Secimden sonra iyiden iyiye cesaret bulan islamcı (!) bir dergiden, secim sonrası sayısında Ataturk İlkelerine ve Cumhuriyet rejimine küfürler.
Durumun ve pisliğin boyutunu görmek istemeyen gözlere sokacak cinsten.Derginin kapagında “Milletin %80’i Kemalistlerden nefret ediyor!” yazmakta..Diğer bir ilginç başlık ise ” Türkiye’de Laik-Dinsizler Azınlıkta”
E.Çölaşan’ın yazısı icin buradan buyrun..!
yorumlar
basın özgürlüğü !
hmm, tamam o zaman. pardon:)
ipin ucu puştun elinde biz ne yapalım 🙂
şişşşttt, ne biçim laf o öyle, çok ayıp
normal.
ayıp yatakta olur kopanisti. bu adamlarla devam edildiği sürece Atatürk’ e de hakaret edilir, Cumhuriyete de, Kemalist yazarlara da 🙂 nasreddin hocanın fıkrasından alıntıdır “ipin ucu puştun elinde”
bakın yemin etmişler. o yuzden dikkatli konuşun bence..:D
suç bizim insanımızda altında dini alet etmiş adam benim ülkeme devletime cumhuriyetime küfür etmiş korkmasa herkesin karşısında ATATÜRK kimmi diyecek terbiyesiz ama tekrar söylüyorum suç bizde tabii şu ayrıntıda var geç kalmış değiliz 😉
değişti onlar değişti
psikolojik savaş kuralları..1-azınlıkta olduğunu belli etmeyeceksin2-tüm güç sendeymiş gibi davranacaksın3-basın-yayın organları, bildiriler, duvar yazıları, afişler..vs aracılığı ile tereddüt içindeki çoğunluğun etrafının sarılmış olduğunu hissettireceksin.. her yerde karşılarına çıkacaksın..4-önemli, hayati noktalara (atatürk, cumhuriyet, inkılaplar, demokrasi) kalleşçe vuracaksın.. vuracaksın ki dokunulmaz sanılan bu değerleri halkın gözünden düşüresin.. hiç bir şey olmazsa atılan çamurun sağlam bir izi kalacaktır hafızalarda5-dalga geçeceksin.. hedef kitlenin önemsediği tüm değerlerle acımasızca alay edip ayaklar altına alacaksın..6-hedefin tek dayanağı olan temel taşlarını taratışılır hale getireceksin.. böylece ağaç kökünden şüphelenir olacak.. ve en sonunda yıkılıp, devrilip yok olacak..sonra evlat.. istediğin tohumu ek oraya.. ister büyük ortadoğu, ister büyük israil, küçük amerika veyahut anadolu halifelik devleti..seç birini..
dergi kapagındaki Anıtkabir’e vurulmuş kilit karikaturu baya yaratıcı ama, haklarını yemiyelim..
way wayy wayyyyy!!!!!!devlet var mi ? var var !!!Bildigi baska seyleri sakliyorsa bu adam gazeteceligi biraksinnnnnnnnn
Bırakın bu ucuz numaraları, islamcı bir derginin kapağını alıp akpnin sanki bir yayın kuruluşuymuş gibi pazarlama taktiklerine girmeyin bunlar doksanlı yılların numaralarıydı… kimse yemiyor artık bunları. Bu boş numaralar iktidarın işine yarar size de hiç bir fayda getirmez.
Bırakın bu ucuz numaraları, islamcı bir derginin kapağını alıp sanki akp’nin yayın kuruluşu gibi lansetmeye çalışmayın, bu tür yayınlar yeni değilki iktidardan güç alıyor ayağına yatıyorsunuz. Bunlar doksanlı yılların ucuz numaraları kimse yemiyor artık. Bu numaralar size bir şey kazandırmaz, yaratıcı olun da alem muhalefet görsün.
Neyin fayda getirip getiremiceğini senin kavrayabileceğini hiç sanmıyorum.
