Herşeyden önce ben bir çizgiroman meraklısıyım, yani burun kıvırıp laf atmak için yazmıyorum ama özellikle 300 filminden sonra bu konu iyice dikkatimi çekmeye başladı. Çizgiroman olarak okuduğunuzda insanı rahatsız etmeyen bazı şeyler, bu çizgi romanlar filme çekildikçe iyice göze batar oldu.
Bu yazıda Amerikan çizgiromanlarından, özellikle 1938’de Süperman’in doğuşuyla ortaya çıkan süper kahramanlardan bahsedeceğim.1938’e kadar dedektif hikayeleri, komik hikayeler gibi konular hakkında olan çizgiroman 1938’de Action Comics’‘in ilk sayısı ve Süperman’in ortaya çıkışıyla tamamen değişti. Bundan sonra ardı arkası gelmez bir şekilde birçok süper kahraman yaratıldı, bir kısmı tutunup bugüne gelirken binlercesi kayboldu.Faşizm kısaca demokratik düzenin yerine aşırı bir ulusçuluk ve baskı düzeni kurmayı amaçlayan öğretidir. Bkz TDKPeki dünyayı kurtarmak için kendini ortaya koyan süper kahramanlar nasıl faşist olabilir ki? Dünyanın koruyucusu Süperman, neşeli örümcekadam, karizmatik Batman faşist olamayacak kadar özverili değil mi?Aslında sorun da tam bu noktada başlıyor. Dünya denen ama aslında çeşitli Amerikan şehirlerini koruyan bu kahramanlar aslında “İyi ve örnek vatandaşları” farklı olandan yani kötülerden koruyor. İyi ve kötü çok net, hiç bir karakter arada değil, en fazla başta iyi gözüküp sonra ihanet edebiliyorlar ama genel olarak kötülerin tek amacı kötülük yapmak, Amerika’ya ya da süper kahramana zarar vermek veya dünyayı ele geçirmek.Bugün ortalama bir Amerikan vatandaşına sorduğunuzda şer eksenininEl Kaide’nin, Irak, İran veya Kuzeykore’nin de amacı aynı. Saf kötülük.Bu da bizi iki kutuplu bir duruma getiriyor, iyi ve kötü, kahraman ve anti-kahraman. Durduğunuz yere göre Bush’u veya Ahmedicenad’ı kahraman ve iyi taraf olarak görmeniz arasında hiç bir fark yok aslında, faşizmin en güzel kısmı bizler ve onlar arasına sıkıştınız demektir. Çünkü bir kere bir tarafa iyi, diğer tarafa kötü dediğinizde artık iyinin kötülüklerini, kötünün iyiliklerini görmez olursunuz. Takım tutar gibi taraf tutar hale gelince artık doğru kıvamdasınız demektir.Goebbels’in dediği gibi insanları yönetmek çok kolaydır, ilk yapılması gereken bir düşman yaratmak, gerisi kolayca gelir.Peki süper kahramanlar? Ortalıkta dolaşıp, kanuna uymadan kendi adaletlerini ortaya koymaları çizgiromanda çok güzel ama gerçek hayatta işler tabi böyle yürümüyor. Tüm çizgiromanlarda adalet sistemi ya etkisizdir, ya da yanlış yönlendirilmiştir. Kötülerin karşısına ancak bir kahraman çıkabilir ve onları durdurabilir.Bunun sonucu:İnfazcı insanları yargılamadan öldürürBatman kötü adamları acid dolu kazanlara atarSüperman‘e yakalandıysanız zaten mahkeme bile olmadan hapise atılırsınızDaredevil mahkemede elbette haksızca masum bulunanları haklarKaptan Amerika için zaten herkes vatan hainiBaşka önemli biri kaldı mı? Haa örümcekadam, işin aslı örümcek bu süper adamlar arasında en naif, en çocuksu olanı. Bir ara çizgiromanlarda vahşet moda olunca siyah kostümü giydirip acımasız bir örümcek adam yapmaya çalıştılar ama okuyucunun tepkisi ile suçu kıyafete atıp örümcek adamı eski sevimli, ve kötüleri paketleyip bırakan ama kimseye yaranamayan örümcek haline geri getirdiler.Konumuza dönersek çizgiroman konsepti içinde kabul edilebilir olan net iyi kötü, iş filmlere gelince acaip bir duruma geliyor. Amerika’da artık süper kahraman oyuncak figürleri gibi çok detaylı Amerikan askeri figürleri var, her filmde onlar kahramanlarımız lafı geçiyor.Çizgiromanlardaki dünya aslında faşist bir dünya, biz iyiler ve onlar kötüler arasında geçen sonu gelmez mücadele…
yorumlar
örümcek adam’ın yalnızca adı adam, çocuk olduğu için çocuklar çok seviyorlar. süperman taklidi yapan çocuğa rastlamadım ama örümcek taklidi yapan çocuklar heryerde.
