Benim ailem bir otobüs. İçinde binbir çeşit insan var. Farklı inançlar, farklı bakış açıları, farklı yaşta insanlar. Sanki bu otobüsün bir şoförü ve bu otobüsü yıllarca durmaksızın, uyumaksızın kullanıyor. Aynı zamanda muavinin de işini yapıyor.Bu otobüs tıkış tıkış değil. Herhalde çok uğrak yerlere gitmiyor. Otobüste herkes köşesine çekilmiş, kulaklığını takmış kendi müziğini ve iç sesini dinliyor. Bu otobüs en fazla üçüncü , bilemedin dördüncü vitesle gidiyor. Vitesi beşe atacak cesareti yok. Belki de şoför korkuyor kaza yapmaktan. Belki sırf bu korku yüzünden ancak otobüs şoförü olabilmiş, bu yüzden spor araba kullanamıyor.Bu otobüsün lastikleri yaz kış zincirli. Şoförün bir ayağı da hep frende. Yolcular “Hadi kardeşim acelemiz var , herkesin işi gücü var ,beceremeyeceksen biz kullanalım” diyor ama şoför kendini kabinine kilitlemiş. Çıkmak istiyor ama artık istese de çıkamıyor. Anahtarları yutmuş , kendi içinde tutsak etmiş.

Benzetmek güzeldir... Ve buna kelimenin her anlamı geçerlidir
Benzetmek güzeldir… Ve buna kelimenin her anlamı geçerlidir