Vay be Atatürk üm senin ellerin le kurduğun Cumhuriyeti savunan gençlik, azınlık kaldı..Laikliği savunan bana bile yurdum insanının, hepsi senin gibi değil dediler..Gülerim ben ağlanacak halime..Yanarım içten içten…. Beni de Anıtkabir e gömün, Atam ın yanına..
Adamları hadi neyse anlıyorum da,şu çarşaflıları hiç anlayamadım.Hangi akla hangi mantığa göre böyle düşünür,böyle bir hayat tarzını yaşam biçimi olarak kabul ederler.Ehhh Gül de cumhurbaşkanımız olmuş.Değmeyin keyiflerine.Bize gösterecekleri karanlık günlere hazırlıklı olalım
@akoni, naptın sen ya! o ne demek oyle..bizim de ettigimiz yeminler var, merak etme sen.
son seçimler sonrasında edilen yeminlerin aslında birer palavra olduğu görüldü. elbette herkes kendi adına ülkesini ve rejimi için birşeyler yapıyor ama bu durumu değiştirmiyor. ülkemiz 1938 den bu yana girdiği uykudan halen uyanamadı. edilen yeminler de uykuda kaldı :)bu arada ser-hus dergi senin mi? bir den akp nin kuruluşu değildir gibi laflar etmişsin de. varsa bir bildiğin paylaşmanı öneriyorum 🙂
Umarım o ettiğimiz yeminler göstermelik cumhuriyet yürüyüşlerine benzemez.
bu yorumum da gitmezse çok kızacam ama ha >:| 3 tür yorum yapıyorum hep sunucuda kalıyor sonra görüntülenmiyor. neyse;edilen yeminler ülkenin 1938 den öncesine aittir. uykuda olan kesim uykusunda ettiği yeminleri eyleme dönüştüremez. seçimler de bunun göstergesidir. ve it ürür kervan yürür…elbette hepimiz bunun için çabalıyoruz Atatürk’ ün kurduğu Cumhuriyeti ayakta tutmak için ama sosyolojide olan bir olayı unutuyor. Para kimdeyse süleyman o dur 🙂
Ben bu adamların dinci, İslamcı olarak lanse edilmelerine karşıyım.Çünkü bunların İslam’la bağdaşan tarafları yok.ABD’nin uşakları…bknz: Yüz akp gerçeği
Gençlerimiz ve her gelecek kuşak bilmelidir ki, bu vatanda kurduğumuz Cumhuriyet yönetimi, Atatürk’ün önderliğinde bir ölüm kalım savaşından sonra gerçekleştirilmiştir. Bu büyük başarının arkasında binlerce şehidin, binlerce gazinin harcı vardır. Bu bakımdan, kurulan bu büyük eserin her yönü ile gelişmesi, geliştirilmesi, doğabilecek her türlü tehlikeden titizlikle korunması, Cumhuriyet kuşaklarının Atatürk’e ve onun devrim arkadaşlarına borçlu olduğu kaçınılmaz bir görevdir. Şüphesiz ki Cumhuriyet kuşakları, bu görevin bilinci içinde kendilerine bırakılan emaneti sürekli koruyacaklar, Türkiye Cumhuriyeti’ni Büyük Önder’in çizdiği yolda sonsuza dek yaşatacaklardır.
Böyle İslami dergi mi olur? bunların nesi islami?Bunların islam dan haberi yok.Atatürk ü ordusundan ve halkından , bu milleti ecdadından ayrı koyanlara ne demeli?
