TBMM
Kapatmaya hayır” imza kampanyasını başlatmayı düşünen AKP taraftarlarına buradan sesleniyorum:Acaba aklınıza;”DOKUNULMAZLIKLAR KALKSIN, AKP VERDİĞİ SÖZÜ TUTSUN, DOKUNULMAZLIKLARA HAYIR” imza kampanyası yapmak hiç geldi mi?Bana bu konuda, böyle bir site oluşturma konusunda yardımcı olabilecek arkadaşlar var mıdır?
yorumlar
Bak ne güzel düşünmeye başladınız evet bunu neden yapmıyorsunuz demokrasi diyorsunuz en demokratik harekeniz için arkadaş arıyorsunuz umarım başarılı olursunuz. Sivil toplumların sözü geçmesi en azından dinleniyor olması bizim gibi sivil insanların menfaatinedir. İnsanların söz verip de sözlerini yerine getirmiyorsa bu konu da yapılması gerekenleri muhakkak ki biliyorsunuz başarılar dilerim. Anlasaydım inanın yardım ederdim.
dınız/sunuz/siz nedir @necronamber? kim bu siz biz merak ettim. hangi vatandaş dokunulmazlıkların kaldırılmasına karşı çıkar, hangi düşünceyle neden? siz derken sen bunu istemeyen grupta mısın ki bu tarz bir hitap kullanmışsın.
ayserge saygısından sizli bizli konuşuyor olabilir. mesela endırsın da bazen bana manson böğürtlenli turtanıza soya sosa ister misiniz diyor.
keske oyle olsaydı manson, kulladıgı ifadeler ile kendisini olayın dısında tuttugu acık. yoksa ;
derdi..
yaa di mi..
Arrogante hombre değerli arkadaşım siz dediklerimi o ve onun gibi düşünenler sadece düşünenler. İnsanlar icraat yapıyor ortaya koyuyor getirisi yada götürüsüne bakıyor. Kim bu siz aynı yazı senin olsa idi sen olur du hitap etme şeklim.Ayrıca benim dokunulmazlığım yokki kaldırılmasına karşı çıkayım. Dokunulmazlık perdesinin arkadasından çevilen dolapların ben farkın da değilmiyim.Ayrıca değerli dostum bir gruptayım evet hafif grubun da sadece o kadar siyasi hiç bir grubun için de yer almadım yer almam. Ama gerçek gözüküyorsa ve gerçeğe sırt çevirmek bana yakışmaz. Dokunulmazlık sadece AKP ile özdeş değil ki şunu da belirtmek isterim ki bu ülke de tercih etmek istediğin zaman tercih hakkın yok çünkü armut aynı armut, ayva ise her zaman yediğimiz ayva yoklukta ampul oldu adamların kafası ampul abi gibi yanıyor fakat o ampulu eleştirirken senin yazın da değil başka bir yazı da bir grubun haricin de diğer orantısız tüm insanlar kendi düşüncelerimize göre katlediyoruz. Onlar yanllış biz doğruyuz baskıları ile bir yere varılmadı varılamayacak. Daha duyarlı neler yapılabilir neler yapabiliriz desem de bu ülke de bu da hikaye olduğu için aynı hikayenin bir satırından diğer bir satırına geçmenin de anlamı yok..!
Sevgili arkadaşım aRRoGaNTe HoMbRe kendimi olayın dışında tutmuş olabilirim, olmayabilirim deörneğin çok güzel evet öyle de yazabilirdim fakat böyle yazmak istedim. Ayrıca olayın dışında yada için de fark kılmıyor aynı geminin yolcuları değil miyiz ? Değerli arkadaşım. Ayrıca aRRoGaNTe HoMbRe sana çok teşekkür ederim.
dokunulmazlık mevzusu, o grubun ya da bu grubun savundugu/istedigi bir sey degil, herkesin istedigi/istemesi gerektigi bir mevzu, hangi siyasi goruste olursa olsun.burada bahsedilen de 2002 yılında verilen sözün hala tutulmamış olması. aradan 6 sene geçmiş. hükümet sensin. bunun sözünü verdiysen uygula kardesim. neyi bekliyorsun? karşılaştıkları problemlerden sıyrılmak icin anayasa ile oynayacaklarına, dokunulmazlıkları kaldırsınlar. o zaman o zırhın arkasına saklanıp suç işleme ve milletvekili kaldıgı sürece zaman aşımından yararlanma vb. problemler ortadan kalkacak. parti kapatmalar olmayacak. kim yasalara karşı suç işliyorsa o/onlar yargılanacak, siyasi yasak alacak, parti degil.bu arada dokunulmazlıklarla birlikte önem arz eden baska mevzu ise milletvekillerinin normal devlet memuru statüsünde olması gerektigi. imtiyazlı, ayrıcalıklı degil.kimsin kardesim sen? diye soramıyoruz adamlara. nedir bu özel haklar, imtiyazlar? nedeeeeeen? ne ayrıcalıgın var senin? devletine, milletine hizmet için geldigini iddaa ediyorsan menfaat beklemeden yapacaksın gorevini. ama bu işler boyle gittigi surece sadece işlerini büyütmek, ihaleler kapmak, rahat suç işlemek, beleş yaşamak için gelirler goreve..
işte bu yüzden olayın içinde yer almalısın, dışında degil.
