bi yerde mi okudum ben mi uydurdum hatırlamıyom.. dejavu dedikleri olayı bilirsiniz; “aman allam ben bunu dün gibi hatırlıyom yaşadım daha önce!” bu konuda bi çok mistik açıklama duydum ama bi de şöle bi teori var: göz kaslarımız istem dışı olarak senkronize çalışır (kasarsak ayrı ayrı da yönlendirilebilirler tabi) bu senkronizasyonda meydana gelecek milisaniyelik bir fark görüntünün kısacık ara ile beyine iki kere ulaşmasını sağlıyor ve biz de dumurlardan dumur beğenip haydaaaa oluyoruz..ben buna inanıyorum ancak aksini ispatlayabilen olursa takdir ederim…mesela emin olmadığım bir nokta; gözlerden beyine giden sinyaller iki ayrı kanaldan beyine ulaşıp mı görüntüye dönüşüyor yoksa tek kanalda birleşip işleniyor..hadi bakalım ahkam kesin de öörenelim 🙂
yorumlar
inanmadım.çünkü; o mevzu bahis olan anları sık sık yaşamakla baraber “aa ben bunu daha önce yaşamıştım,görmüştüm,daha önce de olmuştu bu yahu vs.” cümlelerinin ötesinde ben, o anları yaşarken birkaç saniye sonra ne olacağını da biliyorum.Yani demek istediğim ben bu olayı daha önceden yaşamıştım diye hatırlamaya başladığım anda az sonra neler olacağını bilebiliyorum.Ama çok sonrasını değil tabii.En fazla beş saniye sonrasını falan.Benim bahsettiğim dejavunun senkronizasyon sorunlarından kaynaklanan bir gecikmenin sonucu olamayacağı çok açık.
bu arada ben sessizdim yahu neden durup dururken ahkam kestim ben?
aşktandır herhalde,değiştiriyor 🙂
ben de beynin bi lobunun diğerinden yavaş çalışmasından kaynaklandığını okumuştum bi yerde.
köşe yazısı olarak bir giriş yapmışsın ama daha cok soru sorar gibi bir halin var.
Sanırım amacın burda bir forum ortamı yartmak ama burası forum değil.
bak bu konuyu araştırıp tamamen ogrendikten sonra bize acıklayıcı bir yazı olarak getirirsen daha iyi olur.
dejavu: daha önceden görmek, bilmek
evet beynin lobları arasındaki iletişim aksaklıklarından kaynaklındığı yolunda açıklamalar var. bu bir açıklama ama en mantıklı olanı..
her iki gözden gelen bilgiler öncelikle bir yerde birleşir(adını unuttum) ordan işlenerek (hipokampus) korpus collossium yolu ile iki beyin yarım küresine iletilir.(korpus collosium iki beyin yarım kuresini birbirine bağlayan inanılmaz bir porttur) işte bu noktada bazı aksaklıklar olur da iki yarım küre arasında bilgi iletimi süreleri farklı olursa şu durum ortaya çıkar..
bir banda iki kafanın(kristalin) aynı anda yazıp okuduğunu düşünün, ve bunlar senkronize çalışıyorlar birbirlerinden sürekli feed back alıyorlar. bu noktada birisinin önceden kaydettiği veri ile karşı karşıya kalan diğeri bunu daha önce kaydedilmiş olduğunu düşünüyor..
ve bu uzun süreler alabilir..
bir de dejavu denen durum bazı psikotik bozukluklarda tekrarlayıcı olabiliyor..
bu konunun daha iyi açıklanması için DORİS_DECKER nickli doktora bir danışmak gerekir gibime geliyor..
daha doğru şyler söyleyebilir..:I
hoca: …vidi vidi vidi, bu soyle su da bole…
talebe:…hocam bu niye boyle degil de soyle? nedir bunun mantigi??
hoca: Kaynatma lan dersi, arastirip bul, sinifta anlattircam…
talebe: haydaaa…
geyik
Doris Deker hoca belki yardımcı olur bana diye şeettim. Bana deja vu değil de avais deja vu gibi bişey oluyo, şöyle ki: Mesela birisi bana bir şey anlatıyor, çok enteresan, çok komik, çok başarılı bir hikaye ya da herhangi bir bilgi. Çok büyük ilgiyle dinliyor, vay be diyorum. Aradan 1 saat geçtikten sonra aaa ama ben bunu biliyodum zaten diyorum. Ama gerçekten bilip bilemediğimi asla bilemiyorum. Affınıza sığınıyorum, yardımlarınızı bekliyorum.
bende de bu deja vu şu şekilde tezahür ediyor: “aa ben bunu dün gece rüyamda görmüştüm!!” ama çoğu zaman gördüğümden emin oluyorum. işte yine oldu, rüyamda ahkam kesiyordum hatta rüyamda gördüğümü sandığımı yazıyordum.
