kaç kişisiniz..? kaç kişiler..?birmilyonlarmış.. ve çok mühimmiş bu.. 70 milyonda 1 milyon Atatürkçü varmış.. ve bu başarı olacakmış..sizler bizler onlar bide şunlarsınırları belli birtakım gruplar..gruplaşmadan öte cepheler daha iyi ifade etmekte oluşumlarıherkes siperlerini oluşturmuş beklemekte hücum borusunubu aralar “cesaret” “direniş” vs gibi söylemlerle Mustafa Kemal Atatürk gibi büyük bir markanın isminden de faydalanarak bir hareket oluşturulmakta.. “biz kaç kişiyiz.?” olayın datayları ile sıkmayacağım kimseyi.. ama sitelerinde Hasan Pulur’un bir yazısı ile güzel reklam yapıyorlar.. kendilerine haklılık payı çıkarıyorlar..ve fakat farkı yok birinin birbirinden.. akepe cehepe mehepe huncay ösgan ganal türg.. bir güldürüklü temaşa sürüp gitmekte.. sahnede birileri ve karşılarında karşı cepheleri.. hepsi rolünü iyi ezberlemiş.. bürünmüşler maskelerine.. biri dindarlık cephesindeki mücahit, biri Atatürkçü kahraman, öbürküsü ergenekondan çıkış umudu, berikisi kuvayı milliye neferi.. bir temaşa ki göz alıcı, insanı aptal etmekte.. şapşal şapşal izlenmekte..tüm değerler ayaklar altında.. ama yöntem çok klasik.. bir soğuk savaş taktiği.. eğer bir toplumun değer verdiği şeyleri yok etmek istiyorsan kesinlikle onlara saldırmayacaksın.. öveceksin.. hemde okadar çok öveceksin ki övgüsü arşa çıkacak.. sonra halkın ağzına sakız olacak.. ve değeri kaybolacak..aynı şimdilerde olduğu gibi..neyimiz kaldı ki..? İslam, milli birlik ve beraberlik, Mustafa Kemal, cumhuriyet… onları övenler ve yüceltenler.. hepsi ayrı cephelerde ve hepsi sadece övme işiyle meşgul.. aldıkları emirleri harfiyen uygulamaktalar..komplo teorisi mi..?hayır..basiret gözü..!!!
-söyleyin bakalım.. bu oyunmuuu gerçek mi..?-eeeııı….-eee.. hemi oyun hemi gerçektir beyim..-oyunsa da vidüüm, gerçekse de vidüm.!!!..
yorumlar
bunların istanbul acentası olan takıntılı yalakayla karşılaştım geçenlerde. ağzından düşmeyen bi laf var emme anlaşılmıyo sayıklamalarından.sonna anladımki bunun kafası bu şekilde almayo:” git bunu günde 3 kere agazdan, 3 kerede müsait yerden al, anlarsın o zaman” dedim. gitti.
bak sen neler de konuşurlarmış..-bıy bıy bıy.. karagözüm.. tavşana kaç tazıya tut..-bıy bıy bıy bıy ben gaçmaaam.. taa şama sen kaç zibidiiii..!! güümmm..!!-ahh karagözüm.. taa şam değil. .tavşan tavşan..-bak hala konuşuyor.. gümm..!!-eheheheee.. şak şak şak şak..-ne güzel oynuyorlar dii mi beey..?-yaa yaa evet hanım.. cumhuriyet mitingi neredeydi yahu..?-bizim oğlanın ramazan nedeniyle iptal edilen kurtuluş savaşı piyesinin olduğu salonda yapılıcaktı.. iftar çadırını kaldırtıyorlarmış.. kurankursu spor salonu olamaz diye slogan atıyodu bi grup ilkokul 2. sınıf öörencisi.. ben de korktum bakamadım pek içeri..-hıı peki..