+1 Evet doğru bu zırhı yıllardır kullanıyorlar şimdi de kullanıyorlar Söz vermeyip sözünü yerine getirmeyen zaten namerttir başka bir kelime bilmiyorum. Haklısın dokunulmazlık kalksa partilerin de kapatılmaya ihtiyacı görülmeyecek. Peki şu aşama da bizlere düşen görev hakkın da bir fikrin var mı ? Site kuralım diyor arkadaş ben anlasam yardım ederim bunu en içten samimiyetimle söylüyorum ama maalesef bilmiyorum. Şunu da unutmamak gerekiyor kalabalığın tümü suçlu değil muhakkak araların da suçsuz insanlar da mevcut aslında düşünmek bile istemiyorum artık… Kaçmak mı oluyor mu kaçmak ise öyle olsun en iyisi makara fukara takılacaksın…Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın ! (tabii etrafı yılanlar basıyor göremiyoruz) yada görmemelimiyiz. Bizden önce de bizim gibi yada daha düşüncelerini hayata geçiren bir çok insan oldu sonuç bu ülkenin durduğu nokta sizce ileri mi ? geri mi ? Hani manda sistemi olsaydı ABD’ye bağlı belki onlar bizim kadar bu ülkenin kötülüğünü istemezlerdi. En azından senin için kaynak olan bir yeri bu kadar talan etme konusun da iyi yetiştirilmişiz ki , peki gerçekten iyi yetişen insanları ne zaman göreceğiz ? Sence yakın mı ?
İyi de arrogante. Olay hiçte senin tasvir ettiğin gibi yalın ve basit bi hadise değil ki. Bunların endişe ettiği banka boşaltınca başına gelecekler felan mı sanıyosun. Sorun o değil dostum. Onların endişesi Moğultay döneminde siyasileştirilmiş yargının -bu dokunulmazlıkların kaldırılması sonrasında- oluşturmaları muhtemel siyasi tıkama operasyonları idi. Bunlar da, bunun için üç buçuk atıyolardı. Nitekim bu olmadan dahi bunu başardılar. Hatta daha da ileri gidip, azıtıp, Cumhurbaşkanını bile yargılamaya çalışacak kadar anayasa tanımaz bir siyasi tavırla yargı eliyle darbe yapmaya çalışıyorlar.Güzelim, olay göründüğü gibi basit değil ki sen de bu kadar basit algılamaya çalışıyosun. Yoksa toplum neden bu kayırmacılığa ısrarla karşı çıkmaya yeltenmiyor. Bunun topluma faydası ne olacak. Adelet bu değişiklik sayesinde muntazam işlenmiş olabilcek mi?Geçtiğimiz haftalar da bir hakim kırmızı ışıkta geçtiği için ceza yazmaya çalışan polisle kavga etmişti. İçip sarhoş olan bir astsubay, bir kadına sarkıntılık edince polisler tutuklanamadı.. ve daha onlarcası. Türkiye hukuk devleti mi ki sen bu toplumda hukukun mükemmelen icrasını bekliyosun. Hukuk tam uygulandığında hukuk olur. Sana bana uygulandığında değil, herkes için eşit uygulanırsa. Ne zaman ki hukukdaki siyasallaşma yok olur. O zaman hukuktaki tüm krizler de sona erer. Hukukumuz hukuk değil bir kere..
Aslın da kapatsınlar hiç açmasınlar… Cumhurbaşkanımızı görevi bitene kadar şimdilik kalır başbakan olarak da yargının başın da kim var yada kimi görmek istiyorlar ise onu koysunlar. Kafalarına göre takılsınlar işte… Ülke ileriye mi geriye mi gider kimin umrun da evetvatandaş maaş alamamış 2 aydır bekliyor evli ve kiracı ortalığın pisliği yine garibana kesiliyorya faturası en kötüsü de bu ya… vatandaş ortadan kalksın onlar kral biz köle yola devam.Kime sorsan haklı ? o zaman bende haklıyım. Kalıplaşmış düsüncelerimizi nasıl yumuşatacağız anlamak için önce anlamaya çalışmaya ne zaman başlayacağız.Kukla oynatmayı öğrendiğimiz zaman…!
polise, askere, hukukçuya işlemeyen/dogru uygulanamayan hukuk yüzünden, milletvekilleri dokunulmazlıkları kalsa olur mu yani? ne alakası var @anthro. ben bir yanlışlıktan bahsediyorum, sen baska yanlışlıkları ornek veriyorsun. o yanlışlıklar var diye diger yanlışlık meşru mu oluyor?
