Bir rüya gördüm.Bir gökkuşağının üzerinde yürüyordum.Denizin ışıltısını göklerden seyrediyordum.Ama mutsuzdum.Bir rüya gördüm.Güneşin saçlarına tutunmuş uçuyordum.Yeşilin doyumsuzluğunu uzaklardan izliyordum.Ama mutsuzdum.Bir rüya gördüm.Ayaklarımın altında yıldızlardan bir halı,Cennetin ihtişamını sihirli bir kapıdan gözlüyordum.Ama mutsuzdum.Çünkü yalnızdım, etrafımda bir sürü insan olduğu halde.Güliz Ardilli / Paris / 1997
yorumlar
peynir ekmek gibi üretiyosun aşkolsun..rüyan iyi de kabus gibi yazıyosun arkadaş.
mutsuzluğunun sebebi yalnızlık değildir. çünkü yalnızlıklada mutlu olanlar var, bence mutsuzluğunun sebebi yalnız olmak istememendir..
Gurbet yalnızlığı mı Chat Noir?
yok ben baktım bu şiiri 97 de pariste patlatmış sora dönmüş yazılarına burdan devam ediyomuş..
Değerli yorumlarınız için çok teşekkür ederim.Şiirime 4 tane yorum yapıldığını görünce çok sevindim.Bu şiirimi 1997 yılında Paristeyken yazmıştım.Ailem Paristeydi ve ben okul tatil olduğunda her fırsat bulduğumda yanlarına gidiyordum.İstanbulda olduğum zamanlar onları özlüyordum tabi.Ancak herzaman telefonda uzun uzun konuşurduk.Çalı kuşu haklı olabilir.Yalnız olmak istemediğin bir zamanda yalnız kalmak insanı mutsuz edebilir.Ancak bu dönemdeki esas hüznümün,sebebi sanırım arkadaşlarımdı.Bu şiiri yazdığımda 16 yaşımdaydım.Ailem Parise gitmeden önce yaz tatilleri için yazlığğımıza giderdik anneannem ile birlikte.Onlar çalıştıkları için sadece 15 günlüğüne yazlığa gelebilirlerdi.Anneannemde annem ve babam yanımda olmadığı için bana çok fazla dikkat eder,üstüme düşerdi.O zamanlar 14-15 yaşındayız.Yaşıtlarım anneannem sürekli beni kontrol ettiği için beni aralarında istemezlerdi.Garip kuralları vardı.Örneğin gece de gündüz de aynı grupla birlikte olmak zorundasın.Gece yani akşam diyelim onlar ile değilsen gündüzde onlar ile olmana çok sıcak bakmazlardı.Bu yaşlar insanın ben büyüdüm dediği kendini ispatlamaya çalıştığı yaşlar.Hatta bir kısmı ki onlarda gruptu oradaki tek ve en yakın arkadaşımı kendi gruplarına almak istemişlerdi.Beni ise istemiyorlardı.O da onlarla olmayı tercih etti.Tek arkadaşımı da kaybederek yalnız kaldığım için öğlen ikilere kadar ağlamaya başlamıştım.Dışlanmak hoş birşey değil.Benim için çok üzücüydü.Grupça hareket etmekten kastımda birlikte denize gidilir.Denizden sonra sosyal alan olarak çoğunlukla basketbol sahasının orda duvar üstünde oturulur.Akşam kafeye gidilir yürüyüş yapılır.Çocukluk işte.O zaman şimdiki aklınız ve tecrübenizle olaylara yukarıdan bakamıyorsunuz tabi.Çok üzülmüştüm.Kendimi yalnız hissediyordum doğal olarak.Şimdi herşey farklı tabi.Bir çok arkadaşım var ama ben güvendiğim çok sevdiğim dostlarımla vakit geçirmeyi,sohbet etmeyi daha çok seviyorum.Gerçekten sevdiğin,güvendiğin dostlarınla dolu dolu anlamlı,sevinçli zamanlar geçirmek.Bu önemli benim için.Bu dönemdeki şiirlerimde bu yaşanmışlıkların yarattığı üzüntü var.Birde şiirde kaydetmiş olduğum aşamaları görebilmeniz için hemen en sevdiğim şiirlerimi yayınlamaya başlamadım.Bundan daha çok beğendiğim şiirlerim var