Kaynak:msn.com“MSN Lifestyle: Men” Sitesinden aldığım bilgiler ve naçizane katkılarımla 7 adımda eski sevgiliyi unutma ve aşk acısından kurtulma programını açıklıyorum. Vatana, Millete hayırlı uğurlu olsun!
1) Onla iletişimi kesin! Telefon numarası, e-posta adresi, ev adresi aklınıza ne gelirse bunları kaybedin. MSN listenizden de çıkarın. Onla karşılaşmanız muhtemel olan yerlerden uzak durun.
2) Yak bütün fotoğrafları ! Ona ait bütün eşyaları. (bkz: Tarkan). Tamam eşyaları yakmasanız da ona geri vermek için bir arkadaşınızı aracı olarak kullanın. Zira iletişimi kesme 1. kuralımızdı.
3) “Hmm ayrıldık ama arkadaş kalalım” lafını unutun. Sizi bu duruma getiren kişi arkadaşlağınızı haketmiyor. En azından şimdilik. İlla arkadaş kalmanız gerekiyorsa 60 gün – ya da arızalı ruh haliniz geçene kadar arkadaşlığa mola verin.
4) Alkole bağlanmayın. Ayrılık “alkol” adında yeni bir arkadaş getirmemeli. Etkisi geçtikten sonra sizi daha berbat hissettirecek, başınızı ağrıtacak ve sizi şişmanlatacak bir arkadaşa da ihtiyacınız yok. Bunun yerine spor gibi faydalı aktiviteleri deneyin. Ya da gerçek arkadaşlarınızla takılın.
5) Etrafınıza bakının! Doğrudan yeni sevgili aramaya başlamasanız bile, etrafınızda “potansiyel” yeni insanlar olmalı. En azından sarhoşken eski sevgilinizi arayıp ağlamak yerine onların başını şişirebilirsiniz. Ayrıca yeni bir çevredeki ilgi kendinize güveninizi de yerine getirecektir. (Bu cümleyle tam olarak Güzin Abla gibi hissettim kendimi)
6) Aktif olun. Sinema’ya gidin, gezin tozun, spor yapın. Kendinizi arkadaşlarınızla dışarı çıkmaya zorlayın.
7) Eski sevgiliniz hakkında konuşmayı kesin!
Bu kürü uygulamış biri olarak eski sevgiliyi tamamen unutturmasa da ayrılık sonrası yaşanan acıyı azalttığı gözlemlenmiştir.
yorumlar
daha kücüktüm. heygirl diye bir dergi vardi arada alir okurdum. orda da ayni buna benzer öneriler vardi. hatta ayni sekilde numaralandirilarak yazilirdi. aklima o geldi.
bi kere başlık hatalı, ”eski sevgiliyi unutma kürü” olmaz, sevgili eskiyse demekki yenisi var, yenisi varken hala unutamadıysan eskisini ne yapsan boş kürle mürle halledemezsin
:):):)
“sevgiliyi unutma kürü” derse de gene yanlış olur. Sevgiliyi neden unutsun? unutmak istiyosa neden bi sevgilisi var? bu sorular cevapsız kalıyor, bi yerde terslik var ama!
”terkeden sevgiliyi unutma kürü” nasıl koza? bence bu oldu.
bu oturdu…ama gene bi sorun var kop; sevgili terk ediyosa artık sevgili olamaz ki. dolayısıyle ortada sadece “unutmak” sözcüğü kalıyor…
mevzuya o açıdan bakarsan o da doğru, o zaman sadece ”unutma kürü” diyebiliriz mi?
Desenize yukarısı bıyık aşağı sakal….
sorunlar bitmiyo kop. “unutma kürü dersek”, neyi,kimi ya da neleri ,kimleri?.. sorusuyla karşılaşırız.bi yerde hayatın bütününü kapsar ki o zaman da patolojik bir evreye rastlarız…
offffffff yapmayın yaaaa:)))))))
aslında en temizi başlık tamamen kalksın derim ben, nasıl olsa yazıda maddelerle açıklanmış, böylece okur da ikircikli durumda kalıp bocalamaz diye düşünüyorum ne dersin?