Bak işte. Tabi ki hepsi de kaldırılsın demeni bekliyordum. Ama bunu diyemiyorsun. Siyasi çoğunluk hoşuna gitmiyor diye sadece buna dem vurma kolaylığına kaçıyosun. Şayet hepsinin de ortadan kaldırılması lazım deseydin hiç itirazım olmaz.Ama gerçekçi olmak gerekirse bu da pek mantıklı gelmiyor bana. Hoşuma gitmese de her mesleğin belli dokunulmazlıkları olmalı. Ama bu siyasi değil teknik sebeplerle olmalı. Bir savcının işini yapabilmesi için ona sorun olacak genel kurallardan muaf tutulması gerekir. Yine bir siyasi, belli baskılardan muaf olması için belli kuralların dışında tutulmalıdır. Fakat kırmızı ışıkta geçtikleri zaman ceza yazılmaması, onların teknik işlerini kolaylaştırmakla alakalı bir durum değil. Haliyle de dokunulmazlıklar toplumsal akışın ve gelişimin hızlanması için konulmamış, aksine siyasi faydalar nedeniyle konulmuş. (içip ayyaşlık edip sarkıntılık eden x devlet görevlisini devlet ne mantıkla korur ki. devletin bu görevli sayesinde yitirilen itibarını kim koruyacak.)Dolayısıyla, her şeyde olduğu gibi bunda da futbol taraftarlığı mantığıyla bakmayalım. Bana direkt fayda sağlamasa da “bazı dokunulmazlıklar” toplumsal gelişim için gerekli teknik bir fayda ise kalmalı. Suistimal aracı ise kaldırılmalı. Ama herkes için. En azından gelişmiş batı sistemlerinde var olan dokunulmazlıklar büyük ölçüde bu kıstasa bağımlı.
Bulgur, kuru fasulye, mercimek, pirinc bilmem her türlü kuru denen yiyeceklere %150 zam gelmis, bunlar dokunulmazlik kaldirilsin mi? Yoksa kaldirilmasinmiyi konusuyor. Ne diim Allah akil fikir versin. AMIIIIIIIIN……………………………..
sen de patlat bi şiir bu zamlar konusunda ismayılabü
@anthro, sen şaka mı yapıyorsun? yoksa yazdıklarımı farklı anlayıp mı yorumluyorsun? siyasi olarak beni sınıflandırmışsın kafanda, bir gruba dahil etmişsin. önyargılı sekilde okuyorsun. aynı seylerden bahsediyorum.
bunu nereden cıkardın? sen uygulamadaki yanlışlıklardan adam kayırmalardan bahsetmişsin. bu adamların (polis, asker, savcı) dokunulmazlıgı yok ki. bir suç işlediklerinde haklarında dava acılır, sanık olarak yer alırlar mahkemede. dava sonucuna gore hukum giyerler ya da giymezler. milletvekillerini yargılayamıyorsun. dokunulmazlıklardan kastım bu. bahsettigin ;
kısmı milletvekilleri icin kürsü dokunulmazlıgıdır. o ayrı mevzu.
Doğrudur, seni sınıflandırmaya tabi tuttum ama kötü bir sınıflandırmaya tabi tutmadım burda. Senin -en azından burda yazıp çizdiklerine göre- bildiğim bir tavrın, görüşün ve yaklaşımın var. Ben de onu vurguladım sadece. Kötü bir şey değil, ama sen meclis çoğunluğunu oluşturan muhafazakar kesime uzak yorumlar yazıyorsun. Öyle değilse ya ben kıt algılama sahibiyim yada sen dediklerini yetersiz anlatmışın. Ama ben senin dediklerine göre sana bir profil biçtim. Kötü bir profile sahipsin gibi de yorum yapmadım. Durum tahlili sadece bu.Daha sonra asker ve yargı mensuplarının dokunulmazlıkları olmadığını söyleme sakın, bunu ben yakınımdaki bazı yargı mensupları sayesinde bizzat gördüm. Dediğim gibi hiçbir polis bir hakime kırmızı ışıkta geçtiği için ceza yazamaz. Yada yukarda verdiğim örnek gibi pekçok örnek yaşanmıştır (alkol alıp çevresine yada kadınlara zarar verip yırtan askerler vs.) Bunun dışında başka sahalar da var (YÖK gibi) vs.Ama ben dediğim gibi, bütün dokunulmazlıklar kaldırılsın demiyorum yine de. Dünyanın heryerinde dokunulmazlıklar vardır. Bir asker askeri göreve giderken sivil hayatın kurallarından elbette muaf tutulmalıdır. Yada bir hakim ve bir politikacı. Ama bu “teknik nedenler”le olmalıdır. İmtiyaz nedeniyle değil. Benim senin için gerekli devlet görevini daha rahat yapabilmeleri için dokunulmazlıklara ihtiyaçları vardır. Ama Türkiye’deki böyle olmamış, Önce siyasiler sonra da bürokratlar kendi aralarında rant paylaşımı gibi hiçte gerek olmayan, hovardaca dokunulmazlıklar edinmişlerdir. Haliyle de bu konuya eğilinilecekse, hepsini ele alacak şekilde eğilinmeli, bu hukuki istismar evrensel ve daha modern insan haklarına uygun düşecek şekilde düzenlenmelidir. AB’ye girmelimiyiz, onu pek umursamıyorum ama bu gibi konularda sahip oldukları standartlar kesinlikle benim ülkeme de tatbik edilmelidir.Dolayısıyla da miletvekilleri dokunulmazlıkları kalksın denilmesi hem saçma olduğu kadar olmayacak duaya amin demekten öte birşey değildir. Boş gündem oluşturulacağına, madem bu konuda hevesli insanlar varsa bu gibi konularda AB kıstaslarının Türk hukuk sisteminde de aynen uygulanması için kampanya yapsınlar. Hem ülkeye faydaları dokunur, hem de bunun gerçekleştirilme olasılığı daha yüksektir. Öbür türlüsü boş lakırdı, kahvehane muhabbetinden öte değildir.
