikrim Makaleci, aşk bitti derler ya, yalan o işte..Aşk bitince bir başkasına hemen nasıl başlar, insan hayatında 1 ya da 2 kez aşık olur zaten..Gerisi anlık hoşlanmalar, gerçek olmayan duygular..
hayatta 1 kez aşık olunuyor pbk, emin ol…
Emin olmak istemiyorum desem, kızar mısın bana..:)
ne demek:)nasıl kızarım, ama hakikat bu…zamanla anlarsın…
yok , eğer öyleyse hakkımı kullanmış oluyorum, hayatıma giren insana yazık olmaz mı..
herşey zamanla anlaşılır, bakalım, hayatının aşkı mı? göreceğiz, ya da pardon, göreceksin, yani bunu zaten en iyi kendin anlarsın…
niyeymiş canım. birileri bir kere olur. birileri daha fazla..
mesela Arrogante aşkıyla mı evlenmiş..Bilmek lazım
haklısın arrogante! daha fazla olan da vardır bir yerlerde, olabilir…pbk; kesinlikle şans tabii…
Duygular hala bilimin çözemedeği konuların başında geliyor.Bilim teknikte okuduğum bir habere göre, zamansız ve ani tepkiler karşı tarafa ilgiyi merakı korumasını sağlıyor. yani nerde ne yapacağı belli olmayan kişi karşı tarafı kendini çözmeye iterek kendinde merak ve dikkatini yoğunlaştırmasını sağlıyor.Belki bu yüzden bayanlar kendini haşlayan sürekli fırça yiyen erkeklerin kölesi oluyor.belkim!!
aşk eskimez eskirse aşk olmaktan çıkar,yürek düşer ateşe yanar da yanar,yandıkça daha çok yanası gelir,ateş sönse bile közü kalır,izi kalırama mutlaka kalır.emeğinize sağlık.
en büyük aşk henüz yaşamadığındır
evet askın izi kalır,ancak bence belli kereler ask yasadıktan sonra ,artık tekrar ask yasamak zordur,deneyimlerin sonucunda hicbir kisinin asık olunmayı hak etmedigini gorursun,kendininde asık olunmayı hak etmedigini gorursun,ask yerini dengeli sevgiye bırakır,dogrusuda budur,
aşk,öldürür,süründürür,katil eder dengesi hiç yoktur.
ama dogru yasandıgı zaman,insan ruhuna sınıf atlattırır,insanı olgunlastırır,ask yasamamıs insan eksiktir,
ask yasamamıs insan hamdır
çok haklısınız ancak bu doğruluğu yaşamak herkese göre değildir.
ask insanı hassas hale getirir,tum duygular uyanık hale gelir,bu durumda insan melek gibide olabilir ,cokebilirde,kuranda bir ayette denildigi gibi:”biz insanı cok yukselttik,sonra da asagıların asagısına indirdik”insanda herturlu potansiyel var
Eskisiyle yenisiyle aşk güzel şeydir vesselam.Mesele duygularla ve gerçeklerle barışık olabilmekte.