biz kaç kişiyiz sorma konumuna kim getirdi bu insanları????onlar sormasa kim soracak,Allah onlardan razı olsun; her gece kanallarına herşey yolundaymış da bir acıklı, komedi dramalar eksikmişcesine konulan art arda izlettirilen dizi filmler koymuyorlar da, yada kanal sahip ve yöneticleri orada burada kokteyllere katılmıyor da, halkımızı nasıl koruruz diye kuliste de değil, canlı yayında mesai yapıyorlar. Her akşam saat 20:00 tuncay özkan-kerimcan kamal…
gözler, makaleci.. asla yalan söyleyemez.. dikkat et onlara.. dikkatli bak.. bakalım, çıkar arayan fırıldakları farkedebilecek misin..kim kimi kimden koruyor hem.. bizi koruyacak adamların donanımı nedir..? o bahsettiğin diziler de düzenin bir parçası olmasın sakın.. saat 20:00 deki program gibi.. ayşe teyze bilmez yaprak dökümünü izler.. makaleci hanım bilir her akşam 20:00 de ganal türgü izler.. farkı nedir..? bu arada bu iki insan tv başında iken deve hamudu ile götürülmektedir.. biri bile bile.. diğeri farkında olmadan.. ama mal yürümüştür.. bu arada ayşe teyzeler makaleci hanımları solculukla suçlar, makaleci hanımlar da ayşe teyzeleri bağnazlıkla.. bunlar tvden fırsat bulup birbirlerini yerken birileri aferin alan uslu köpekler gibi ödüllendirilir sahipleri tarafından.. ve tekrar çıkarlar tv ye saat 20 de.. biri ganal türgde, ötekisi halka seslenişte..deve gitti be..
sahlankoç, bir saniye, anlamaya çalışıyorum: çok net bir soru! peki ne yapacağız???yapılması gereken ne????mitingler yapmayalım,Atatürk’ e sahip çıkmayalım?kitaplardan nutuk çıksın,evde oturup dizi izleyelim (mi???)ben de sokaklara dökülelim, solcu ayakları yapalım demiyorum, ama akıllı olalım,her sesi dinleyelim ….bu adamlar başka bir bakış açısıdır, sesleri kapatılmaya çalışılıyor ama açıkları olmadığı için kapatılamıyor…neden dinlemeyelim???benim şahsi olarak vazgeçilmezlerim:-bu ülkenin kurucusunun ilkelerine göre yaşamaktan çok memnunum, elimden alınmasını istemiyorum …..- Bunun adına Atatürkçülük denmesi beni hiiç rahatsiz etmiyor, bayılıyorum hatta….kimee karşı bayılıyorum????diğer ülke vatandaşlarına karşı: Atatürkü tanıyorsunuz değil mi? (Kİ TANIYORLAR) işte ben onun kurduğu ülkenin vatandaşım diye övünmek nasıl bir keyif…- kılık kıyafet devrimi yapmış ulu önder, latince harfleri getirmiş…bunların değişmemesi gerektiğini düşünüyorum.bunun haricinde kimseyi kayırmıyorum, herkesi seviyorum…
çok güzel yapıyorsun.. ve tüm bunlarda seninle beraberim..ancak ne yapılması gerekir diye soruyorsan, birkaç örnek vereyim sana;bu ülkeyi birarada tutan değerleri birbirinden ayırıp farklı cephelerde (böl parçala yönet düsturuyla) birbirine kırdırmamalıyız.. ne dininden vazgeçirmeliyiz insanları, ne de fikrinden.. ne kürdü düşman bellemeliyiz ne de türkü tek hakim.. ne Atatürk’e laf getirtmeliyiz ne de Muhammed’e Ali’ye.. bunlar birbirinden farklı konular.. ama birbirine kırdırılıyorlar komik değil mi..?kendimize bir kurtarıcı aramak yerine, bizi düzmeye kalkan bu eşşek heriflere (sağcısı solcusu dincisi liberali) kurbanlık dana olmadığımızı anlatmalıyız.. salak topluluk olmaktansa akıllı birey olup gerektiğinde kurda kuşa yem olmayı göze almalıyız..küçük insanlarız.. küçük çevrelerimiz var.. onların basını gazetesi var (tüm cihetlerden söz ediyorum) bizim ise sadece aile ve arkadaş çevremiz.. ve ulaşabildiğimiz kadarıyla internet ortamı.. ve hedef biziz lanet olsun.. hedef biziz.. elimizden geldiğince bu bölücü hareketlere yekyürek göğüs siperi olmalıyız.. biz birlikteyiz diyebilmeliyiz.. sonralarda çok dalga geçilen, aşağılanan, ve hatta anlamı, vatan hainliğine kadar vardırılan slogan “hepimiz ermeniyiz” örneğinde olduğu gibi.. haksızlık neredeyse orada olmalıyız.. korkmadan, cesaretle ve kim ne derse desin..daha yazayım mı be kardeşim.. çok mu zor bunları düşünmek.. zannetmiyorum.. bireysel çabalar sandığınızdan daha önemli.. toplu kurtuluş muhal.. ama uçuruma giden sürüden kimi çekseniz kârdır.. kurtuluş için de kimseye ihtiyacınız yok.. mitinglere ihtiyacınız yok.. akıllı olun, ahlaklı olun ve geçmişi unutmayın yeter..