senin bu anlattıkların dokunulmazlık değil ant, başka bişeyhakimin karşısında esas duruşta durmalıyız, sormadan konuşmamalıyızdevlet dairelerinde memurlar vatandaşa böyle davranır kendilerini insanın tepesinde görür, al bunu yukarı çık, götür bunu şefe imzalat, 2.odadaki bayana sor gibi…polis vatandaşa yardımcı olan bi unsur değil ona tepeden bakan ve höt diyen bi elemandırmiletvekili de dokunulmazdır, dokunulmaz olsun diye milletvekili olur hizmet etmek için değil, onun için meclis de dokunulmazlık kaldırılırsa diğerlerinden de vatadndaşlar ürkmemeyi öğrenir,
Öyle değil inan ki kop. Bu dediklerimin yasal dayanakları var. Senin dediklerin bundan mahrum kalan k.çımın memurlarının, kendilerinde olamayan dokunulmazlıkları kendi k.çlarından uydurmaları. Evet, o da var da. Belli bürokratik erbabın özel dokunulmazlıkları var. Tekrar diyorum. Olmalı da. Ama işlerini yaparken ve daha adam gibi yapabilmeleri içün.Benim tek beklentim bu konuda da AB standartlarının bir an önce uygulanıp köklü bir şekilde bu gevezeliğe son verilmesi. Hem bundan rahatsız olanlar susar. Hem AB taraftarı olan hökümet taraftar olduğu reformu yerine getirmiş olur. Hem de toplum standartları ve hukuk bir basamak daha gelişmiş olur.
kardeşim türkiyeye bunları uygulamak çok zor, bizde insanlık sistemi yok, ağalık paşalık sistemi var onçün böyle devam eder hiç yormayın dimağlarınızı, bir peygamber gelmiş öyle olmaz bu işler böyle olacak demiş, ona da paşam demişler, öldükten sonra da memleketi tekrar eski haline çevirmişler, durum budur yani, abe mabe kandırmaca oyalamaca, yemeyiz biz bunları
imkansız değil ama ?İlerleyen günler bizlere daha neler gösterecek çok zor dediğin günleri biz görmesek de elbette görmesin de gerekli olacak insanlar olacaktır.Peki ne olacak böyle gidişatın iyi bir tarafı var mı ? Birlik beraberlik için de bu ülkeyi daha iyi günlere ulaştırmanın çok zor olduğu ( tarihte imkansız denilip de yapılan bir çok icraat var) fakat imkansız olmadığı yazdığından böyle anlıyorum. Neden olmasın ? Oyalamaca peki bu işleri bıraktığımız zaman tıpkı yeni yakın zamana kadar hep oyalanmışlığımız döneme mi yönelelim, bırakalım artık oyalanmayı bir şeylerin ucundan tutup yeniliklere açık olmalıyız…
zor demişim sen yazınca hatalı yazdığımı farkettim zor değil imkânsız demeliydim,bizde ağalık paşalık sistemi vardır, bu sistemin dışına çıkamazsın, insan olmazsın, sen kölesin onlar ağa, aksi olamazabe mabe oyalamaca, taktik…yeni bir peygamber gelene kadar bekleyeceğiz…o döneme denk gelenler huzur bulur, peygamber öldükten sonra ağalar düzeni gene kendilerine döndürürler
Bunu, AB’de de diyenler olmuştur muhakkak. Ama hanyayla, konyayla karşılaşınca paşa paşa yeni düzene uymak zorunda kaldılar.Bunlar olceeekkk. Öyle yada böyle olcek. İsteyen Erbakan Hoca gibi bunlara fasa fiso desin. Diyenler de demeyenler de fasa fisoya er yada geç tabi olacak. Geçte değil. Önümüzdeki on yıl kurulu düzene ve eski alışkanlıklarımıza veda etmeye hazırlıklı olmamız lazım.