daha etkileyici olanlar ancak baştan başlamak istedim.Bu arada Pariste ailemle geçirdiğim çok hoş,değerli anılarım var.Masal gibiydi.Ancak duygularınızı,yaşadıklarınızı nereye gideseniz gidin yanınızda taşıyorsunuz.Birde esasında gerçekten gördüğüm bir rüyayı anlatmıyorum burda.Yani herşey çok güzeldi.Mutlu olmam için zemin çok müsaitti ama bazı düşüncelerim,yaşanmışlıklarım içimi acıtıyordu,unutamıyordum bunu ifade etmek istiyordum.Mısralarıma renk katmak istemiştim tanımlamalarımla.Bu arada eklemeliyim ki anneannemi de çok seviyorum. Yorumlarınız için tekrar teşekkür ediyorum.Bana şimdiye kadar gerçekten çok yapmak istediğim bir şeyin fırsatını verdiniz.Anlaşılmak,şiirlerim üstünde düşünülmesi,konuşulması,bunlar çok değerli gerçekten.Teşekkürler. 🙂
Birde ben ozamanlar düşündüm,ağladım ağladım yazlıkta üzüldüm sonra dedimki bu şekilde kendime zarar vermemeliyim.Bu enerjimi bu olumsuzlukları olumlu bir şeye dönüştürmeliyim.Kötüden iyiye döndürmeliyim.Olumsuzlukları yararıma kullanabilmeliyim.Böylece şiir yazmaya karar verdim.Duygularımı böyle ifade etmeye çalıştım.Sonra bir iki şiirimi anneme okuyunca çok beğendi..Bende kendimi iyi hissetmeye başladım devam etmeye karar verdim.Yazdıklarımı annem ve babama da okuyorum.Onlarla paylaşıyorum.Şiirlerimi bir defterde toplamamı annem önerdi.Uçuşan kağıtlarda orada burada kaybolmasınlar diye.Şiirlerimi yazdığım ilk defterimi Paristen aldım böylece.Ve yazmaya devam ettim hissettikçe,ilham geldikçe.
Bu(da) böle bi anıydı işte…
Evet bu eksik kalan cümleydi.İyiki varsın sağol BELESH 🙂 Seni buralarda görmek ne güzel. 🙂
yorumu iki defa okumaya niyetlendim, üç yok..anladım ben..mutsuz,,_sus.
parisin faklı ilhamlar verdiğini duymuştum bir arkadaşım yaklaşık 6 ay kaldı giderken piskopata bağlıydı geldiğinde polyana olmuş güzel ve farklı bir şiir eline sağlık
chatnoir 🙂
Yorumlarınız için teşekkür ederim arkadaşlar. 🙂 Sevgili MORFIK, haklısın uzun bir yorum yazdım.Kendimi en iyi şekilde ifade etmek istedim çünkü.Yazdığım uzuuuun yorumu okumaya üçüncü kez okumaya niyetlenip karar verirsen,okumaya başlarsan umarım sıkılmazsın.Değerli okuyucularımı asla sıkmak istemem. 🙂 Sevgili ZARIFCE ve ZORKEDİ şiirimi beğenmenize sevindim.Paris de benim için içinde anlamlı, hoş anıları barındıran,romantik bir şehir gerçekten.Hepinize sevgilerimi gönderiyorum.Beni çok mutlu ettiniz. 🙂
anlaşıldı yazarın paris yılları çıraklık dönemiymiş..şiir yazmak peynir-ekmek gibi gündelik bir ihtiyaç maddesi haline gelivermiş.öylesine ki, zeki müren’in bir şarkısından bile hissiyata kapılıp başlamış yazmaya. hem de şarkıyı dinlemeden. ya dinleseydi?neyse ben kendi adıma “paris antolojisi” olarak derledim, sürekli okuyorum.Ellerine kollarına sağlık arkadaş..
Kendinden, basarili oldugun zamanlarda urkmemen adina, emin olana kadar, iyii buldugum siir ve yazilarini begenmeme numarasi yapacagim..Ama ben bu tarzi gercekten pek benimsemedim..
🙂 Sevgili IVANDENISOVIC ve PILLIBEBEKUYKUDA yorumlarınız için teşekkür ederim.İlginiz beni memnun ediyor.Peki pbk, cümlelerini sevdim.Anlaştık.