hayatın birbirine çok benzeyen karelerden oluşmasıdır bu bence. nörolojik değil de psikolojik olarak açıklamak daha doğrudur sanki. birbirine çok yakın durumlar. ya da sessiz’in dediği gibi, olay aslında o kadar meşgul ediyor ki kafanı, sonunda gerçekleşiyor ve sen bütün ihtimalleri bir şekilde tiyatro provası gibi kafanda kurduğun için, o şekli de biliyorsun. yani bütün ihtimalleri biliyorsun. rüyadır, fantazidir, bi de kendi tecrübelerinin karışımıyla… a aaa, evet evet, bu böyle yaw.
sinir sisteminin şeyettirmesi şeyolmasından öte, insan zihninin bu şekilde kimya dersi işler gibi işlenmesini sevmiyorum. çok çok daha karmaşık, bin yerden veri alıp 1000 yere veri yüklüyor işte, sonra da deja vu… ve bence insan zihninin yolaçtığı çok daha ilginç şeyler vardır. woody allen mesela…
siz karısını şapkayla karıştıran adama ne diyceksiniz?.Böyle bi hastalığa kapıldığımı düşünemiyorum.Çok korkunç.
bilibilek haklı olabilir
öngörülebilir diyalogları öngörülebilir mekanlarda
öngördüğümüz tavrımızla yapıyoruz..
ve öngörülerimiz sonucu
zaten aynı olanı biliyoruz.
bide şöyle bişe var.mesela yeni bir kelime veya deyim öğrendiğimde(daha önce dikkat etmediğim) daha sonra hep o kelimeye rastliyorum.Hani cem yılmaz telsim reklamında adamsendeci diye bişe diyor ya o adamsendeci’yi ben ilk defa duydum ama daha sonra okuduğum kitapta deneme sınavında babamın ağzında rastladım.gerçi bu konun dejavumudur ne zokkumdur onla pek alaksı yok ama olsun.şimdi siz, o kelimeyi daha önce farketmemiştin sonra bildiğinden dolayı sanki devamlı karşına çıkıyomuş gibi geliyo diye açıklamada bulunabilirsiniz.olsun ben bişe demedim ki.
Bunu herkes bilir “dejavu” Matrix’te birşeyler değiştirdiklerinde olur. ONLAR DEĞİŞTİRDİĞİNDE, kendinize pay çıkartmayın fizyolojik enerji objeleri, yatın yattığınız yerde ve onları besleyin…
hıh…
Bence de ja vu insanın aynı olayları tekrar yaşaması veya olacakları tahmin edebilmesi değil, birkaç saniye için beynin o anda tanık olduğu olayı daha önce de yaşadığını sanmasıdır. Zaten de ja vu birkaç saniyeden daha uzun sürmez.
Olacak olayları tahmin edebildiğimizi de sanarız kimi zaman. Ama bu da bir beynin bir yanılgısı aslında. Çünki de ja vunun yaşandığı birkaç saniye içinde olacak olaylara müdahele etme, ağzımızı açıp da “gak” deme fırsatı bulamayız. Karabasan gibi birşey yani 🙂
De ja vu’nun mistik bir mevzu olmadığını savunuyorum.
Aynı “tadda” olduğuna inandığım bir başka fenomen; bir çift zar atıyorsunuz, zarlar daha havadayken “ulan şimdi 4-2 gelse ne komik olur” diyorsunuz. 4-2 geliveriyor! “Aaa??? Nasıl tahmin ettim ki? Yoksa…” tarzında hayretlere düşüyorsunuz. Ama 4-2 gelmeseydi “Aaa??? Nasıl oldu da 4-2 gelmedi?” diye sorgulamıyorsunuz.
İnsan beyninin düşünsel yapısının minik tuzakları bunlar hep…
Beyinin iki lobu arasında veya iki göz arasında elektrik sinyallerinin iletilme sürelerinde farklılık olsa bile bu benim iddia ettiğim 2-3 saniye sürelere ulaşamaz. 1 saniye bile olamaz fiziksel olarak… (Kat edilen yol çok kısa). Bir sinir iletisinin ayak parmağımızdan beyne kadar yolculuğu ennn enn fazla 3-5 saniyedir…
Tamam, çoğunluğun aksine, de ja vu’nun hiç de mistik birşey olmadığını savunuyorum. Bunu desteklemek için kendi kişisel tecrübelerim ve “dibine kadar” materyalist (ve rasyonel olduğuna inandığım) mantığım dışında bir malzemem yok 🙂
Bir daha de ja vu yaşayacak olursanız lütfen takriben ne kadar sürdüğüne dikkat edin (kısacık bir süre olduğunu farkedeceksiniz). Olayları önceden tahmin ettiğinizi düşündüyseniz, ne kadar ilerisini “gördüğünüzü” ve olayların gidişatı üzerinde, seyrici kalmak dışında birşey yapıp yapamadığınıza dikkat edin (seyirci kalmış olacaksınız).
dejavu oldu,.. bir yere ilk kez giriyordum,.. aynalı bir sütun vardı,.. o sütunu daha önce görmüş oldugumu düşündüm,.. ardından gelecek koridorun nasıl bişi olacagını daha girmeden biliyordum,.. ama MaGnA’nın dedigi gibi sadece birkaç saniye sürdü,.. bu hikaye de burada bitti,..