Fenerbahçe teknik direktörü, maç esnasında sağına soluna düşen her cismi inceledi…Sonra eliyle koluyla bir takım işaretler yaptı…“futboldan en iyi anlayan” Trabzon tribünlerinden Zico’nun kafasına çakmak, pil, para ve televizyondan baktığınız zaman “tanımlanamayan” cisimler yağdı…Öyle anlaşılıyor ki , “ futboldan en iyi anlayan” Trabzon taraftarı, sahadaki oyunu beğenmemişti ve tıpkı bir tiyatro oyununu ya da showu beğenmeyen seyirci gibi , sahadaki baş aktörün üzerine çürük yumurta attı… Ne var bunda?…İyimser yanım böyle düşünmek istiyor…Ama nereye kadar…Maç sonu görüntüler ekranlardaydı… Stad harabeye döndü…Trabzonlular, Fenerbahçe’yi sevmiyor… Olabilir !…Orada oynanan farklı maçlara bakıyorum…Yaşananlar aşağı yukarı aynı…Trabzonlular kimseyi sevmiyor…Eski toleransları yok…Hoşgörü ve sağduyunun yerinde yeller esiyor…Burada “Derinliğine bir toplumsal şiddet tartışması” başlatacak değilim. Ancak, şiddeti, kulüpler tarafından beslenen “bir avuç insana” bağlayan düşünceye de katılmam mümkün değil…Elbette ki bu görüşün de irdelenmesi,değerlendirilmesi gerekir, doğruluk payı da vardır,ama maç içinde ve sonunda bir stadın altı üstüne getiriliyorsa , böylesine bir eylem , bir avuç insanın eseri olabilir mi?…Sahada futbol oynayanların seyirciyi “tahrik” eden bir hareketleri yok, misafir takımın kenar yönetiminden tahrik edici bir hareket bir jest yok…O halde Karadeniz’de neler oluyor?…Belki de Trabzon kentinde kültürel bir değişim yaşanıyor…Öyle ya , dağılan Sovyet Birliğinden akın akın gelen , genç “Nataşalar” Trabzon’lu gençlerin “kültürel” yapılarına önemli katkılar yapmış olabilirler. Bu ülkeden gelen bayanların kendi ülkelerinde “yüksek sanatlarla” ilgilendikleri ve böyle bir kültürün temsilcileri olduğu gerçeğinden yola çıkarak,kendi estetik zevklerini, Trabzon’lu gençlere aktardıklarını düşünüyorum!…Dolayısıyla “Futbol oyunu” Trabzonlulara eskisi kadar doyurucu gelmiyor da olabilir!!!…Gazeteci, Hasan Pulur’un “Olaylar ve insanlar” isimli kitabından aktarıyorum;Bir , Fenerbahçe-Galatasaray maçı başlamak üzeredir.Ancak Galatasaraylılar lisanslarını getirmeyi unutmuşlar …Hakem “lisanslar olmadan maçı başlatamam, federasyonun bu konuda kesin kararı var “ der. O sıralarda Stat da bulunan federasyon görevlisi , Galatasaray’ın eski kalecisi Ulvi Yenal, Fenerbahçe kaptanı Büyük Fikret’e sorar “ Karar uygulansın derseniz, Galatasaray hükmen yenik sayılacak, karar sizin” der…B.Fikret sahaya bakar “ GS’lı futbolcuların hepsini tanıyoruz, arkadaşlarımız…Maç başlasın” der…Öyle anlaşılıyor ki, Büyük Fikretler bir müddet daha düşlerimiz de yaşayacaklar…Bizse, başa çıkamadığımız gerçeklerin kölesi olmaya devam edeceğiz…