Eski olması için yenisinin olması gerekmez. O kadar.
ne kadar ?
haklısın kop.bence yazı hiç olmasa da olur…boşluk hep boşluk yani.yazar ne yazacağını unutmuş da okuyucuya bırakmış gibi olmaz mı?
evet okuyucuya bırakmalı, ama o zaman da başka bir realite çıkıyor ortaya, yazılmayan bir yazıyı kim yazmayacak, ve kim onaylanacak ?
eski sevgiliyi unutmanın yolu;intihar.
işte budur kop…yokluk,hiçlik…ne sevgili ne unutmak,ne kür,ne yazar,ne okuyucu ne yorum…bence realite bu dostum…
Ben “kür” kelimesi hakkında tartışma çıkacağını düşünmüştüm ama olaya baya felsefik yaklaşılmış 🙂
evet bu işi de böylece hallettik, tatlıya bağladıkşimdi bakalım roberto karlos ne zaman reklamlarda oynayacak, ne zaman makinaya konuk olacak, reynadan çıkarken medyaya ne diyecek, yalıkavakta jetsikiyle nasıl kayacak.
bence bu 7 maddeyi de uygulayacak kadar kendinde ve dirayetliysen; boşver..eski sevgiliyi sen terketmişsin demektir.o da içini acıtmaz, aksine garip bir ferahlığı vardır:)ama gerçekten terkedilmişsen derim ki; ağla, için kuruyana kadar ağla..beynin salgıladığı endorfin seni zaten bir süre havalarda uçurur, bu arada mutlu olursun…bak işte durumdan faydalanmak ta buna denir:)
çivi çiviyi söker metoduna başvurulur, en temizi:)))burada böyle atıp tutuyoruz unutma hikayelerine ama öyle maddelerle falan olmuyor işte bu iş.zaman ve sükunet………………..
Zaten bu maddelerin hepsinin aynı anda uygulanması da çok kolay değil. Bunu yapabilmek de zaman alıyor bence 🙂 Ama iletişimi kesebilmek, ve başka mecralara açılabilmek (arkadaş, sevgili, hobi) önemli hakkaten bence.
yazının başlığı kadar içeriğinde de hatalar var,hem eski sevgiliyi unutma deniyorhemde unutulması için tavsiyeler veriliyor,hem unutma hem de al bunları uygula unutursun,
1. maddedeki 60 gün… neden 40-50 değil? ince bi hesap var ortada!
hem aktif ol deniliyor hem 9. maddede tavsiye ediliyor, aktif olmak ilk madde olmalıydı
bi de iletişimi kes denmiş sora eski resimleri bi arkadaşınla yolla deniyo! o zaman eski sevgili de elindeki resimleri falan gelen arkadaşa verecek o da getirecek bir nevi iletişim devam edecek bence olmaz!
sonra neden onla iletişim kesiliyor da dokuzla yada sekizle kesilmiyor,
koza ve kopanisti sövalyeleri dünden beri isin icinden cikamadiniz…cikamadiginiz icinde aslinda halen eski sevgiliyi unutmamis oluyorsunuz….beyler hayirdir ince yaralarain anilari flash backkk mi yapti..kortexte ?????
kısa ve net yeni bi sevgili bulun.anca öyle unutursunuz.
benim hiç sevgilim olmadı, korteximde yok, flaşbekim de yok, ama bunlar koza da varsa bilemem
kopanistiiii at atttt kale bos nasilsa…..:-)))))))))))))))))
olayı kişiselleştirmeyelim, yazının anlamından uzaklaşmayalım…yığınla soru var aklımda ama yazar ortada yok ki!!!…
7. maddede diyor ki, eski sevgili hakkında konuşmayı kesin,e sen niye konuşuyorsun o zaman demek istiyorum ama bana ne,
ay yorumlariniza bayiliyorum beyler ne olursunuz konuyu cözünce bana bir mesaj yazin da isin asli neymis bizde sayenizde ögrenelim…..hazira konalim belki bir bulus yaparsiniz neyim..ne bilimmm bir formülll anicsssh gibi bir icecek neyim mesela ???!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
bulunanlar bulunmuş zaten zez, neyi bulacaz daha, bulunanları kullanalım yeter, şimdi rakıdan daha güzel bir içki kim bulabilir, çabalamak boş, haa rakının yanında zeytinyağlı enginar çanağının içini ne ile dolduralım dersen, hiç bezelyeyle patatesle havuçla uğraşma, fava ile doldur üstünü bi tutam dereotu ile süsle ve sızma zeytinyağı dök derim,
7.madde başlıbaşına üzerinde durulması gereken bi konu.ama ben sırayla gidelim diyorum.neyse…haklısın kop.kişilik bölünmesi gibi durum mu var acaba??
2.maddeye ne demeli ?hadi fotoğrafları yakıyorsun, eşyalarını niye yakıyon?tona para harcanmış o eşya alınmış, ne o eski sevgili terketti diye eşyalarını yak !bu ne servet düşmanlığıdır anlamak mümkün değil,
şarkı öyle diyor kopanisti 🙂 şarkı ne derse yapmak lazım ya, ondan…
maddelerin yeniden tek tek gözden geçirilmesi şart…2.madde gözümden kaçmış vur,kır,yak,parçala…60 gün sora ya yeniden biaraya gelinirse nolcak?…yeni eşyalar hediyeler..yazık ya!