ben ne yazarsam yazayım senin kafanda bu herif boyle demek istiyor düsüncesi oldugu sürece anlatmak istedigimi anlatamamış olacagım. ama şunu söyleyeyim en basit dille.polis,savcı,asker suç işledi. hakkında dava acarsın. o adam yargılanır.milletvekili suç işledi. hakkında dava acılır. ama o adam yargılanamaz. milletvekilligi devam ettigi surece o dava gorulmez. tam süresini bilmiyorum 5 yıldı galiba, bu süre dolunca dava zaman aşımına uğrar. yine yargılanmaz. adam omur boyu milletvekili ise hiç yargılanmaz. ne şimdi bu? niye? böyle saçma dokunulmazlık mı olur? bunu diyorum. internetten bir araştır, “meclisin suç dosyası” diye, kaç tane milletvekili hakkında kaçar adet dava var bir gör. nedir mantıgı bir anlat sonra bana..
Değerli arkadaşım kopanisti
Her zaman ki gibi oyalanacağız demek istiyorsun. Etraf da kendini peygamber olarak tanıtan bir çok insan var… Dünya böyle işte biz mükemmeli aramıyoruz sadece biraz daha iyi ortam hazırlama kaygısı için de bulunan insanların önüne set çekmeyelim en azından sen haşa peygamberini bekle sana bekleme diyen yok. Bırak o zaman beklenerek çarpıklıkların düzeltilemeyeceğini bilenlere bari yardımcı olalım. Bizler uğraşırızı he yine ağalık devam eder eyvallah fakat hiç bir şey yapmadan durmak mantıksız ve manasız ama şunu biliyorum sen beklemiyorsun !
ya ant sen rüyada mısın kardeş, yoksa bişe mi içtin,ne abesinden bahsediyon yaa, hangi abeden bahsediyon, öle işine geleni alıp uygulamak işine gelmeyeni uygulamamak var mı, adam sana insan hakları diyo düşünce özgürlüğü diyo sen uygulamıyon , hadi güle güle diyo, sen hala abe diyon kardeş yaa,bu düzen değişmeden abe mabe olmaz kardeşim bırak bu hayalleri…
Yau arro’cum, tamam sen ne demek istiyorsan onu kabul etmişim bil. Olrayt, kabul. Ben de bu konudaki kendi demek istediklerimi dedim. Bence de bunun yolu bu. Milletvekilleri benim babamın oğlu değil, bu haksız avantajları tabi ki ellerinden alınsın ama bunun alınma yolu budur. Kökten halletmenin yolu bu dediğim yoldur.
tamam o senin yolun, kabulben de kendi demek istediklerimi dedim, bence de bubaşka bişe deil yane..
Ben onu sağa demedim ki. Ne üstüne alınıyon kopiket. Sen arro’ya yazdığım yorumla aramıza girdin, o da sana imiş gibi gözüktü dolayısıyla.(Duu, düzeltip başına saygıdeğer arro beyfendi yazayımda yannış anlaşılmasın.)
@anthro, tamam o senin yolun, kabul.ben de kendi demek istediklerimi dedim, bence de bu.başka bir şey degil yani..;))
Çocuk babasina sorar: “Babacım politika nedir?” Baba şöyle der: “Bak oğlum, ben eve para getiriyorum, öyleyse ben kapitalistim. Annen parayı yönetir, öyleyse o hükumettir. Deden paranın doğru idare edilip edilmediğine dikkat eder, öyleyse o da sendikadır. Hizmetçi kız ise işçi sınıfıdır. Bizlerin ise tek hedefi vardır: Senin rahatlığın. Dolayısıyla sen de halksın ve altında bezi ile yatan küçük kardeşin ise gelecektir.Söyle hadi bakalım anlayabildin mi?”Çocuk da babasına bu gece anlattıklarını düşüneceğini söyler.Gece yarısı çocuk uyanır. Çünkü küçük kardeşi altını pisletmiştir ve ağlamaktadır. Ne yapacağını bilemeyen çocuk anne ve babasının yatak odasına gider. Annesi yalnız ve derin bir şekilde uyumaktadır, öyle ki onu uyandıramaz. Hizmetçi kızın odasına gider. Bakar ki babası hizmetçi kızla yatmaktadır. Dedesi de pencereden gizlice onları izlemektedir. Hepsi öyle meşguldürler ki çocuğun orada olduğunu farketmezler bile. Çocuk hiçbir şey yapamadan çaresiz yatağına geri döner. Ertesi sabah baba çocuğa kendince politikanın ne olduğunu anlatmasını ister.- “Evet” der çocuk, “kapitalizm işçi sınıfını kötüye kullanyor… Sendika da bunu seyrediyor… Bu arada hükumet uyuyor, kendini düşünüyor ve halkı dikkate almıyor… Ve gelecek bokun içinde yatıyor! İşte politika budur..!”