ama bir yanılma durumu olmuş yazında sahlan…bu adamlar bizkaçkişiyiz derken senin yukarıda özetlediğin şeklde düşünen birileri var mı? varsa kaç kişi demek istiyor? akşamları dinlersen; ben bu bölme oyununa gelmem, ülkemi, diğer vatandaşlarımı çok seviyorum diyorlar…bunları lider almak zoruma gitmez, insan sayısının çok olduğu bu dünyada kitleleri bir araya getirip organize edecek insanların olması normaldir.bu insanlar kalkıp sadece birlikte olalım, bunu bilelim diyor, bunda ne var????miting yapmak sürü omak demek değildir, insanlar kendini şöyle bir görmek anlamak ister.düşünce arkadaşını yanında görmek ister, ne var bunda?o mitinglerin en güzel özelliklerindne biri şu oldu mesela;1 milyon insanın bir arada olduğu bir yerde ne kapkaç ne taciz ne bir terör hiç birşey olmadı…orada bir muhabir bir olay nakletti; az önce bir baba oğlunu yanındaki bir vatandaşa emanet edip su almaya gitti…burada böyle bir hava bir dostluk var dedi….biz böyleyiz işte….dostuz, kavgamız yok…ama bir araya gelmeliyiz, birbirimizi bilmeliyiz…Atatürk’ ü sevmenin azınlık bir duygulanım olduğunu kafalardan çıkartmalıyız…
hiç bir şey anlatamadım değil mi..?
böyle düşünmeni anlıyorum:) çünkü ben de anlatamamışım
ben bunlara da yobaz diyorum. tek kelime 2 hece: YO-BAZ. dediğin gibi zarar veriyorlar. severken kazayla öldürmek gibi. Mustafa Kemal’i ve onun düşüncelerini ağzında sakız yapa yapa yıpratan, kasten ona saldıranlarla aynı benim için. bahsi geçen kişilerin ne kadar yanlış davrandıkları ve son seçimlerde ki hezimette büyük payları olduğunu anlamak sonradan kısmet oldu herkese. Atatürk’ün yolundan yürümek meydanlara çıkıp bağırmak değil. bunu görebilse milletim. iyi bir lider, çalışkan insan topluluğu (aklı hür vicdanı hür) en önemlisi uygun bir proje ya da program.
söylemek istediğim şu; taraf olunacak zamanlar vardır.. savaş zamanları gibi.. ama şu anda bir taraf seçip onlarla beraber savaşacak bir ortam yok.. çünkü herkes öylesine dağılmış ki böyle binbeşyüz cepheli bir savaş olmaz.. savaşalım desek onu da beceremeyiz kısacası kendi içimizde..şimdiki zaman birlik olmanın zamanıdır.. her ne taraf olursa olsun.. bize sözleri, eylemleri doğru gelse bile bir taraf seçemeyiz.. seçmemeliyiz.. tüm seslere kulak vermeliyiz.. ses düşman bildiğimizden çıksa dahi.. çünkü çok yakınımızdaki insanlar (komşularımız, dostlarımız, hatta ailemiz..vs) farklı görüşlerde.. ve bu görüşler radikalleştikçe uzlaşma şansıda azalıyor.. o yüzden sağcıyı da dinle solcuyu da.. şeriatçının da faşistin de söyleyecekleri var.. bu insanlar var.. istesek de istemesek de.. yapmamız gereken bunları daha da uç noktalara sürüklemeden merkeze çekmek.. bu merkez de anap-akp mantığı merkez değil.. ulusal çıkar merkezi.. ve bu merkez denen yerde, bu toplumu oluşturan tüm unsurlar, sağcısıyla solcusuyla tek amaç için çalışmalı.. ve ne yazık ki bu tbmm değil..toplumun bu mantık merkezinde toplanması gerek.. fiile dönüşmese de fikir olarak bu merkeze gelmeli halk.. o zaman ne dayatma olur ne eziyet..taraf seçmenin anlamı bu yüzden yok.. ve bahsettiğin değerler ne yazıkki taraflardan bir taraf şu anda.. tuncay özkan ve Kemal Paşa nın resimleri yanyana.. ne olur düşmeyin bu tuzağa..Mustafa Kemal heykeli dikilecek adam değil.. o fikirleri ile 80 sene öncesinden bu günün dünyasına önderlik edecek adam.. bunu anlayabilsek.. bunu yaşatabilsek dünyada.. sam amcanın sırıtan iğrenç yüzü değil Mustafa Kemal’in gülümseyen yüzü olsa dünyanın her yerinde..ama bunu yapmanın yolu seçtiğiniz yol değil.. çünkü o yolun taşlarını döşeyenler, çıkar harcı ile tutturdular kaldırımları.. umarım şimdi anlatabilmişimdir..
