Eski Mısır’da kadına diğer toplumlara göre daha çok önem verilirdi, zenginlerin hareminin olmasına ragmen, zengin olmayanlar genellikle tek eşliydi.Kaynaklara göre o dönem Mısır kadınları iri gözlü ve Avrupa kadınlarına göre daha dik memeliydi. Ayrıca günümüz makyajına çok yakın olan makyaj stilleri Mısır kadınının olmazsa olmazıydı.Zaten kozmetik kültürü Mısır’dan gelmiştir.Heykellerden de anlaşıldığı üzere Mısırlı kadınlar süslerine aşırı düşkünlerdi, tırnaklar boyanır, saçlar yağlanır, yüze makyaj yapılırdı.Gözlere sürülen siyah sürmenin dışında kadınların peruk ta kullandıkları bilinir.Takılan mücevherler ise genellikle altın olurdu, ayaklara kadar bilezik takılırdı.
Eski Mısır‘da kadınların kullandıgı peruklar papirus lifinden yapılır , peruk takılmadan önce başa sıcakta eriyip hoş koku salsın diye bir macun sürülürdü.Kılık kıyafet konusunda Mısır kadınları diğer toplumlara göre daha farklıydı, gögüsler genellikle açıkta bırakılır, belden sarındıkları kumaş ise en sevilen renk olan sarı renkte olurdu.Ergenlik çağına gelmemiş olanlar kız olsun erkek olsun hep çırılçıplak dolaşırlardı.
Kadınlar yaşadıkları çağa göre oldukça şaşırtıcı biçimde kozmetik düşkünüydüler ve toplumca bu konuda çok ilerdeydiler.Merhem ve kınalar fazlaca kullanılırdı,bu tür malzemeler oldukça güzel saklama kutularında muhafaza edilirdi ve bu kutular yatakların altında saklanırdı. Bir papirüste cilt için maske tarifi bile gözlemlenmiştir. Mısır kültüründe en önem verilen hayvanlardan biri olan kedi kadın hayatında oldukça büyük bir yer tutardı,üstün yaratık olan kediyi tanrıça Bastet yerine koyan kadınlar sürekli onun gibi olabilmek için kedi yürüyüşünü taklit eder, onun gibi makyaj yaparlardı.Eski Mısır’da ilk önceleri evlilik sadece üst tabaka kadınlara hak olarak verilirdi, böylece mumyalanarak gömülme hakları da oluyordu.Yapılan araştırmalara göre cinsellik isteyen evli kadın bunu eşine rahatça belirtebiliyor hatta zamanını bile o belirliyordu.Kocası tarafından kötü davranılan kadının babası tarafından geri alınma hakkı bulunurdu hatta çeyizini geri isteme hakkı da. Deneme evliliği denilen bir kaç yıl süren evlilikler Mısır’da oldukça yaygındı.Kardeş kardeşe evlenmek saraya özgüydü, ayrıca kadınların da boşanma hakkı vardı.Kahoun Papirüsü ,Smith Papirüsü ve Ebers Papirüsü’nde yer alan sağlık bilgilerine göre uygulananlar şöyle: Hamile oldugundan şüphelenen kadın ve hamile olmayan bir kadın her gün arpa ve bugday dolu olan kaplara idrarını yapmalı, hamile oldugundan şüphelenen kadının suladıgı bitki ötekinden evvel çimlenirse hamile oldugu anlaşılır, eğer ikisi de aynı anda çimlenirse hamile değildir.Doktor Julias Manger 1933 yılında laboratuvarında aynı yöntemi deneyerek bu tezi kanıtlamıştır.Kadınlar doğum kontrolünü ise cinsel birliktelikten önce rahimlerine soğan yada sarmısak koyarak uygularlardı.Sabah genizde soğan ve sarmısak kokusu hissedilirse gebe kalacagı, koku olmazsa tüplerinin kapalı oldugu sonucu çıkarılırdı. Ayrıca rahim içine yerleştirilen altın veya gümüş yüzükler de korunma amacı olarak kullanılırdı.Bertrand Russel’ın Evlilik ve Ahlâk adlı kitabında pek çok toplumda oldugu gibi Eski Mısır’da da erkek cinsel organına tapmanın var oldugu belirtilmiştir. Kadın sünnetinin bu topluma var oldugu ise bulunan kadın mumyalarının bazılarının sünnetli olmasından anlaşılıyor.Mumyalanarak gömülen kişilerin eşleri , hizmetkarlarının ve haremininde onunla birlikte gömüldügü yaygın bir haldi.Cenaze zamanları evin kadınları baştan aşağı her taraflarına çamur sürerek sokağa çıkar sonra eteklerini kaldırıp, gögüslerini de açarak dövüne dövüne sokakta dolaşırlardı.KLEOPATRASAKALLI PRENSESNEFETİTİ
yorumlar
Avrupa kadınlarına göre daha dik memeliydişindi nasıllar acaba ?
nazo, sen eski zaman kadınlarına taktın cicim, fekat eline sağlık yine bir numerolu araştırma olmuş.
