İstanbulu terkedeli tam bir ay oluyor bizim için… Uzun ayrılıkları kaldırdık hayatımızdan, Bargilya dayız bundan böyle, yalnız ben ve koca serserim… İstanbulu terketmek düşüncesi kolay olamadı, bilhassa benim pozisyonumdan dolayı. Konser mevsimi, şu bu provalar bizleri epii hırpaladı. Ama martılar nasıl sevdikleri denizden ayrılamazlar ben de herşeyi bir kenara fırlatarak sevdiğimin yanına koştum…Onda nasıl büyülendim ve öylece kaldımsa milas da beni büyüledi ve ömrümün sonuna kadar burda kalmaya yemin ettim…Buraya yerleşme fikrime bizimkiler pek sıcak bakmadılar ama ilk fırsatta cennet evimizin kapılarını sevdiklerimize açacağız.. Ne kadar şanslıyız görsünler bakalım…Milastaki minik yuvamıza, mazı çayı köprüsünü geçtikten, yaklaşık 5 km sonunda ulaşılıyor..Burası eski adıyla, Bargilya yeni adıyla Boğaziçi köyü… Komşularımız şahaser kimseler, 300 kadar kuş çeşidinin yaşadığını söylüyorlar…Witiparka da çok yakınız…Cennet köşemizde birlikte olduğumuz ilk gecemizde trança balığımızı yerken ……………..bizim için söylenen hoşgeldiniz şarkısını gözlerimiz dolu dolu dinledik..seni coşkun suların koynuna mehtap alamaz.Bana yaklaş deli gönül yine sensiz olamaz.Yüreğim daha da sevdalı bu yaz.Ne çıkar saçlarının kırları artmışsa biraz…
Milas, ince belli fidan boylu halıcı kızları ile de şöhretli.. Gülen, konuşan halay çeken, türkü söyleyen tüm sevgisini bir tezgahta halıya döken seccadeler kilimler bu güzel bayanların sevda dolu emekleri ile bizlere ulaşıyor..Ama çok çok pahalıı. Belki bir kilim alacağız:)İnanın buradan Hafifteki yazıları takip etmek daha da keyifli,Ne sinirimiz kaldı ne kinimiz her şey herkes için en güzel olsun dileklerimizle..
yorumlar
hadi hayırli olsun, bence de çok iyi bir iş yapmışsınız, ben de zaman zaman düşünmüyor değilim, türkiye’ye gidince hangi kıyı kasabasina yerleşsem diye…
ne kadar sevmişsiniz gittiğiniz yeri.İnşallah hep böyle mutlu kalırsınız,orada yaşadığınız her günden keyif alırsınız.
Inzivaya biraz erken çekildin Tefillin, yaşlanınca ne yapacaksın..Hayatın, insanı hırpalaması lazım, yorması lazım ki, güzelliklerin değeri olsun..
Başlık korkuttu birden. Gittiklerine mi yanarsın, yoksa ordan mesac gelmesine mi diye düşündüm… Töbe yaleppim.
Başlığım yanlış yazıldı özür. Cennetteyiz olacak efendimm:)Sayın Pbk, benimki inziva değil yeniden doğuş inanın zaten arada işlerimizi de yapıcaz normal hayatımız neyi gerektiriyorsa tabi…Hayatın insanı hırpalaması neden gereksin?Önnemli olan sizin için neyse o hırpalasın yeter bence:)
Syın witamin ve suiza sizlerede sonsuz teşekkürler…
Ne bilim kemanın konserlerin..Hem daha yeni ”Artık bir evim var” deyip daha dün sevinmişken, ve hatta kabına sığmazken, sevinçlerini yarıda bırakman seni kısa sürede sıkmasın yeter..
onları kışa kadar yok saydım sayın pbk. Kışın Ankarada kısa bir müddet kalmamız gerekecek…Modadaki evim için pek sevindim eveti ama burası heryeri terketmeye değer:) Zaten aksiyon olmalı işte o da bizde var yanii…Tek üzücü şey perşenbe günkü orman yangınıydı şimdiye kadar, çok korktuk ve çok üzüldük:(((
Hayırlısı olsun Tefillin, mutluluk için değişmenin şart olduğuna inananlardanım ama gittiğin yerlerde biraz da olsa kalıcı ol derim..
sayın suiza, size yanıtm var es geçtim sanmayın,Bakın biz çok araştırma yaptık, önceleri Hisarönü ve selimiye diye düşünmüştük baktıkki buralar henüz çok fazla sakin( ama inanın yalancı cennetler)zaten kısa sürede çok değerlenmeye başlamış ingiliz ve ispanyol yatırımcılar toprak alıyorlar… Ama inanın milas bir başka. Zaman zaman buraları anlatıcam ama pek kabiliyetim yok işte ne yapabilirim yardım edenim olsa:))Siz ilgilenirseniz info verebiliriz seve seve…
teşekkürler tefillin, oralara gitmişliğim vardır ama alıcı gözüyle bakmamıştım, sizin güzel anlatıminızdan sonra ciddi olarak düşüneceğim, çok yakın dönemde olmasa da ileriki zamanlarda sizden bilgi rica edebilirim…
Tamam, Suiza yurda dönüyor..
tabi suiza memnuniyetle.
açıkca söylemek gerekirse ıstanbul’u sevmiyorum
en kısa zamanda beytüşebapa yerleşip kebap yapmak niyetindeyim.imrenilesi bi durum gibi görünüyor.
mlası iyi bilen en azından kankası milaslı olan biri olarak diyebilirimki milas,bodruma olan yakınlığı dışında hiç bir cazibesi olmayan bir ege kasabası.hayatımda orada gördüğüm kadar renault 12 görmemiştim.kankam bizim buralların yollarına bu gider demişti.kankama ayıp olacak ama ben milası sevmedim.
tefilin bir yıl sonra yine de milas için düşünceleriniz aynı olursa izimle paylaşın. ben de ege de küçük bir kasabada yaşamak istiyorum. havası, suyu, denizi, yeşilliği, begonvili olmalı:)))
silgilikalem evet burada ölmeyi düşünüyorum:)))))eğer yanınızda ölmeye değer bir aşkhırsızın ile çok basittt:)durmayın gelin ama milasa diil tabisize milasın dışındaki köyleri öneririm.mesela mesela witipark(golf clup) ve çevresi şahaser…
zahmet olmazsa şuraya bir link yapıştırın araştırma şansım olsun
veya bir kaç resim
Buyrunuz efendim
Burasıda bizim köyümüz
Tefillinin mealini öğrenince çok pek bi acaip şaşırmıştım. Ne biçim(de) bissürü bilmediim şeyler varmış dediydim kendime. Bu(da) bööle bi anıydı işte. Vay anasına sayın seyirciler…
Tefillin,çok kıskanıyorum seni!!!!
sayın belesh, mealin ne olduğunu anlayamadım baştan. sordum öğrendim:)adımın manasını öğrenmek istediniz sanırım.Musevilere ait bir ritüeldir efendim…
Evet efenim. Öğrendim ki ben onu. Sayenizde epey bi araştırdım, bilgilenmiş oldum. Ve bana sayın denilince geriliyorum nedense. Hı hı evet, kıroyum ben…
ay süper.İçim gitti valla.Keşke bende Şu Bursa’dan kaçabilsem.OffOFf
tefillin, teşekkürler. bir kaç yıl içinde komşu gelebilirim:))