Yazar burada hazır ve nazır efenim ! 2. madde için “tamam yakmasanız bile” diyerek eşyaları yakmanın okuyucular tarafından da saçma bulunacağı varsayımına bir cevap vermişim. (hönk?)60 gün beni de baya düşündürdü. Çok spesifik bir sayı olmuş. Ama kaynakta öyle yazıyordu. Sanırsam kötü strateji stratejisizlikten iyidir düşüncesiyle ortaya bir rakam atılmış yerimiz yönümüz ulaşmamız gereken bir hedefimiz belli olsun diye.Eski sevgili hakkında konuşmaya gelince spesifik olarak Ayşe’dir Namık’tır bunlardan bahsederseniz, veya aaa eski sevgilimin de burnu kocamandı şeklinde bir kişi belli ediyorsanız bu son kuralımıza aykırı. Ama genel olarak “tüm eski sevgilileri unutmanın altın kuralları” konulu bir yazı yazmak spesifik olarak eski sevgilinin ardından saydırmaya girmiyor.Bir diğer yorum da aktif olmanın ilk sırada olması gerektiğiydi. Eğer ilk sırada aktif olun olursa siz lönk diye bunu uygulamaya kalkarsınız, geri kalan maddeleri okumazsınız. (hmm ama o zaman onu en sona koymam gerekirdi… son maddeyi okuyup soru sorduğunuza göre varsayımım yanlış…ama olsun orda durması da zarar getirmiyor sonuçta) Hem o madde dokuzuncu madde değil altıncı madde.60 gün sonra biraraya gelinirse tekrar dirilen sevgilinin kafası beyni yenip yeni hediyeler aldırılmalı kuralın uygulanamadığı kötü geçen hergünün tazminatı olarak.
Ama şunu da belirtmeden geçemeyeceğim…İnsanı yoruyorsunuz. Hatta Hülya Hanım’ın bir şarkısıyla şöyle sesleneceğim : “yar sizin derdiniz ne, bela mı arıyorsunuz… ah çok zor sizinle insanı yoruyorsunuz…”
içinden çıkılması zor bir badire oldu.şimdi namık aşk acısını ya içinden söküp atmak istemiyorsa,olamz mı belki de namık bu acıyla besleniyor spesifik olarak…ayşe içinde aynı şey söz konusu olmaz mı?…hülya hanım da üretkenliğini bu acıya borçlu olamaz mı?işte sorun burda başlıyo zaten.kür’ü parçalamış olmuyor musunuz?
Ah no no honey no no! Hülya Hanım üretken kalmak istiyorsa, bu türden şarkılar yazmaya devam etmek istiyorsa kürümüzü uygulamaz olur biter. Aynı şey Namık ve Ayşe için de geçerli… Ayşeler de tadabilir.
maddeleri irdelemeye devam edelim.4.maddede gerçek arkadaşlarla takılın diye bir öğüt var,yok yaaaa, sen gerçek arkadaşlarını sevgilin varken arama sorma, onlarla takılma, bira içmeye gitme, sonra sevgilin terkedince gerçek arkadaşlarınla takılmaya başla, gerçek arkadaşlar yakasından kabul edilemeyecek bir durum var burada, ayrıca ikiyüzlülük ve yalakalık da tavan yapmış, hadi olum başka kapıya yürrrüüü derler adama
Eee dostlar kötü günler içindir ama… Böyle bir söz vardı di mi?Ha bir de şu da denilebilir, sevgilisi varken arkadaşlarını satan onları sallamayan adama zaten aşk acısı çekmek müstahaktır.Bu kuralımız da arkadaşlarına satış koymayan okuyucularımız için.Hem 4. maddeden terkedilen şahsın arkadaşlarına satış koyduğu anlamı çıkmıyor ki? Ya da herhangi bir başka maddeden.Ama genel olarak katılıyorum. Sevgilisi varken beni sallamayan arkadaşa sevgilisinden ayrıldı diye ekstra bir vefa göstermemeliyiz.İsterseniz bu konuda da bir yazı yazalım. Bunun altında da 40 küsür ahkam kesilsin 🙂
Yola devam etmeyi bilemeyen türlerin etkisiz kürleri…
Hiçbir şey olmamış gibi yola devam edebilenlerin bu tür şeylere ihtiyacı yok tabii ki. Ne mutlu onlara.
Kimseye haddinden fazla değer vermiceksiniz, gel deyince gelen, git deyince giden tipler zaten avuca alınmıştır ve cazip gelmez sıradan olur.. ben her seferınde fazla deger vermıcem desemde 24 yasıma geldim aynı hatalara düşüyorum, aynı şeyleri tekrarlıyorum malesef.. özellikle kızlara diyorum bunu erkekleri fazla ciddiye almamak gerekiyo, herşeyden çabucak sıkılan bu yaratıklara ne haliniz varsa görün demekten başka bişey demek gelmiyor ne yazıkki içimden!!!