budur ! da neden sansürlü yazdın fıkra bu açık yazhühümet uyur, kapitalizm işçi sınıfını ziker, sendika seyreder, gelecek bok içinde bekler
tövbe ettim kop:))
🙂 evet, budur.sen uyma kop’a ama kelebek. bozma tööbeni.Ona ben bi ismayil abisini buldum. onlan hasbihal ederler. 🙂
ismayılabün yesin seni ant
yok ben aranıza girmem. çok keyifle eğleniyosun sen onlan. ondan dünde girmemeye itina gösterdim. hatta sonradan çiziktirdiklerimi bilene sildim. beni karıştırmayın bu bahse. annemi seviyorum ben.
kendimi düşünüyosam namerdim, bende anamı düşündüğümden yane:)))
sizin ipinizle kuyuya ineni zaten
el ipiyle kuyuya inilmez, kopum psikopatım:=)hamiş: “bs, mesajlarım sana ulaşmıyo hayırdır?”
bs ne demek lö
bursa spor
başka zaman olsa ben o lö’ yu ona yediririm ama kendisi değerli psikopatlarımızdan olup, bulaşılmaması uygun bulunmuştur..hem zaten tövbeliyim de :))
kelebekler in l si özgürdür ün ö sü, arrogante usta
Teesüf ederim kardesim. Kimin anasina bacisina simdiye kadar sövmüsüm ben? ayiptir yahu. .mina koyum dedim. Ne zaman “A” yi kullandim. Yeminle bu niyette biri degilim. Ve yine yemin ederim ki kimseye sövmedim. Bunun icin de zaten günah olmaz dedim. Bunu da sadece yalakalara adam kayirmacilara kalleslere söyledim. Cok ama cok tesekkür ederim. Beni süper tanimisin. Kopanisti bile senin gibi düsünmemistir. Kimmis benimle oynayan? Ben fare’miyim Antro? Kedi kim? Kopanisti mi? Ne diyim sana simdi???
Analara-bacılara sövüyorsun demedim Nico. Ama diyaloglar öyle bir noktaya geldi ki yakında bu lafları da sitede yeniden duymaya başlayacağız diye düşündüm doğrusu. Sahinden’in PBK’ya ettiği küfürlerden rahatsız oldum. Aynısını bir anda sen de yaptın. Başka ne düşünmemi bekliyosun Nico. Sana ısrarla küfretmediği halde Makaleci’ye (evli barklı ve seninde çok defa vurguladığın gibi nezaketini bozmayan bir kadın olmasına rağmen) tekrar tekrar küfür ettin. Son yaşadığın şairlik metamorfozunun ardından bu kez de yeni bir metamorfoz yaşayarak kötü kedi şerafettine dönüştün. Haliyle de bu durumundan hoşnut olamadım.Ben 2-3 aydır buraya daha sık uğramaya başlamıştım. O eski ana-bacıların sövülme dönemleri dindikten sonra. Gene buna döndürülecekse benim de kendime buradan uzaklaştırma cezası verme zamanım geldi yine demek ki. Keyifli, eğlenceli, kendi kapasitemizce hoş bir şeyler paylaşıyoruz, arada da hoş geyikler atışmalar oluyor. Hiç lüzumu yokken “anuğa koymanın” alemi ne! E, niye ben de böyle küfürleşmenin gırla gittiği diyaloglarda araya girip, bir küfür de ben yiyip sonra karşı atak olarak cevap vermek zorunda kalayım?Dün pek uğramadım buraya, bugün ise benimle alakalı yazdığın yorumu görünce bunun için cevap yazayım dedim. Ama buraya bir hayli de soğudum bir süredir. İnşallah yeniden o eski haline dönmez de biz de gün içinde, arasıra buraya takılıp, stres atıp keyifli diyaloglar kurabiliriz.
