”Het is gekrompen tijdens het wassen.”Bu cümleyi aşkımız için kurdum, büyük bir ihtimalle anlayamayacaksın. ”Yıkanınca çekti” demek..Geçen gün harika bir hırkamı çamaşır makinasına attım. Farketmeden açmışım düğmesini. Yıkandıktan sonra çekmiş, çocuk hırkası olmuş. Çocuğum yok ki giydireyim. Sağından solundan çekiştirdim olmadı, ağlamak istedim. Eskisi gibi giyemeyeceğimi anladım, yeniden düştüm yollara, aynısını almak için.. Bulamadım.Aşkımız gibi.. Biliyorum ki, bulamayacağım ya da aldıklarım yakışmayacak üzerime, emanet gibi duracak. Aşk da yakışırmış insanlara, yeni kavradım.Ne kadar çaba sarfetsen de, uğruna herşeyini versen de, meğer aşkı bulamazmışsın. Ya büyük, ya da küçük gelirmiş sana. Özen göstermediğinde çekermiş kendini, yeni anladım…Özür dilerim senden binlerce kez..Şimdi kime uydun, söyle bana? Kime yakıştın bana olmayınca?Yine kirlilerimi attım torbaya. Söylediğim en kirli sözlerimi, verip de gelmediğim saatlerimi, sudan bahanelerimi, sayemde gördüğün kusursuz kabusları.. Yıkamaya götürüyorum. Nasıl çıkacağı belli değil, temizlenir mi yeterince..Herkes çamaşır yıkamak kolay sanır, ben şimdi bizim gölün kenarında, aklımı taşlara vurarak yıkıyorum, sıktıkça daha da ıslanıyor gözlerim. Kuruyunca öleceğim.Ama ya çekerse..