seni anlamakta sorun yok ki sahlan! hep bu kaygını dile getiriyorsun,demek ki sen de şu küçük blog dünyamızda bir mihmandarlık yapıp, (kesinlikle iyi niyetle ve düzgünce söylüyorum) beni ve okuyan diğer insanları olumlu bir şekilde etkilemek kaygısına düşebildin (kesinlikle iyi birşey)…bunu biz kuvvetimiz klavyeden oluşuyor diye kahramanca karşılamalıyız, bir kanal sahibi ve yöneticleri yapınca onların sürüsünden oluruz, yok kabul etmem…seni saygıyla okuduğum ve okuyacağım gibi onları da dinlerim, körü körüne değil…fikre, dinlemeye ihtiyacım olduğu için, buna açık, komplekssiz olduğum için….ben şimdi bir goblen yapıyorum Atatürk’ ün portresi…evde uygun bir köşeye asacağım, kendi aile resmimizin yanına olabilir, büyük mutluluk duyacağım….Atatürkü putlaştırmıyorum ben, sevdiğim birini hayatımın içinde türlü şekillerde görmek istiyorum…tuncay özkan atatürk ile resmini yanyana koyabilcek insanlardan sadece bir tanesi, ben de sen de, isteyen tüm vatandaşlar yapabilir bu…niye bu konu müstehzi bir şekilde ele alınıyor???kurucusunu seven her ülke evladı kurucu kumandan ile birlikte yanyana resimde yer almak ister, muazzam birşey….hiç bir halk kitlesi de tuncay bey atatürk ile poz vermiş diye onu sevmez kuru kuruya merak etme…
sözcükleri seçmeye çalışacağım..mihmandarlık yapabilmek için donanımın kuvvetli olması gerek makaleci..asla mihmandarlık niyetim yok çünkü kendi yolumu bulabilmiş değilim %100 bir doğrulukla.. buldum diyene de şüpheyle bakarım.. sıkıntı da buradan kaynaklanıyor işte.. şimdilerde bu bölünüşlere mihmandarlık edenlerin karga misali toplumu götürdükleri yerde burunlar halen pisliğin içinde.. kılavuzluk ehliyeti olmayan insanların peşinden gittiğimiz için bu halde değil miyiz..? eğer bu yol göstericiler ehliyete haiz olsa idiler, böylesine bir nifak yeşerirmiydi toplumun göbeğinde.. hemde en mukaddes değerlerinin tek sahip olduklarının ta içinde..evet kaygılarım var.. bunda kesin haklısın.. fakat kaygım etkilemek değil insanları.. sadece bir ses.. duyup fikrine bir nokta katabileceklere.. sadece bir ses.. o kadar.. kim etkilenir etkilenmez onu önemsemiyorum..kaygılarım var.. sokağa her çıktığımda insanları dinliyorum.. yolda otobüste vs.. ve toplumun haleti ruhiyesini anlayabilmek adına Türkiye’nin en doğusundan en batısına kadar çeşitli yerleşimlerde, ortamlarda da bulundum.. sözlerim teorik gelmesin sakın.. kaygılarım var ve bu kaygılarımın mesnedi de ortada.. malesef kabul etseniz de etmesenizde hep piyonlar yön vermekte şimdilerde insanlığa.. komplo teorilerine gülerim.. beni eğlendirirler.. ama o kadar.. bir de mimikleri, gözleri, sözleri irdelerim.. en iyi oyuncunun bile yapabileceği, mükemmel roldür en çok.. dürüst adamlar kendini belli eder.. bunun başka bir anlatımı da yok ne yazık ki..