Arkadasim, yagci, yalakalari hic sevmem. Haksizliklari gördüm mü dayanamam. Bunun icin kinanacaksam kinanayim. Pis adam olacaksam olayim. Küfürbaz, kendini bilmez, daha ne sayarsan say hepsine raziyim. Bu tepkiyi gösterip, simdi masum rolüne bürünenler.. daha 1 hafta önce bir arkadasimiza ayni seyler yapilirken nerdeydiler? Neden hic birinin giki dahi cikmadi? Sen, ben, Pelitas’dan gayri kim sesini cikardi? Hepsi o, küfür edenin sirtini sivazlamadi mi? Sence bu haksizlik degilmi idi? Kendilerine dokununca hemen yirtinmaya basladilar, Nico’yu kötülemeye kalktilar. Biri ile tartisirken, hic alakasi olmayan maydonozun biri gelir, digerine sen söyle iyisin, böyle güzelsin karsindaki sana ne derse desin gibi yorum yazarsa, babam da olsa küfürü yer. Makaleci bunu yapti yedi küfürü. Ben kopanisti ile tartisiyorum, dogru veya yanlis kimseyi ilgelindermez. Kimseye o, an’da bir laf düsmez. Söylenecekleri kopanisti söyler zaten. O, zamana kadar ben kopanisti ile küfürsüz tartisiyordum. Ne zaman ki bu yalaka araya daldi, sinirlerimi alt üst etti. dayanamiyorum. Bana degil, bu adiilik kime yapilirsa yapilsin ayni tavrimi göstermekten asla cekinmem. Kim ne derse desin. Kim ne bok düsünecekse düsünsün umurumda olmaz. Sevgiyi de saygiyi da adam olana gösteririm. Ben buyum, degisemem. Bakma öyle bir iki mina koyum falan dedigime. Yeminle bunlar sadece dilimde. Icimden gelerek te bunu yapmam. Ama bir nevi desarj olmak icin bazen iyi olmuyor da degil. Kimsenin anasina bacisina sövmedim sövmem de. Hic kimseyi incitmeyi istemem. Ama hakeden oldu mu birak incitmeyi, elimden gelse bogarim bile. Böyle düsünüyorum diye beni sevmeyen sevmesin. bunun icin kinananmaya, tü kaka olmaya raziyim…Bir öyle, bir böyle asla olmadim, Yazilarima yorumlarima dikkat edersen; yalakalara, yagcilara, kalleslere, adiilere ayni muameleyi bastan beri yaptigimi görürsün. Haksizlik aymazlik olmadikca, biri digerini serefsizce ezmeye linc etmeye kalkmadikca kuzu’yum ben. Nerde bir haksizlik görsem birilerine göre canavar olurum hemen. Gercek hayatim neyse burda da oyum. Sevmiyorum kallesligi, kancikligi, adam kayirmaciligi, serefsizligi, yalaka yagciligi. Bunlari sevmiyorum diye serefsizsem; evet buna da raziyim ben…
Sunu özellikle belirtmek isterim: O, kavgalar esnasinda araya girip itidal cagrisi yapan, tarafsizliklarina dikkat eden, basta Manso olmak üzere, Deja, Anthro ve Hombre arkadaslarima yürekten tesekkür ederim…
safsata…
22.dönem milletvekillerinin bir kısmı için dokunulmazlıklarının kaldırılmasına ilişkin rapor hazırlanmış.vekillerimizin işledikleri suçların başında dolandırıcılık, sahtecilik, ihaleye fesat, yolsuzluk,yalan beyanda bulunma, kaçakçılık, zimmete mal geçirme geliyormuş…vekilllerin dağılımı şöyle imiş,90 kişi AKP51 kişi CHP5 kişi ANAP2 kişi DYP1 kişi GP1 kişi SHP4 kişi BAĞIMSIZ
ANTHRO!!!buradaki yorumları ilk kez gördüm, şu an!Çok ama çok teşekkür ederim sana, hani şu yazılar yazdığımız aleme sanal diyoruz ya:) senin gibi ve diğer arkadaşlarım gibi gerçekler var bu alemde, adına ister sanal denilsin ister manal…Tekrar söyleyeceğim;çok ama çok teşekkür ederim,gitmek vs. demişsin,sakın gitme,fikirlerimiz bazı konularda çatışsa da üslubumuz aynı, üslubumun benzediği senin gibi arkadaşlarımın gitmesini asla istemiyorum.
ANTHRO!!!buradaki yorumları ilk kez gördüm, şu an!Çok ama çok teşekkür ederim sana, hani şu yazılar yazdığımız aleme sanal diyoruz ya:) senin gibi ve diğer arkadaşlarım gibi gerçekler var bu alemde, adına ister sanal denilsin ister manal…Tekrar söyleyeceğim;çok ama çok teşekkür ederim,gitmek vs. demişsin,sakın gitme,fikirlerimiz bazı konularda çatışsa da üslubumuz aynı, üslubumun benzediği senin gibi arkadaşlarımın gitmesini asla istemiyorum.
safsata…
Siddir len ordan samata…
hade ordan domata
Merhaba arkadaşlar,Buraya taşıdığım ve gerçekleşmesini çok istediğim(dokunulmazlıklar sınırlandırılabilse de olabilir veya nereden buldun yasası gelse de olur) konunun aranızda tatsız bir diyaloğa dönüşmesi beni gerçekten üzdü. İnternette, yüzyüze olmadan edilen sohbetlerde, karşılıklı yorumlaşmalarda yanlış anlamalar olabildiğinin farkındayım ve herhangi bir yorum okunduktan sonra birden klavyeye sarılarak tepki verilmesinin, hepimiz tarafından soğukkanlılıkla karşılanması gerektiğine inanıyorum. Burada bir şekilde iletişimde bulunuyoruz ve benim dileğim bu sitede olmaktan mutluluk duyan arkadaşların çekip gitmemesi… Bir şekilde yanlışlıklar yapılmış olabilir ama lütfen birbirimize küsmeyelim…Heyecanına hakim olamayıp da karşı tarafa ağır sözler edip kırılmasına sebep olanlar da sanırım bu durumu düzeltme yoluna gidebilir, belki ?…Bu siteye yeni üye oldum ve resmen AHKAM kesmeye başladım, verdiğim geçici rahatsızlıktan dolayı özür dilerim.Sevgiler,Not: Kelebekler özgürdür arkadaşım verdiğin bilgi için çok teşekkür ederim.,
Anthro;bu şarkıyı hediye ediyorum ayrıyeten…!!!!!
