Çalışan bayanlar artık işyerinde istediği gibi hareket edemeyecekler. İşi bırakıp, dışarıda örneğin bahçede erkek arkadaşınızla sohbet ederken görülürseniz, işvereniniz kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı ödemeden, sizi işten çıkarabilir.
Çalışan bayanlar artık işyerinde istediği gibi hareket edemeyecekler. İşi bırakıp, dışarıda örneğin bahçede erkek arkadaşınızla sohbet ederken görülürseniz, işvereniniz kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı ödemeden, sizi işten çıkarabilir.
yorumlar
yandık desenee
rezillik…Kadın olmak anatomik, psikolojik ve bilumum “jik ve ik”ler açısından zaten yeterince zor, bir de bunu dış etkenlerin zorlaştırması beni çileden çıkartıyor!!!
biz erkekler her naneyi yerken helal oluyor da bir bayanın ihtiyaçları neden cezalandırılıyor, rezillik gerçekten, benim iş yerim olsa bayanlara böyle haksızlıklar yapmazdım.
bence kafayı takan bir işveren aynı sebeple aynı su istimali yapan erkekte olsa işten çıkarabilir.
bu hemşireyle ilgili konuda işverenin haklı sebebi var aslında, mesai saatinde çalışanın yerinde bulunmaması doğru değil. Ancak bu işten çıkarma sebebi olamaz ilk seferde. Önce uyarını verirsin tekrarlanırsa çıkartırsın. Bu olayda bence de işverenin bu çalışana kafayı taktığı gibi bir sonuç çıkıyor. Yargıya intikal eden beyanda da “bahçede erkek arkadaşlarıyla” konuşuyor olmasının özellikle belirtilmesi hepten itici! mesai saatinde görev başında değil, işini aksatıyor dersin, eyvallah. O nedir öyle? erkek arkadaşıyla sohbet halinde olduğundan.cık cık , ne ayıp, yollayın kahpeyi şeklinde!gergin miyim ne bu sabah???
haklısın, muhtemelen o adamın hemşirede gözü vardı, kızcağız da konuyu sevgilisine aktardı, adam da korumak amacıyla hastaneye hergün geldi, şimdi o nemrut adam hemşireden intikam almak işten işten çıkaracak, böyle kanun mu olur, olmaz kanımca ve de yazıklar olsun.
Yahu “kadın-erkek ayrımcılığı” ile alakası olmayan, bir mahkeme kararından, nasıl böyle bir gazete haberi yazılır. Bu durumda hastane gibi, ölüm kalımlık olayların yaşanabildiği bir yerde, görevini ihmal eden, bir erkek hemşirede olsa (artık olabiliyormuş), aynı mahkeme kararı çıkardı. Bunun ayırımcılıkla bir bağlantısı yok.
bence o kadar masum değil bu karar. katılmıyorum.
karar sadece kadınlar için değildir, eminim. olaydaki örnek sadece bayan hemşire olduğu için tümevarım yapılmış ama mantıksızca tabii. yani haberi yapan da konuyu neresinden almış nereye bağlamış.burada @zabun’a katılıyorum. üstelik insan hayatına hizmet ediyorsan ve işini aksatıyorsan, sonuçlarına da katlanacaksın, kardeşim.bu durum çay hizmet etmeye benzemez, “dur biraz daha demlensin, ben de şurada iki sohbet edeyim”… olur mu? olmaz tabii.
tamam bende bi işletmeci olarak bu tarz şeylere dikkat ederim.iş zamanında bu tarz hareketlerde yalnış benim kanımca çünkü çalışanlarımın tamamıyla işlerine endekslenmelerini, buna bağlı olarakta verimli olmalarını beklerim…Ama bunu kadını ekeği olamaz ki kardeşim…Sorada eşitlik die zırvalıyo millet!
bu karar diğer duruşmalarda örnek teşkil edeceğinden dolayı işverenin eline bir koz daha geçmiş oldu.Gerçi bizim ülkemizde tüm kozlar işverende…..
Şükrü Kızılot, sansasyon katayım olaya diyerek, konu sadece “bayanlar”ı bağlıyormuş gibi bir yazı yazmış. Bayan’dır, kadındır, medyada hep sansasyon malzemesi. Konu isterse iş hukuku olsun. Halbuki mesai saatinde iş başında bulunmayan çalışan, ister erkek, ister kadın, ya da gay/lezbiyen olsun ve kız/erkek arkadaşıyla buluşsun, patronun hakkı vardır kanunen: işte kapı, işte sapı der.
Demek ki neymiş: Kızıl’ot’un yazılarını okumayacakmışız; Ertuğrul Özkök’ün başında olduğu bir gazete yazmasından ötürü ben de tümevarıyor olabilirim tabi. Gene de, Hürriyet işte. Gazeteydi eskiden bu, şimdi karikatür şeklinde hayatına devam ediyor gibi.Neyse, saptırmayalım konuyu. zabun ve ikonoklast çözmüş, bitirmiş olayı. Eyvallah.