Ben 1950’lerden beri yayınlanan X-MEN’leri ADSL kotam dahilinde büyük sabır ve metanetle indirmekteyim. Çizgiromanlar pdf’ten ziyade cbr formatı olarak internette sanal el altı tezgahlarında bulunmakta. cbr dosyalarını okuyan programlar da kolaylıkla bulunuyor.Şimdilerde bütün çocuklar Spiderman hastası, doğru. Lakin hatırlar mısınız? (Yaşlılara sözüm) 1989’da Batman filmi ilk çıktığında da bütün çocuklar Batman hastası olmuştu. Tamamen dönemsel ve promosyonel.
cbr direkt rar formatı olmuyor mu zaten ben de firestar ve spider woman çizikli romanlarını indirmiştim.arada ben superman taklidi yapan çocuk da kostümü de gördüm. spideyi ise daha çok seviyoruz evet. spidey sarsak halk çocuğu ama süperman default süperman. sevmem yani. ama supergirl dersen ordayım. allahım en acayip filmdi.ben de süper kahramanım heroes neymiş. takıyorum pelerini. olay yerindeyim.
İyi ve kötü klişeleri masallarda bile var, açıkçası ben bunu bir sorun olarak görmüyorum. 7 küsür yaşlarında çocuk masalların masala olduğunu bilir. Çizgiroman da öyle, çizgiroman okuyup camdan atlayıp uçmaya çalışan çocuk pek çıkmazken, pokemon seyredip camdan atlayan çocuğu hepiniz duymuşsunuzdur.Çizgiromanda amaç gerçekçilik değildir, ama aynı şeyi filme koyduğunuzda, gerçekçi olacak diye uçuk kaçık kısımları törpülediğinizde sorun ortaya çıkıyor, ben bunu anlatmaya çalıştım…
Süperman ile ilgili en can alıcı laf Shyamalan’ın Unbreakable filminde vardı:Süperman diğer kahramanların aksine kostüm olarak giymez üstündekini, onun asıl hali kostümlü halidir, Clark Kent ise kendini gizlediği kostümdür, bu biz insanları nasıl gördüğünü de gösterir, sarsak, güçsüz ve korkak…
spiderman kıyafetleri giyip, atlayarak kolunu kıran bikaç çocuk tanıdım.süperman bu ara gündemde değil haliyle süperman kıyafetleri giyen çocuk sayısındaki azlığın nedenlerinden biri de bu. batman kıyafeti giyen çocuk sayısı da süpermen kıyafeti giyenlerden çok olsa gerek.bütün bunlardan ayrıca hali, tavrı itibariyle de örümcekadam aslında örümcekçocuk gibi daha çok. hem ilgilendiği mevzular da daha çocukça mevzular.
Örümcekadam her zaman favorim olmuştur, süperman züppesine göre çok daha gerçek, samimi gelir bana. Hem örümcekadamcılık oynarken duvarlara, kapı kasalarına ağaçlara tırmanablirsiniz, süperman olan çocukların sonu ise hadi len diye burunlarının ortasına yumruğu yemektir…
“gerçeklik” deyince batman’ı ayrı bir yere koymak lazım, hiçbir insanüstü gücü yoktur.
ne ilginç değil mi? boğaç han, alp arslan, atilla, cengiz han, fatih vs konuşup yaptıklarıyla ya da efsaneleriyle böbürlensek hatta çocuklarımıza anlatmaya kalksak hemen “faşist” “gerici” vs vs ci damgası ard arda geliyor… ileride atamız’da elbette bu furyadan payını alacaktır. nasıl mi bu kadar eminim? bu yazıda anlatılan tüm bu süperler bizim çocukluğumuzdan beri beyaz camdan hiç inmediler… hatta gerçek kahramalarmızın da önüne geçtiler… kendi kahramanalrımızın çizgi filmlerinide ehliyetsiz, sömürgeci ellere bıraktık, hepten çamura attık… hatta şimdi bu kahramalarımızı bizim için disney yorumlayacakmış… birden aklıma mulan çizgi filmi geldi… barbar hun’lar a karşı savaşan cesur çinli kız mulan… dur bi dakka, türkiyede ki gösterimde barbar moğollara çevirmişlerdi değil mi? hmmm ;))
Aslında çizgi romanları verdikleri mesajlara göre gruplamak gerektiğini düşüyorum.1-teksas,tom miks,tom braks,swing gibi gerçekçilikten uzak, saf iyilik mesajları veren, neşe dolu kahramanlar 2- mr no, zagor, kızılmaske gibi acımı da çekerim iyiliğimi de yaparım modeli, eziyetli kahramanlık modelleri, 3- nathan never, martin mystere(favorim) bilim kurgu ve mitolojiyi bünyesinde barındıran küçük tarih dersleri içeren sıradan kahramanlar, 4 -man ve -girl uzantılı isimleri olan ne idüğü belirsiz, zor durumda kullanmak üzere hep süper gizli bir silahı, vuruşu olan modeller.En çok faşist öğeleri son kategori destekler gibi görünse de bunların temelleri 1 numaralarda atılmıştır.Kategori dışı : Judas, Teks , Conan ise hırsızın kolunu keser ,katilin canını alır, karısını da kaparım felsefelerinden ötürü apayrı yerdeler gözümde (çok yukarıdalar:)