sahlanankoc seninle ve diğer dostlarla aynı paralelde düşündüğümüz için mutlu oldum. tuncay özkanı ve cüneyt arcayürek sohbetlerini neredeyse hiç kaçırmadım geçen dönemlerde. bir fikir aşırı uçlara kaçtığında yarar yerine zarar getirmiştir. ve tarihte örnekleri çoktur. tuncay özkan kendini – en azından cüneyt arcayüreği biraz daha dışarıda bırakıyorum- miting meydanlarında kaybettiği an bittiğinin resmiydi. yazı sadece tuncay özkan için yazılmadığından bu şahsında reklamını yapmış olmak istemem. politika hayatı için ileriye dönük yatırım yaptığını düşünüyorum ve bu arada canım atamı kullandığı için kızıyorum. gerçekte böyle niyeti yoksa bile bize yansıyan görüntü böyle. 2-3 yıl önce Atatürkçü düşünce derneği başkan yardımcısı ile hasbelkader bir yerlerde tanıştım. bana kartını çıkarttı takdim etti kendi deyimiyle. hemen ardından dernek para pul yardım vs konusunu açtığında -ki o da önemli biliyorum, ama orada menfaatkar bir hava esti- midem bulandı doğrusu. din içinde laiklik içinde istismar olduğu kuşkusuz. dilim politikaya ya da tarihe ilişkin iyi laf yapamaz belki ama beynim mantığım senin düşüncelerin uzantısında. senin dediğini anlıyorum ve yürekten katılıyorum. dilerim darısı tablonun farkında olmayanların başına.
kişilerin, kurumların bu gün için hiç önemi yok.. bu gün ahmet olur yarın mehmet.. bu gün a partisi olur yarın b partisi..sahne değişir, oyuncular değişir.. ama gösteri hep aynı..güldürüklü temaşa.. ateş, gölge ve perde..iş kral çıplak diyebilmekte..başka çıplak kralların tebası olmadan..
Sahlanankoc, sahlanan aslan olmus masaallah, evet gercekten güzel tesbit, yazi harika, yaptigi yorumlar ha keza.. sahlan be kardes kim tutar seni…Bir ülke düsünün; her kesim ayri telden caliyor. Bir ülke düsünün; siyasetcisi paraci, tv’cisi para ugruna yapmadigi rezillik kalmiyor, rektörler miting meydanin da taraf, ilahiyatcisi bir baska alem.. biri diyor Atatürk, beri ki Islam…Nedir bu rezalet.. ne adam gibi politika yapabiliyoruz.. ne tv yönetebiliyoruz.. ne de secimler de secimlerin hakkini verebiliyoruz. E ne olacak kötülerin en iyisini secmek zorundayiz…Bu millet her seyden tiksinmis, tiksindirenler ortada.. hala koyun gibi peslerindeyiz.. mehter takimi misali bir adim ileri, iki adim geri. Ne zaman kosacagiz.. biz ne zaman adam olacagiz.. herkes her seyi herkesden iyi biliyor, herkes konusuyor, ama sadece konusuyor.. is yapmak, proje üretmek, gelecek secimlere hazirlanmak.. yoooo! Neden? parti ici karismalar, koltuk sevdasi bunlar ülke geleceginden cok önemli onlar icin. Adamlarin iktidar olalim diye bir cabalari, bir gayretleri, planlari yok! Olmadi da zaten.. onlar kiyamete kadar muhalefet olmaya dünden razi. Neden iktidar olsun da yorulsun, bir sürü tepki alsin, adam gibi oturur o tepki verir elestirir, ama sadece bunu yapar, yanlis yapiyorsunuz der, yanlisin dogrusunu gösteremez. Laiklik elden gidiyor der, nasil oldugunu tam anlatamaz. Miting meydanlarina cikar, orada ki toplulugu hep kendi adami sanar. Adam rahat.. bir digeri ondan da rahat, biliyor halk madurun yaninda, madur olan her zaman haklidir.. pekiyi ama bu maduriyeti yaratan kim.. san ki bir tarafdan dügmeye basiliyor; arkadas sen sunu sunu yapacaksin, bu adamlar iktidar olacak deniyor.. kim bilir belkide böyle…
mitinglere gidenleri rahat bırakın….koyunluğun ne olduğunu ben anlatmayayım buralarda…Kardeşim ! bu cumhuriyet öyle masa başında cetvellerle ölçülüp paylaştırma suretiyle kondurulmadı bu coğrafyaya…Kanal yönetmekten anladığımız bol reklam bol dizi film olup damarlarımıza bol magazin zerk edildiğinden beri, bu tür kanalları anlamak zor tabii…Atatürk’ ü sevmek…Ülkeyi sevmek…Din ile devlet işlerinin birbirine karıştırılmaması…Bunlar bu kadar ağırına gider mi bazı insanların Allah’ ım???gidiyor tabii, görüyoruz…Allah, Mustafa Kemal Atatürk’ ten razı olsun…