cliciax kara para konusunda sana katılıyorum.Arrogante hombre sözüm siz gibi düşünlere değil. Sizler gibi düşünler o kadar az ki.Bazı zamanlar gelecekten ben bile korkuyorum,küresel ısınma hiç kalır.İnan ki görüşleri,konuşmaları,tutumları,dünyaya bakış açıları o kadar farklı ki. Bunları sindiremiyorum elimde değil…
kendi kafalarına mastürbasyon yapan geyikler çölajanının tarihten kalma atraksiyonlarına güvenip laf üretiyorsanız korkun olllmm herşeyden. uçan kuştan , yoldaki gölgeden, hatta duyduğunuzu zannettiğiniz fısıltılardan bile korkun olllmm. sizden bir halt olmaz çünkü.Emin Çölaşan bugün Müslümanlar adına işleyen bir terbiyesizliği göz önüne serdi ama bir terör örgütünü ‘İslamcı kesim’ olarak niteleyip adlarını gizlemeyi tercih etti.Emin Çölaşan, “Vay, vay, vay!…” başlıklı bugünkü köşe yazısında İstanbul’da yayınlanan sözüm ona “İslamcı bir dergide” yer alan bir terbiyesizliği gözler önüne serdi.Çölaşan’ın yazısı şu ifadelerle başlıyordu:”Elimde İstanbul’da haftalık yayınlanan bir İslamcı dergi var. Seçim sonrasındaki iki ayrı kapağını burada görüyorsunuz. İlkinde Anıtkabir’e kilit vurulmuş ve altı ok, Atatürk’ün mezarından ceset halinde çıkarılıyor.Bir sonraki kapakta ise altı ok şöyle tanımlanıyor: (Aslında Cumhuriyet rejimine küfrediliyor!)” diyen Emin Çölaşan, dergide yer alan tüm hakaretleri olduğu gibi köşesine taşıdı.Çölaşan derginin adını açıklamayarak ve İslamcı bir dergi nitelemesini kullanarak klasik Şark kurnazlığını gözler önüne seriyor ve bir terör grgütü ile İslami kesimi özdeşleştiriyor… Çölaşan, yazısını şu cümlelerle bitiriyor:”Bu yayınlar (hem de “Müslümanlık” adına) İstanbul’da Valiliğin, Savcılığın, Emniyet ve öteki ilgili makamların gözleri önünde yapılıyor”…Bu terbiyesizliği kimlerin yaptığını araştırdık ve adına dergi denilen sövgü bülteninini bulduk. Çıka çıka karşımıza bir terör örgütünün yayın organı çıktı. Yıllardır birbiri ardına kapatılan benzeri dergiler çıkaran, ve bir çok üyesi hapiste bulunan, kalan üyeleri de tahliyelerinden sonra tekrar tekrar tutuklanan marjinal bir örgüt. Adı herkese tanıdık gelecek: İBDA-C Dergiyi söz konusu terör örgütü çıkartıyor. İslamiyet adına hakaretin bini bir para metinlere yer veriliyorlar ve ‘kendinden zuhur’ felsefesi ile terör etkinliklerini kışkırtıyorlar. Liderleri olarak gösterilen Salih Mirzabeyoğlu, yazdıklarından dolayı yıllardır hapishanede bulunuyor.İşin ilginç yanı, Emin Çölaşan’ın bu bilgilere ulaşması çok zor değilken derginin ve örgütün adını gizleyip pek çok kesimi zanlı konumuna sokması.Daha da ilginci derginin yanda görülen son sayısının kapağının manşetinde bile emniyet güçlerine yönelik hakaret buluyor ve bu haber emniyet güçlerinin yazdıklarından dolayı derginin yazı işleri müdürünü tutuklandığını gösteriyor.Marjinal bir dergi. Baskı sayısı binlerle sınırlı. Ama Çölaşan’ın yazısı sayesinde dağıtımı engellenmediği takdirde (ki her çümlesi bir basın suçu olan derginin yasal kanallarla dağıtımı ne kadar mümkün tartışmaya değer) iyi reklam şansı yakaladı.Emin Çölaşan gibi bir gazetecinin bunu görmemiş olması mümkün mü? Her neyse, biz onun gizlediğini de gözler önüne seriyor ve İslam dininin adını terörle kirleten ve Müslümanlar adına küfür etmeyi bile “inanç” sayabilecek kadar hukuk ve ahlak dışı bu örgütü açıklıyoruz. Böylece o ahlaksız ve insanlık dışı metinlere kimin imza atabileceğini de gözler önüne seriyoruz….