Efendim, halen devam etmekte olan Avrupa Şampiyonası Finalleri esnasında bayan milli voleybolcumuz Aysun Özbek’ten -mutat olduğu üzre- doping kontrolü için idrar istenmiş. Sanırım, şu günlerde idrak ettiğimiz mübarek Ramazan ayının da etkisiyle olmalı ki hanım kızımız “erkek doktor” önünde numune vermeyi reddetmiş. Bunun üzerine de Avrupa Voleybol Konfederasyonu bundan böyle bayan sporcular için “kadın doktor” görevlendirme kararı almış.
Bu hepimizi kıvandırıcı habere, mümtaz basınımız; “kızımız, bu haklı mücadelesini kazanarak dünya çapında bir başarıya imza atmıştır; kutlu olsun.” mealinde, layıkıyla yaklaşmış bulunuyor. Ben eksik mi kalaydım?.Ben de, hem ilgili haberde 30 yaşında olduğunu öğrendiğim voleybolcu kızımızı, hem de olaya sağ duyuyla yaklaşan medyayı -naçizane- kutluyorum efendim.Evet.. “Filenin Sultanları” lakaplı bayan takımımız, halen devam etmekte olan şampiyona maçlarında önüne gelen hemen her takıma -bi güzel- yenilse de, böylesine bir haklı gururu bize yaşatmışlardır.Dost, düşman şunu iyi bilmelidir ki; onlarca yıl, binlerce bayan sporcu, belki bir çok kez de Aysun hanım kızımız üzerinde “sessizce” uygulanan bu “çağdışı” eylemden, tüm dünya kadınları bizim sayemizde kurtulmuşlardır.Bu arada, “darısı erkek sporcularımızın başına” der; doping kontrolörü erkek doktorlara -büyük geçmiş olsun- dileklerimi sunar, şimdiden, işlerinde kolaylıklar dilerim.Ey aziz okuyucu!. Belki bazıları gibi, dünya spor literatürüne ismimizi yazdırabilecek; yok efendim şöyle filanca gibi yüksek atlama stili, ya da falanca gibi smaç vurma pozisyonu geliştirmiş olmayabiliriz. Ancak, Aysun hanımefendi sayesindedir ki artık torunlarımıza gururla anlatabileceğimiz; tüm dünyaya da çatır çatır kabul ettirdiğimiz, “değil doktora, erkek sineğe bile göstermem” duruşuyla taçlandırılmış bir milli başarımız söz konusudur. Çok şükür..