Allah, Mustafa Kamal Atatürk’ten ve ve bizler için canlarını feda eden gencecik fidanlardan, kadını, çocuğu, yaşlısıyla vatandaş olmayı bizden kat be kat fazla hakeden kurtuluş savaşı dönemindeki Türk halkından razı olsun.. bizlere o beraberliği nasip etsin..bizlere, onlara layık olacak basiret gözünü nasip etsin.. onlara saygının, sevginin ve dini ianançların kişisel çıkarlar için kullanılmasına izin vermesin..bu ülkenin dinini, milli duygularını, kültürel ve etnik zenginliklerini birbirine kırdıran, hassas karnımızı yoklayan namahrem elinden bizleri emin eylesin..ve Allahım mitinglere gidenleri de, onlara sövenleri de korusun.. bu halkın gözünü böylesine kör eden lanet karanlıktan çıkarsın bizleri..
cevap veriyorum: şu an itibariyle 362.294 kişiyiz.
Sahlanan Aslan dedim, iyi ettim. Allah senden de razi olsun.. su dualarina AMIIIN diyorum…Oguz :)))Makaleci, sen de sahlanmaya hazirsin da, kimeydi o öyle.. yoksa bana mi?
şu an itibariyle 368.698 kişiyiz. yane 1 günde yaklaşık 4500 kişi aramıza katılmış. bu hızla 4-5 aya kalmaz 1 milyonu buluruz. ha gayret tuncay, çoğu gitti azı kaldı.
mitinglere giden vatandaşlarımıza laf atan herkese idi, xnicox
Bu siteye kişilik olma hakkı sadece Türkiye’ye değil tüm dünya için geçerli değil mi ? o zaman belki buluruz ama 1 milyon yeterli mi ?Mitingler her ne olursa olsun güzel her ne olursa olsun her ne görüş olursa olsun birlik beraberlik birliktelik her zaman bu ülke insanı için güzel anlardır. Ama 1 Milyonu bulamaz ise ne olacak ?
tebrik ediyorum seni sirinluluonlar yobaz peki sen nesin ?
birlik beraberlik isteniyor zaten…
Bunun farkındayım makaleci teşekkür ederim fakat her birlik bir bölücülük değil mi dir ? İnsan oğlu her zaman kendine bir grup,takım,parti,dernek vs. arayış içindeyiz. Her sivriliş kendine göre bir grup oluyor ve bu böyle sürüp gidiyor. Ülkelerin illeri ne zaman ki ülke olacak o zaman da bu sürüp gidecek. Ama şunu belirtmek isterim ki düşüncelerini aktarabilmek düşünme ve düşündüğünü söyleyebilme özgürlüğünün olması taraftarıyım
necronamber; her birlik bir bölücülük değil bence…birliğin istenme sebebinde bölücülük olması tarışılabilir, sonucunda değil…yani birliğe insanları iten bölünmedir.ayrıca düşündüğünü bu kadar söyleyebilen bir ülke var mı acaba??
Şu an bu özgürlüğümü kullanıyorum zaten makaleciSÖyleyebilen ülke var mı yok mu tartışması ayrıama güzel olan da bu değil mi ?80’den sonra bu ülke her şeye rağmen gelişim içine girmiştir ve bu ülke de siyaseti en ücra köşe de olan insan bile öğrenmiştir. Bu oluşum için de kayıplar ve kazanımların elbette olması doğaldır.
evet çok doğru demişsin necro,herşeye rağmen…gelişim ne kadar güzel bir şey değil mi? ama gelişirken, bizi biz yapan, bize ülke kurmaya yardımcı olmuş bir ruh, ilkeler ve olmazsa olmazlar var değil mi??sadece yalın bir şekilde özgür olmaya çalışmak başka bir şey…cumhuriyet ilkelerini rehber edinerek gelişmek, büyümek, çağdaşlaşmak bambaşka
Korkulan nedir neden korkulur korkuya sebep olan nedir ?Neden olmazsa olmazlar vardır kiDünya da olmaz sa olanlar ne kadar çok olay cereyan ediyor görmüyormusunBu günün balkanları ile 10 yıl öncesi balkanları arasında ki fark kadar olmazsa olanlar var bu dünya dadoğru yada yanlış bir şekil de oluyorTıpkı Dünya savaşları gibiTankın önüne bir siper gibi yatanlar gibi yatmak evet kahramancave kahramanlar yeryüzüne 100 yıl da bir gelir derlermiş bakalım gerçek kahraman kim ?