Çölaşan’ı bu terbiyesizliği ortaya çıkartıp, Müslümanları kendileri adına hareket eden bir takım örgütlerin bulunduğunu göstermesi açısından tebrik ediyor ama sergilediği tavır ve oluşturduğu kafa karışıklığından dolayı kınıyoruz.Kendisine gazetecilik öğretmek haddimize düşmüyor tabi. Ama istenirse ve cesaret edilirse bir terör örgütünü deşifre etmenin, Müslümanların tümünü töhmet altında bırakmaktan daha o kadar olduğunu da hatırlatmakta yarar görüyoruz.Şimdi sayın Çölaşan çıkıp, “Ben örgütün reklamanı yapmadım, siz yaptınız” diye bir savunma yapar mı? Yapar mı yapar. Amacı gerçeklerin ortaya çıkması değil de bulanık suda balık avlamaksa bu da zor değil çünkü. Ama biz sırf ‘islamcı’ olarak görüldükleri için milyonlarca kişinin töhmet altında kalsındansa bir avuç sabıkalının adını zikretmeyi uygun gördük…
haberin kaynagı nedir ? ne link vermissin ne de kaynak belirtmissin. ama okurken ben de dusunmustum o meseleyi neden derginin ismini vermedi diye..
şimdi gene sayacaktım ama inan beni güldürdü onuda güldürürler nasıl olsa. siktiret. napçan haberi kaynağı, tek başına çölajanı şahit olarak yetmezmi bu yazdıklarının yalan dolan iftira olduğuna? yine de çok istiyorsanız alın doya doya okuyun. rahatlarsınız hep beraber.
aynen.. ve bu dangozlar da karşılarında dişlerine göre kimseyi bulamadıklarından piyasaya hakim.. sürüleri istedikleri yere güdüyorlar.. sürü zaten palaz.. paytak paytak sopanın aksi istikamete kaçıyor.. “astık kestik kurşunladık bunlar daha başlangıç” falan..soran yok yav kim bunlar, nerden geldiler, çoban ne, ben neyim, uçar mıyım kaçar mıyım.. vörk vörk diye sallana sallana kaçışmaktalar..bunlar işi biliyor.. da biz ne zaman akıllanırız o meçhul.. herşey bittikten sonra belki.. onun da ne faydası olacak diye sorma ihtiyacı hissettim kendi kendime.. tabi cevap veremedim kendime.. kendim kendime..dii mi cevat abi..? eveth..!!
ha bu arada.. azınlık lafı falan kafanıza takılmasın çok.. bir toplumu idare etmek isteyen gücün sayısal durumu çok da mühim değil..hitler almanyada idareyi ele geçirmeden evvel partisinin (nasyonal sosyalist alman işçi partisi) taraftarlarının sayısı çok değildi.. ama hitler çok zeki bir adam.. psikolojik harp tekniklerini çok iyi kullandı.. her zaman heryerdelerdi.. koca ülkede sadece 300-400 kişilik bir grupla koca almanyayı ele geçirdiler.. düğün bastılar, karşıt görüşteki siyasal partilerin merkezlerini bombaladılar, dernekleri sindirdiler, toplumu güçlü olduklarına inandırdılar..inanın bu işler zor değil.. sürü psikolojisini iyi çözümlemiş adamlardan korkmak lazım..azınlıkta olmaları veya çoğunlukta olmaları hiç bir şey ifade etmiyor.. önemli olan sürünün bilgi düzeyi ve moral motivasyon durumu.. o yüzden korkmak için bile çok geç kalmış olabiliriz..
bir de devletin imkanlarını ve parasını kullanma konusu var ki o da onemli bir etken..
cumhuriyetimizi korumak, her türk gencinin görevidir.
Cumhuriyetimiz kolay kazanılmadı ki,kolay vazgeçeceğiz
biz bu adamlara en güzel hediyeyi verdik Cumhuriyeti ve işte görüyorsunuz…
an itibari ile Emin Çölaşan bu yazıdan dolayı görevden alınmıştır. fata arkadaşım söyledi 🙂 olaya bakın ya!
an itibari ile Emin Çölaşan bu yazıdan dolayı görevden alınmıştır. fata arkadaşım söyledi 🙂 olaya bakın ya!
