“ağladım..hayır sık ağlamam.aslında o kadar yalın ve halimi,dengemi,ruhumu yansıtan bir sözcük ki.bugün ağladım.hiç ağlamadığım gibi.sanki yaşadığım her kırgınlığa karşı inat ederek yaşayacağım tüm trajedilere ağlıyordum.vay be,ben de yaşadıklarıma trajedi diyecek hale geldim he..vay be..Her damla kurşun kadar ağırdı,yok yok civa kadar ağırdı.ağladıkça tuhaf bir hafiflik,tekinsiz bir huzur,arınma,saflık yaşadım.Kısacası bugün bütün çatlakları gözyaşlarımla doldurdum.bana kelepçelenmiş,içimi boğan,beni boğan,yaşama azmime tecavüz eden her şeyi,öldürdüm.”“hayata dair söyleyecek mantıklı sözü olanlara kıçımla gülüyorum..”“Söylenmiş en büyük yalan “onun adına mutluyum” olmalı.kimsenin adına mutlu değilim,her zaman dürüstte değilim.”“Yoldan çıkmış,bozuk frenli bir kamyonun güzergahı..geleceğim bu!önüme ne gelirse yaşamak zorundayım.zorundayım deyip de bu fikri sevmediğimi düşünmesin kimse.Buna bayılıyorum”“Kayboldum,huzursuzum..tek hissedebildiğim duygu endişe.sürekli olarak olandan korkup,sonunda olacak olanı unutup,endişeyi iliklerime kadar hissetmek..Dalgınlık…cümlelere başlayıp neden bahsettiğini unutmak.artık hiç bişeye katlanamayacağını anlayıp sonsuz bir köşeye sıkışmak,kendini sıfırlamak?hepsinin yolu-yöntemi-varışı aynı.replikler aynı.farklı yüzlerine “nasılsın”larına,”iyiyim”ler.Bunalımlar,depresyonlar,panik atak nöbetleri..sonsuz sıkıntı..hepsinden önemlisi ve özeni fazlasıyla hak eden içselleştirmeler.nokta istersen virgüller,yalnızlık isterken kalabalıklar,kuzguncuk isterken taksim.”“huzuru satın alabilecek kadar para istiyorum.yok yok..daha fazlasını istiyorum.dinginlik,aşk,şiir,bol rakı,bol balık,uzun kesintisiz hiçbir kabusla bölünmeyen uykular,upuzun uykular,uyandığında kendini arınmış hissedeceğin türden uykular..”“günden güne daha fazla sigara ve daha az uyku..daha az yemek,daha çok okumak..az daha mantık ve daha çok paranoya..daha az fırfırlı bluz,daha çok deli gömleği..”“aslında ben kimseyle ortak paydası olmayan biriyim.KİMSE başlığı ortak payda kaygısı güden herkesi kapsıyor.’kimse’ ve ‘herkes’ en nefret ettiğim kelimeler,hedef tahtama bunları yazıp oklar fırlatmak,tüm dünyanın zihninden bu kelimeleri silmek istiyorum”“dışlanmışlık,hayalkırıklığı,aradığını bulamama,genel isteksizlik,aldatılmışlık ve kandırılmışlık:asaletten yoksun bir yalnızlık duygusu.son derece avam”“depresyonda değilim,burası orası değil..depresyondayım demek aydınlıktan kaçan hamamböceklerinin karanlıkta koltukların altından çıkıp,yerde ters dönüp debelenmeleri gibi olurdu.paranoyalarım gayet evcil,kimseyi ısırmazlar –beni bile-,panik atak değilim,manic hiç değilim,sonum şizofrenlerle aynı ama şizofren de değilim”“artık hayattan tek bir beklentim var.sadece ‘olmak’ şu veya bu değil.sadece olmak için olmak da değil..kitap okumak istiyorum,ılık yaz güneşleri,serin sabah meltemleri,taze sebzeler ve bol rakı istiyorum”“feministler;kadınla erkeğin eşit olduğu –hatta kadınların daha bi eşit olduğu- şizofrenik masalıyla ortada dolaşan,Amazon görünümlü birer küçük Hitlercik…”geçmiş zaman karalamaları..dün önceki gün daha da önceki günlerden bişeyler işte..