Biz dünya’da yız değil mi ?
peki net olalım; soru cevap gibi; olması gereken ne?eksik olan yani???
Şahsım değil ama insanlar da ki olgu her zaman istekler vardırİnsanoğlu yaradılışından gelen istekleri hiç bir zaman bitmezbenim için olması gereken senin için olmaması gereken olabilirİnsanların doğup büyüdüğü ve yaşadığı çevre olgu bunlara yön verebilirdiyorum ki bunların hepsi doğalbiz kaç kişiyiz ki ?Tüm Dünya değil mi
biz tüm dünyayız evet…bu işin crem de la crem kısmı, o boyuta varmadan önce (Allah her topluluğu ayrı ayrı yaratmış, herkes önce kendi içinde dirlik kursun diye) bizim kendimizi mutsuz etmemeiz gerekiyor…bana yanlış gelen sana, yada tersi olan duruma gelince…işte bence işin nazik tarafı bu…insanların yaşadığı yerler özgür olmalı ama sınırlar olabilmeli, sınırsızlığın hiç bir şekilde sonu yok, tahayyül et lütfen, sınırsızlık, tam özgürlük diye şöyle bir düşün, ne imajlar gelir gözler önüne…Ramazan’ ın başından beri; çok keyifli insanları sıkıp, soğuk soğuk konuşulmayan bir sahur programı izliyorum…her akşam bambaşka bir konu işleniyor…Çok değerli ilahiyat profesörleri, tarihçiler hep anektod, anı, hatırat paylaşımı şeklinde ilerliyor program…ve her konu işlenişinde, dinimizin koyduğu kurallar, tarafsızca, ilmen, Hz. Peygamber’ imizin buyurdukları ile, Kur’ andaki surelerle anlatılıyor…Ve ben de mesela bilmediğim veya unuttuğum şeyleri duyup: haa evet, bunu yapmamalıyım, ya da bunu nasıl unutuyoruz, derhal yapmalıyım diyorum…çünkü en yüce din olan bizim dinimiz bile (insanı özgür kılan, inanç özgürlüğü, kadına bilinenin aksine konuşma fikir belirtme özgürlüğü tanıyan güzel dinimiz) sınırlar, kurallar koyuyor..Çok da iyi oluyor, inananlar yine de bu kurallara tam riayet edemeseler de , belli bir frenleme sistemi sağlıyor çok şükür…yani anlatabildim mi?? kurallar, insanların yaşadığı her bir mecrada medeni bir şekilde tabii ki olmalıdır.
Afferin makaleci simdi gözüme girdin.. ama bunun yaninda bir de söhret meraklisi ilahiyatcilar olmasa…
xnicox …. o yazıyı biliyorum..necro???son yazdıklarımla ilgili bir şey söylemeyecek misin?
Afedersin, ben de bilymiyorsun sandim di .)
Sevgili makaleci bir şey söyleme faslı yatmıştım ama uyuyamadım şimdi yazıyorum yanlış anlama sakın.yukarıda alıntı yaptığım yerde yüz dü yüz haklısın 11 ay ver gülüm al gülüm olan kanallar ne hikmet ise ramazan ayı gelince hepsi birden hoca kesiliyorlar. Tv de izlemek zorunda kaldığımız insanların bir çoğunu inan geriye kalan 11 ay boyunca görmeyeceğiz bu ap açık orta da bunların hepsini neden yaşamak zorun da olduğumuzu benden daha iyi bilirsin.Kurallar hayatımız için de her zaman oldular ve olmaya da devam edecek. Kimi toplumlar da kurallcılık öyle bir hal almış ki bu kurallar artık yanlış yolda ilerlemeye ve çevresin de yaşayan insanlara zarar vermeye başlamıştır.Belki senin açından bunlar vardır fakat başkaları için bu zarar olarak gördüğümüz açılar onların taa yüreğine dokunuyor. 11 ayı bize kalan ortamın 1 ayını da onlara bırakmamak bence hayıflanacak bir durum değil ama insan oğlu her zaman ister bizler de istiyoruz. Yeter artık bitsin bir sinema dercesine ama maalesef her şeyi abarttığımız gibi bu yaşananlara sebep veren abartıyı dizginlemiyoruz neden birileri bir kaç kuruş kazanacak bunun kaygısı başka bir şey görmüyorum.Kuralları hatırlatan güzellikler de elbet var inan yukarı da ki ahkamının birçok yönüne en içten duygularımla katılıyorum. sevgiler.
