İnternette marka yaratma konulu bir geyik yapmıştım geçenlerde, üstüne bir kitap vardı elimde geçen hafta, “baktığımız ve gördüğümüz hiç bir şey sahici değil” minvalinde, kafam da iyi bu arada, onu da ekleyeyim, uykuya dalmışım…

Rüyamda nasıl zengin olacağımı görüyorum.. İnternette marka yaratıyorum, bir hazır giyim markası, GAP falan hesabı… Bu markayla ilgili derin bilgi var, olayımız “felsefesi olan bir marka” yaratmak iyi mi, yazmışız, bu markayı kim giyiyor, markanın felsefesi nedir, e-grup’a katıl, şu, bu.. Markayı yaratan tasarımcının Nike’dan neden kovulduğunu anlatan bir yazı… Şirket başkanından, kazanılan paranın şu kadarının topluma hayırlı işlerde kullanıldığına ilişkin mesaj.. Dünyanın neresinde, hangi hayırlı projeye yardım ettiğimizi gösteren bir harita..

Photoshop numaraları, Flash, şu, bu..

Fakat… Garip olan şu: Bu markayı sadece internette var aslında.. Anlatılan hiç bir şey gerçekte yok. Biz markayı yaratmışız, ama ürün yok.

Rüyanın sonuna doğru, markanın ismini de duyuyorum: “Kosinski” diyor ses, diyorum ki -Ne alaka? -Sen beni dinle diyor diyor.. İyi dedim, var herhalde bir bildiği..

Sonra sabah kalktım, süper saçma geldi bu fikir..

Bir an nasıl zengin olaacağı bulmuş gibi olmuştum ama. Yine olmadı.