Makaleci, şu an iletişim kurduğumuz server sanal bir ortamdır belki, yazdıklarımızı okuyup yazan işlemciler dijitaldir, aktarılan veriler elektriksel ama ben sanal bir kişilik değilim, belki bir nick arkasındayım ama reel hayatımda olabildiğimden de daha sahiciyim. Bunu okuyan sen yada diğer arkadaşlar da aynı şekilde gerçek alemde yaşayan insanlarız. (sadece Clicia hakkında şüphelerim var bu konuda, kendisinin siberyaratık bir kişilik olmasından şüpheleniyorum. Onu da kendi demişti bir keresinde bana. Ben gelişmiş bir yazılımım demişti kendisine özelden sorduğumda da, muhtemeldir bu) Ama klavye başında insanlar genelde kişilik değişimine uğrayabiliyor. Normalde karşısındaki insanlara söylemeye cesaret dahi edemeyecekleri lafları çok rahatlıkla birbirine söylüyorlar. Ben reel hayatta ‘tanımadığım bir kimsenin’ şu ana kadar bana küfür etme cesareti gösterebildiğine şahit olmadım. Ama klavye başında iş değişiyor. İşte sanal olan da belki o noktada başlıyor. Kişiliği sanal ve silik insanlar oluyoruz belki. Bu da, pek nahoş diyaloglara girmemize neden oluyor işte..Neyse, gitmek gibi bi niyetim de yok, sadece hem bu son olaylar biraz beni soğuttu buraya, hem de bu aralar yoğunlaşan özel meşgalelerimden dolayı biraz uzak durayım istedim. PBK’da “bunun için gitmeye gerek yok” anlamında mesaj atmış özelden. Gitmiyorum ama gideceksem de gürültü patırtı etmeden gitmek en şık olanı olur. Ve de gün içerisinde yapılan keyifli geyikleri reel hayatta yapmak çok güç. Dünyanın muhtelif yerlerinden kafa dengi ve hoşmuhabbet insanlar keyifli geyikler çeviriyor. Bu kadar eğlenceli insanı gerçek hayatta bir arada bulmak çok zor. “Sanal alemde” herşeye rağmen en keyif aldığım yer burası.Hem de benden çok asıl sizin rahatsız olmanız lazım. Beni dolaylı etkileyen şey sizi direkt etkiliyor. Benim tek temennim ve beklentim, buradaki diyalogların adeta yüzyüzeymişçesine yapılması. Nico’nun da son dönemdeki sabırlı ve şair ruhlu haline yeniden dönmesi 🙂 Ne o, ne de senin birbirinize karşı kötü olmamanızı arzu ederdim ama herkes kendi kararını vermeye vakıftır sonuçta. Bu benim haddime düşmez.Hediye parça için de sağol 🙂 Seninle sadece müzik zevklerimizin benzeşmesi bile yeter benim için. Belki başkaları seçtiğimiz parçaları beğenmiyor olabilir ama ben senin seçtiğin hemen hemen tüm parçaları beğeniyor oluyorum. Bu da ilginç.
anthro,şu cümlene acayip katılıyorum;”Benim tek temennim ve beklentim, buradaki diyalogların adeta yüzyüzeymişçesine yapılması”…tamamen benim buraya bakış açımın özeti!genel olarak tüm yorumun için de hem fikirim elbette, dürüstçe yaklaşımların için tekrar teşekkür ediyorum:)benim genel anlamda küfür, hakaret vs. konularındaki yaklaşımım ve bu çerçevedeki genel tutumum sen dahil 6-7 arkadaş tarafından öyle iyi anlaşılmış ki, cidden çok şaşırdım ve sevindim!bu bana yeter anthro…bu arada evet, müzik zevkimiz her ama her şarkıda bire bir uyuyor, müziğin de arkadaşlıklar-dostluklar arasında bir konu başlığı olduğunu düşünürsek, bir sürü konuda seninle hemfikir olmamamızın karşılığında müzik konusunda hemen hemen aynı şeyleri sevmek durumu çok keyifli:)
kapatmadan dokunalım diye imza toplanmasını tercih ederim:))imza mı da basarım.partiler kapatılmamalı ama hepsine dokunulmalı temas şart.