çok sağol necronamber, ben de sınırsız özgürlük olamıyor işte, cumhuriyetimizin de haklı olarak çizdiği sınırlar var demek istedim…benden de saygılar…
paylaşımlarınız için teşekkürler arkadaşlar.. hadisenin özü dünyanın göreli bir dünya olduğunu unutmamak.. bunun yanında elbet herkesin mayasına uygun seçimler olacaktır.. ama bu seçimleri yaparken 2 adım sonrasını düşünebilmeliyiz.. çok çirkin tartışmalar kavgalar yaşanıyor.. değer verdiğimiz ve bizi ayakta tutan değerler birbirine kırdırılıyor.. kardeşler birbirine kırdırılıyor.. ve bunlar siyaset sahnesinde kalmıyor yalnızca.. iki gün evvel 12 silahsız insan katledildi.. otomatik tüfeklerle.. bu gözü dönmüşlüğün sebebi nedir..? kendi kanından, canından, dininden, memleketinden insanları katletmek nedendir..? hangi şartlar oluşursa bu gerçekleşir..? lütfen bunları bir düşünelim.. büyüğü küçüğünü, azımsamadan ele alalım bu sert fikir ayrılıklarının.. fikir ayrılığının cinayete nasıl dönüştüğünü bir düşünelim.. hangi aşamalardan geçtiğini.. lütfen tüm düşünceleri kafamızdan uzaklaştırıp bunu tefekkür edelim bir süre.. çünkü bundan önemli hiç bir şey yok..bebekler, kadınlar öldürülüyor.. bir halk kendinden şüphe eder hale geliyor.. bunun bir açıklaması olamaz..
yaw tuncay, biz burada kıçımızı yırtıyoz 1 milyona ulaşalım diye sen ne halt yiyon oralarda? hade kanalı satıcam diye cinerle el sıkışmışsın, peki çalışanların günahı ne? niye adamlarına maaşlarını vermiyorsun, hemide aylar geçmişken? Gümüş kol düğmeleri, şık takımları, milyon dolarlarla anılan ismiyle Tuncay Özkan mutlu mesutken, aylardır ve bu bayrama da maaşsız giren çalışanlar isyan mektubu yazdı.İşte Kanaltürk çalışanlarının isyan mektubuBugün 2 Ekim 2007 Salı. Kanaltürk çalışanları olarak en son Ağustos ayının ilk haftası maaş alabilmiştik. O da Haziran ayının maaşlarıydı. Yani anlayacağınız 3 aydan beri kimse beş kuruş para alamadı kanaldan. Önümüz bayram ve muhtemelen bayrama kadar kimseye bir lira vermeyi düşünmüyorlar. Bu da şu anlama geliyor. Kanaltürk çalışanları bayramı parasız geçirecek. Evine bir şey alamayacak, çocuklarına bayramlık alamayacak belki de memleketlerine gidemeyecek…Durum o kadar vahim ki herkes çıldırmış durumda. devamıson durum: 404:474 kişiye ulaştık.
ya sabır..
arkadaşlar, sanırım sorunun temelinde yine doğru eğitim var, insanları etkilemek onları yönlendirmek için cahil bırakmak yeterliaslında olması gereken eğitimli insanların hoşgörü içinde birbirlerinini fikirlerine katılmasalar bile tahammül edebilmelerinden geçiyor bana göreyani eğitim gerek-bağlantılı olarak tahammül ve hoşgörü olmalı yanında
hurniyet com da bu yazıyı buldum acaba benzerlik var mı ?
ne yazık ki var necronamber.. hemde çok var.. keşke olmasaydı.. keşke salak zemberek saçmalıyor olsaydı yazdıklarım.. ben razıyım.. keşke bunlar bu kadar aşikar olmasaydı..