Bu noktada X-MEN’i savunma durumunda hissettim kendimi. Evet X-MEN, dışarıdan bakıldığında çok uçarlı kaçarlı yanarlı dönerlidir. Ancak içine girdiğinizde derinden bir şekilde ırkçılığı ele alır. Bunun yanısıra azınlık içindeki görüş ayrılıklarına da parmak basar. Çizgiroman’a göre Birleşmiş Milletler, milletler arası bir kurumdan ziyade, yakın gelecekte geçtiğinden olsa gerek, problemlerin çözülmeye çalışıldığı milletler üstü bir kurumdur. Hiçbir kahramanın karakter skeçi yüzeysel değildir. Herbirinin acı bir hikayesi, karmaşık bir ruh hali vardır. Bu bağlamda X-MEN, faşist sınıftan değildir.
@redstar, örnek verdiğin çizgi romanların çoğu İtalyan, ki faşizmin doğum yeri olmasına karşın Fransız Çizgiromancıları arasında güçlü bir sol gelenek vardır. Ben özellikle Amerikan çizgiromanı diye bu yüzden belirttim, çünkü western konulu olsa da İtalyan çizgiromanı bambaşka bir konu açıkçası ben de çok hakim değilim.@togepi X-men i bende çok severim, X-men hakkında çok da düşündüm, ama X-men gerçekten ayrımcılığa karşı mı, yoksa mış gibi mi yapıyor, sadece belli bir ayrımcılığa mı karşı karar veremedim.Bir kaç karışık nokta var. İlk önce yapımcılarından dolayı buradaki ayrımcılığın üstü kapalı bir şekilde yahudilere yönelen ayrımcılık olduğu söylenebilir mi? Hadi söyledik, kötü adam magnetonun yahudi olmasını ne yapacağız? Filmde de geçen normallik serumu yoksa Amerika’da bir dönem homoseksüelleri tımarhaneye kapatıp normalleştirme çabalarına mı atıf? Yoksa bu üstün gene sahip insanlar yehova şahitlerinin seçilmiş insanları mı?X-men bir çok çizgiromanın aksine kolayca deşifre edilemeyecek kadar çok yazar tarafından yazılmış, iyice karmaşık hale gelmiş bir çizgi roman. O yüzden yazıya özellikle koymadım.@emsvizyon Cengiz Han’ın moğol olduğunun farkında mısın acaba? Ya da orta asyadaki Türk boylarını batıya sürdüğünün farkında mısın? Ya da övündüğümüz insanları sayarken sadece askerleri saydığının? Atatürk’ü sadece asker olarak görmek en hafifinden cahillik olur. Benim babam bana Türk büyüklerini anlatırken Cengiz Han’ın aslında moğol olduğunu da, Mevlanayı da, Hazerfen’i de, Yunuz Emre’yi de, Aşık Veysel’i de anlattı. Mevlana için ne derler bilirsin, komutanlar dünyaları fethedebilir, ama kimse Mevlana gibi kalpleri fethedemez.
redogreaskerlerse ne olmuş… yani? muhalifliğini anlayamadım ama olsun, evet hani mevlana çizgi filmleri nerde? peki asker olmasın, hazerfen yada vecihi hürkuş… onları da mı disney yorumlamalı? sözümün özü bu…
Askerler unutulabilir, ama Atatürk gibi devlet adamları, devrimciler unutulmaz anlamında söyledim.Bu arada samanyolu tv de yayınlanan bayağı bir eski Türk büyükleri ve dini figürler çizgi filmi var, lafa Bismillahirrahmanirrahim diye başlayan Hz. İsa’yı görünce tersim dönmüştü…Disney’in yorumlamasına gelince, kimi çıkıyor, niye efendim mesela İstanbul’un fethinin filmi yok da, spartalıların savaşının filmi var diyor, kimi de aman yabancılar değerlerimize el attı diye bozuluyor senin gibi.Benim fikrimi sorarsan, Disney’in veya Samanyolunun çizgi film yapması farketmez, her bir haltın çizgifilmi olacak diye de bir kural yok, varsın Türk büyüklerinin çizgi filmi olmasın, çocuklara şirin gözükecek diye zıplayıp hoplayan bir Boğaç Han almıyayım mümkünse…
Hollywood’un yeni gözdesi çizgiroman uyarlamaları. Superman, Örümcek-Adam, X-Men, Hulk ve daha nicesi bizi ilk önce cocukken kendilerine muptela ettiler sonrada dev ekranda filmlestiler…..cizgi roman kitaptan,cizgi filme,ordan sinemaya ….derken gercek hayata gececekler gabiiii …..ne güzel olur ben örümcek adami ve x-man i alayim ..ne güzel hazirliyorlar beyinleri aslinda ..kuvvetliyi ve kahramani sevmeye güdümlüyorlar bizi….direk hollywood gercegi…. güzel blog olmus.