Hiç şaşırmadım, sıradaki gelsin…
Çölaşan gibilere ihtiyacımız var.Bunun farkına ne zaman varacağız?
Unutmayalım atatürk tek başına atatürk olmadı,ve insan eğri ve doğruları ile insandır tartıyı doğru yapalım.
nutuk’u bi açıp okumayan böyle konuşur işte. en yakındakileri bile sinirden çatlatmış oysa adamı.Mustafa Kemal, Nutuk ta diyor ki:Türk ata yurduna ve Türk’ün istiklâline saldıranlar kimler olursa olsun, onlara bütün milletçe silâhla karşı koymak ve onlarla çarpışmak gerekiyordu. Bu önemli kararın bütün gerek ve zaruretlerini daha ilk gününde açığa vurup ifade etmek, elbette isabetli olamazdı. Uygulamayı birtakım safhalara ayırmak, olaylardan ve olayların akışından yararlanarak milletin duygu ve düşüncelerini hazırlamak ve basamak basamak ilerleyerek hedefe ulaşmaya çalışmak gerekiyordu. Nitekim öyle olmuştur. Eğer dokuz yıllık faaliyetimiz ve yaptıklarımız bir mantık silsilesi ile gözden geçirilirse, ilk günden bugüne kadar takip ettiğimiz genel doğrultunun, ilk kararın çizdiği yoldan ve yöneldiği hedeften asla sapmamış olduğu kendiliğinden anlaşılır.Burada, zihinlerde yer etmiş olması ihtimali bulunan bazı kararsızlık düğümlerinin çözülmesini kolaylaştırmak için, bir gerçeği hep birlikte gözden geçirmeliyiz. Yapılan Millî Mücadele dıştan gelen saldırıya karşı vatanın kurtuluşunu tek hedef olarak kabul ettiğine göre, bu Millî Mücadele’nin, başarıya yaklaştıkça, safha safha bugünkü döneme kadar millî irade rejiminin bütün ilke ve gereklerini yerine getirmesi tabiî ve kaçınılmaz bir tarihî akış idi. Bu kaçınılmaz tarihî akışı gelenekten gelen alışkanlığı ile hemen sezmiş olan hükümdar ailesi, ilk andan başlayarak Milli Mücadele’nin amansız düşmanı kesildi. Bu kaçınılmaz tarihî akışı daha başlangıçta ben de görmüş ve sezmiştim. Ancak, sonuna kadar devam etmiş olan bu sezgimizi başlangıçta bütün yönleri ile açığa vurup ifade etmedik. Gelecekteki ihtimaller üzerinde fazla konuşmak, giriştiğimiz gerçek ve maddî mücadeleye hayalî bir macera niteliği verdirebilirdi. Dış tehlikenin yakın etkilerini derinden duyanlar arasında, geleneklerine, düşünce kabiliyetlerine ve ruh yapılarına aykırı olan muhtemel değişmelerden ürkeceklerin ilk anda direnme güçlerini harekete geçirebílirdi. Başarı için pratik ve güvenilir yol, her safhayı vakti geldikçe uygulamaktı. Milletin gelişmesini ve yükselmesini sağlayacak doğru yol buydu. Ben de bu yolda yürüdüm.Ancak, bu pratik ve güvenilir başarı yolu, yakın çalışma arkadaşlarım olarak tanınmış kimselerden bazıları ile aramızda zaman zaman görüşler, davranışlar veya yapılan çalışmalardaki uygulamalar bakımından temel veya ikinci derecede birtakım anlaşmazlıkların, kırgınlıkların ve hattâ ayrılmaların da sebebi ve açıklayıcısı olmuştur. Millî Mücadele’ye beraber başlayan yolculardan bazıları, millî hayatın bugünkü cumhuriyete ve cumhuriyet kanunlarına kadar uzanan gelişmelerinde, kendi fikir ve ruh kabiliyetlerinin kavrayış sınırı bittikçe bana karşı direnişe ve muhalefete geçmişlerdir. Bu noktalara, aydınlanmanız ve kamuoyunun aydınlanmasına yardımcı olmak için, sırası geldikçe birer birer işaret etmeye çalışacağım.
