bildirgec.org

Cam Ocağı

Chat Noir 1 | 02 July 2008 09:14

Cam Ocağı, Riva Deresi kıyısında kurulu, yeşillikler içinde bir cam ve sanat merkezi olup, cam sevgisinin Türkiye ve dünyada yayılmasına katkıda bulunmayı amaçlıyor. Cam Ocağı kampüsüne ulaşmak için Beykoz Sultaniye’den hareket eden 137 no’lu Beykoz-Riva-Cumhuriyet Köyü belediye otobüslerine binmek gerekiyor. Kampüs olanaklarına buradan ulaşabilirsiniz .Cam ocağında kullanılan teknikler ise Boncuk Yapımı,Cam Üfleme, Emay(Mine) ,Füzyon ,Kalıpla Cam Şekillendirme, Lampworking (Alevle Çalışma) ,Mixed Media (Karışık Malzeme) ,Raku ,Sıcak Döküm ,Cam Boyama ,Neon ve Art Clay.Bu teknikler ile ilgili detaylı bilgileri ve daha fazlasını buradan bulabilirsiniz.Bence çok eğlenceli bir uğraş.Atölyelerde kullanılan dil İngilizceymiş.Biraz İngilizce bilmeniz gerekiyor.Eğitmenlerin çoğu yabancı olmakla birlikte kendi alanlarında da oldukça başarılılar.Özgeçmişlerine de sitede yer verilmiş.İki haftalık atölye çalışmaları için katılım ve konaklama ücretlerini pahalı bulsam da zamanım ve daha çok param olduğunda denemek isterim.Beğendiğim camdan yapılmış eserlerin resimlerini de sizlerle paylaşmak istedim.Bu renkli harika objeler aslında vereceğimiz paraya fazlasıyla değeceğini ve böyle bir eğitimden sonra bizimde benzer çalışmalar yapabileceğimizi gösteriyor.Benimde bu yazımla insanların faydalı bir uğraş edinmesine katkım olmuş olun.

Yorum yapabilmek için giriş yapmış olmalısınız.

yorumlar

hafifuyku | 23 April 2002 05:50

pek de gozel açıldı 🙂 siteye bi ulaşabilsem değiştirecem banner’ı.

yapılan yayınlardan pek anlaşılmıyor galiba, ama bu non-profit bir organizasyon.

falanfilanfıstık | 23 April 2002 14:48

basvuru için para almalarını anladım da neden kredi kartını numarasını yazdıgımız yerde bir ssl sertifikası yok

kredi kartımızı allaha mı emanet ediyoz???

hafifuyku | 25 April 2002 12:50

üzgünüm daha ssl yapmayı öğrenemedik,.. faks olabilir telefon olabilir,.. banka transferi olabilir,..

Dostx | 06 May 2002 10:58

dün radikalim ben ve eminonu üsküdar vapurumla istanbul sularinda gezmecilik oynarken cam ocagının açıldıgı ile ilgili haberi okudugumda aklima ilk hafif geldi, önce hemen bir cafe bulmalı ve blogu girmelisin diye düsündüm, sonra hafif benden once yapmıştır bile dedim. Unutkanlık işte

Olayın kötü tarafı sanırım 12 kişi cam ocagına katılabilicek

neyse bi baska ocak daha acilir insallah

mushroom-hafif | 07 May 2002 23:54

şöyle bir hikaye/efsane hatırladım birden. eski zamanlarda cam işçileri çalışma şartlarından dolayı verem olabiliyormuş. ve bu işçilerin yaptığı (mesela)vazolarda küçük bir kan lekesi olabiliyormuş. bu nadide parçalar antikacılarda filan epey pahalıya satılırmış.

Yorum yapabilmek için giriş yapmış olmalısınız.