yazı çok güzel tebrikler. aynı şeyler benimde dikkatimi çekiyor.filmler konusunda, basitlik çekicidir. çizgiromanlarda böyle. basit anlaması kolay. filmler için ön şartta bu. en geniş kitleye hitap et. para kazan. ama örtük bir mesajda var bu tip filmlerde. farklı parçalarla birleşince yönlendirici olabilirler rahatlıkla.
300 dede bızım meclıstekıler ayaklanmışlardı gazetede okumuştum fılm de adı geçen Termofil Savaşında kı pers kralı Kserkses ın gay ve iranlıların da barbar gösterildiğini söyliyerek.gülüp geçtim. o zaman pokemon seyredıp atlıyan çocuklar gıbı bızde hollywood a savaş açalım bızlede alakası yok bırde ya…
1)
🙂 evet, bu; genel yorumların hep “kötü amerika” ve “iyi geri kalan tüm ülkeler ve kültürler” tarzında bir benimseme sonrasında oluştuğunu gösteriyor gibi..
amerikan süper kahramanlarının çıkış noktası, yeni kıtanın eski kıtalarınki gibi bir tarihinin olmaması, bu nedenle de anlatacak destansı kahramanlık hikayelerinin olmamasıdır demişti üniversitedeki sevgili bir hocam. bence salalım bizim kahramanlarımızı onların üstüne -örümcek adama dokunanı yakarım-, görelim el mi yaman, bey mi yaman.
evet bencede. batman yarasa fobisini yenmek için başlamıştır herşeye. ama zamanla çizgi filmlerde vb. batman’in özel güçleri varmış gibi gösterilmiştir.
Geçenlerde birşey aklıma geldi. Hepimiz çizgifilminden tanıyoruz ama çizgiromanı da varmış. G.I.Joe‘da kötü adamlar Cobra’ların sesleri hep Rus aksanlıydı nedense 🙂
hollywood film endüstrisinin,kimi yapitlarinda aslında tüm yapitlarinda amerikancilik ve farklılaştirilmiş bir dünya pazarladiği hepinizce malumdur,kaldiki bu endustri doğrudan abd li hükümetlercede fonlanmakta.beyazperdeye aktatrilmiş bu süperkahramanlar ve filmlerdeki abd kurum kuruluşlari ve kişiler iyilik ve bariş adina hatta adalet adina yanıp tutuşmaktalar,ve hep kötüler olur,bu karakterler görsel anlamda sözkonusu filmdeki diğer oyunculardan farkli giyinir farklı görünürler.buda maksatli bir uygulama.özetle bir portre çiziliyor sözbiliği edilmişçesine iyinin ve kötünün çarpiştiği,ve bu kavramlarin abd şekillendirilip içinin dolduruldugunu ortaya koyar.yani bu filmler araciliği ile abd nini doğrulari pazarlaniyor.bu faşizm mi bilemiyorum ama emperyalist bir bakış oldugu kesin.
bölede denilebilinebilinir lakin birbirlerini hırpalamalarına aldanmamak lazım. beyaz adamın yükü kuralı geçerlidir, beyazlar arasıra birbilerini dövselerde genel olarak işleri vahşileri medenileştirmek, barbarları terbiye etmektir. bu yüzden sürekli dünyanın 1 taraflarını özgürleştirip dururlar. halivud ve tv dünyasının yetmediği, ulaşamadığı yerlerdede çizgi romanlar devreye girer.hem yukarıdaki ördekler genelde süper gücü olanlar, bide normal insan tipindeki çizgi romanlar var, onlarıda incelemek lazım.
az önce Kick Ass filmini seyrettim. çizgi roman sevenlerin kaçırmaması gereken bir film. süper kahraman nedir, kahramanlık nereye kadar olur vs. sorularını ele alan, tabii bir yandan da Hollywood’a özgü aksiyonu bırakmayan keyifli bir film.Bir de Mirage die bir film varmış, benzer yapıda. Hatta Kick Ass’den daha güzelmiş.