cafee katılıyorum sana, herkes o dönemin şartlarını bilmeden konuşuyor, ayrıca sadece nutuk u okumak yetmez diğer anıları okumanın yanı sıra “Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri” isimli kitabın da okunması gerekli bana göre, TDK tarafından basılmıştır ve 5 cilttir.
bana değil inan6666’ya katıl istersen. o bişi söylemese ben sus pus oturuyordum.
söz zamanı geldiğinde önemlidir cafee, sus-pus oturmak ilginç bir tanım olmuş, çok ve boş konuşacağıma az ve öz konuşurum daha iyi
“Aylık” isimli dergi değil mi bu? Zamanında işim gereği epey takip etmiş,bol bol şok olmuştum.Oldukça matrak bir dergidir.İbda-C kadar PKK’nın da alt yayın organlarından biridir.İslâmî-Kürt hareketi çizgisinde yayın yapar.Her hafta polis baskını yer,bilgisayarlarını rehin bırakırlar. “Şırnak’ta Allahsız T.C’nin şerefsiz polisleri,tecavüzcü sapığı linç etmek isteyen Müslümanlara karşı,sapıkla kol kola” şeklinde haberlerle karşılaşabilir,”Ananızın Donu Nerde?” başlıklı köşe yazıları okuyabilirsiniz. Ahmet Hakan’a ana avrat dalan bir dergidir de aynı zamanda.Ama bu dergiyi çıkaran grup neredeyse 5 yıldır ortada.Dergilerden biri kapanıyor öbürü açılıyor.Eğer dayak yeme riskini göze alabilirseniz,gazetecilerde bulabilirsiniz.Asıl garip olan Emin Çölaşan’ın buradan haber çıkarması. Yani bu derginin herhangibir sayısı Emin Çölaşan’ın bir ömür haber ihtiyacını karşılayabilir o zaman.Uç bir dergi ama neticede Naziler’in bile yayın organları var.Bu kadar korkamalara,kara kara portreler çizmelere hiç gerek yok. Cumhuriyet bu şebekler yüzünden değil,gözünü hırs bürümüş,para babaları yüzünden tehlikede.
Mustafa Kemal ATATÜRK din ve devlet işlerini biriirinden ayırmışyani dinin ayrı bir mecra olduğunu taa o zamandan anlatmışama günümüzdeki bazı kaz kafalılar atatürk ve din i hala istismar edip hakaret ediyorlarbeyler ikiside kutsaldır ikisine de dil uzatılmaz..atatürk olmasaydı burada hangi kimlikle yazı yazıyordun veya yazı yazabiliyormuydun bile muamma…ben atatürk çocuğu bir müslüman olarak ikisini biribirine karıştırmayalımikisini biri birine düşan mış gibi göstermeyelimve ikisi üzerinden de olumusz yazılar yazmayalım derimne mutlu türküm diyene…!!!
vay be, 10 ay olmuş. zaman ne kadar hızlı akıyor. lakin doğan medya cephesinde değişen bişi yok. hala yalan haber yapıyorlar, bağımlılarıda hap niyetine yutuyorlar.
Ey echel, senin beyninde değişen bir şey yok asıl, yalanlarla ve din istismarıyla geçen bir ömür, böyle cennete gideceksen herhalde o da kolpa bir cennet olur, derelerden asbest akar, huriler travesti, she-male çıkar. Düzenbazın, takıyyecinin cenneti kendisi gibi olur.
gel lan sende gel analset düdüğü. burayadamı sıçıp sıvıcan lan analset dümbüğü. kişnemelerini salakfaşistle senkronize yap ollmm, belkim olimpiyatlarda boktan madalya kazanırsınız:)