Bugün gezdik, taşınma hazırlıklarımdan birisi olan kitaplarımı ayrıştırma işini yapma amaçlı evden çıkışımız Beyazıt Özbek Çarşısı’nda başladı sonra evin yolunu bulamadık, hadi Kapalıçarşı hadi Sahaflar Çarşısı , oradan Eminönü balık-ekmege kadar vardırdık işi, baktık yagmur geliyor babamız işten çıkmış eve dogru yol alıyor o zaman eve geldik (çocuklarım ve ben).Kitaplarımın bir kısmını Özbek Çarşısı’ndaki kitapçımıza götürdük, yerine bir sürü test kitabı oldu,bir kısmı bağışlandı hem taşınırken götüremeyecegim kitaplar değerlendi hem ben karlı çıktım hem başkaları.yaşamakiyileri ve kötüleriikiye bölmemektirölüme çare bulduminsanları sevmek hiç ölmemektir.Bunları yazmış adamın biri, bugün o adamı kızımla tanıştırdım fotografı da bizzat ben çektim. Hüseyin Avni Dede ‘den bahsediyorum, hani şu upuzun sakallarıyla insanın içine sıcaklık veren , her an karşınıza çıkabilen par Beyazıt’ta pat otobüste , çat Taksim’de ,kocaman gözleriyle yüzünüze bakan.

kaynak: nazokiraze telefon :)
kaynak: nazokiraze telefon 🙂

İngilizce şiirler de yazar bu sakallı keyif insanı, onu görünce şöyle sıcak havada miskin miskin rahatça oturan kediler aklıma gelir nedense, yüzü o kadar güleçtirki pek bir rahatı yerinde sanırsınız.(kendisine Gandalf derler). 500 yıllık koca çınarın altındaki çınar tam 47 yıldır orada( 10 yaşından beri), şiir kitaplarını bizzat kendi satıyor, hemde sudan ucuz fiyata.Genelde ayakta olur Dede, oturdugunu pek görmedim ben,işportacılarla karıştırılıp, yerinden edilme girişiminde de bulunuldugu olmuştur.Oysa çoğu bilmez bu adamın şiirleri en çok satanlardandır,çınarın altından edenler bunu hiç bilmez Dede oralardadır hep yine de. Korsan kitaplar cirit atarken kendi emegini kendi kendine, ayakta satan usta şairden ne isterler.Şehremini Lisesi mezunu Hüseyin Avni Dede,yerinden edilecegi duyulunca pek çok kişiden destek gördü,Facebook’ta da çokça sevenleri var.İstanbul’lu oldugum, İstanbul’un böyle garip ve şahane karakterlerini tanıdıgım için kendimi şanslı hissederek acıktım bugün ben, balık-ekmek fikri bogazıma yapışıverdi, agzının tadını bilmeyen vejeteryan bozuntusu kızcagızımı simitle savuşturup, oğlumla balık-ekmege hücum ettim.Hüseyin Avni Dede ne der açlık hakkında:üç öğün biftek tüttü burnumdaaçlık kurşun gibi omuzuma girdişiir ekmek oldu yedim su oldu içtimsesimi beyoğlu’nda duyurdumaçlık diye bir şey olmasaydıkimbilir ne kadar rahat uyurdum

kaynak: nazokiraze telefon :)
kaynak: nazokiraze telefon 🙂