yannız ramses2, eşi hz.asiyeye çok fena davranıyodu, kadınlara önem veriliyosa bu durumda hz.asiye olayını abartmış taha
çok dikkatlisiniz bugün latino, gerçekten orada bir çelişki oluşturuyor. ya da o dönem daha eski olabilir. tarihin sarı yapraklarına bakmak lazım, ama ben bakamayacağım havamda değilim.
harlem bakar bize bildirir nasılsa
çelişki olması imkansız Hz. Asiye’nin durumu İslam tarihinde yer alır ve Kuran’da açıkça belirtilir, Kuran’da yalan olmaz (tabiki bu benim kendi düşüncem)Hz. Asiye’nin yaşadıklarını Taha yazmadan yıllar öncesinde de biliyordum, genel toplum yapısıyla bunu karıştırmamak lazım, kadına önem verilmesine çelişki olamaz, . Ortada kendisini haşa Allah olarak gören bir adamın hırsı var, peygambere kafa tutan, bana secde edin diyen biri bunu genel olarak almamak lazım.Fena davranmasının sebebi ortada , ama benim verdigim bilgiler genel bilgiler.
kuranda belirtildiğinin farkında değildim, hangi ayette?
hangi surede?
Allah, imanı tam olanlara Firavun’un karısını örnek verir; hani o demişti ki: “Rabbim! Bana kendi katında, cennette bir ev yap, beni Firavun ve işkencesinden ve onun zalimlerinin elinden kurtar!… (Tahrîm Suresi / 11 ayet )”Firavun’un karısı dedi ki: Benim için de senin için de bir göz aydınlığıdır o; onu öldürmeyin; umulur ki bize yararı dokunur, yahut onu evlât ediniriz (Kasas Suresi / 9 ayet )
hadisler de vardır:Hanımlarınızı üzmeyin. Onlar, Allahü teâlânın size emanetidir. Onlara yumuşak olun, iyilik edin! [Müslim]Hanımının kötü huylarına katlanan erkek, belalara sabreden Hz. Eyyüb gibi mükafatlara kavuşur. Kocasının kötü huyuna sabreden kadın da, Hz. Asiye gibi sevaba kavuşur.“Cennet kadınlarının en üstünleri Hatice Bintil Huveylid, Fatıma Binti Muhammed, Meryem Binti İmran, Firavun Zevcesi Âsiye Binti Muzahimdir.” (Ahmed B. Hanbel, Müsned,c.1,s36 ; Hakim, Müstedrek, c 2, s, 594)Asiye, el ye ayaklarından bu kazıklara bağlanarak işkence ile öldürülmüştür. Kur’an’daki “kazıklar sahibi Firavun” ayetinin buna işaret olduğu söylenmiştir.(Fecr suresi 10)
hz.asiye avantacıymış, allah ile pazarlık yapıyo, bana kendi kartında cennette bi ev yap diyo, beni firavundan kurtar diyo
Dua ediyor, herkas dua ile bir şeyler ister yahu hahaha güldürdün beni öğlen öğlen 😀
allah da diyordur, yeterin ulen, kendiniz yapın hepiniz benden istiyonuz, dayak mı yiyon evden kaç bana ne, her dayak yiyeni cennte alırsam vay cennetin haline
Dayak yeme sebebine bağlı kimi inancı için işkence görür kimi kötülük yapar yer sopayı 😀
üzümlü kek kokuyor bura…ah latino ah!
ah harlem ah, çok boşladın burayı çook
zencefil çürüyo dolapta harlemim orta kahvem
Güzel bir yazı olmuş NazokirazeYa küçükken mısırla ilgili bir çizgi filim vardı sabahları yayınlanıyordu hatırlayan varmı.
şeker kız candy
yok ya mısır piramidleri falan vardı..
asterix
degil..
ayşegül mısırda
Papirüs
hiç duymadım
bende.. yakariyi bilirim ama onu bilmem
sen bilmiyosan benim bilmemem haydi haydi normal
niyemiş
araştırmacı kişiliksin
şimdiki veletler kadar çizgi film bilmezdik biz. heman,voltron,şeker kız çiçek kız
ruhuna ve vücuduna önem gösteren her kadın her çağda güzel olur. hem eskinin bir faydası yok yeniye bakmak lazım.
eskiden feyz alıyoz şurda 😀
🙂 alınsın bakalım. ama şimdiki genç kızlar kendilerini çok bakıyorlar yada baktıklarını sananlar var. yalnız merak ettiğim bu kıllanma sorunu neden bu kadar yaygınlaştı.
hormonlu şeylerdendir:D
ben halen RA erkekmidir kadınmıdır diye düşünür dururken.
eski entelektuel kadınlar da kıllıymış diyorlar.
o zaman baya bir hormon bozukluğu var. kuaför bir arkadaşım var. ağda yaptırmaya gelenler. klasik ağda haricinde bel göbek hatta gögüs çevresi yaptıranları söylüyorda.
bu da var