Son zamanlarda gündemde olan bir çok olay bir yana şimdi anlatacağım anı yaşadıktan sonra karar verdim ki Atatürk’ümün bize armağan ettiği bu güzeş vatan, bu güzel cumhuriyetimiz, bu güzel, bu görkemli, bu şerefli düzenimiz, bu en güzel, en kalıcı olması gereken, en değerli hediyemiz elimizden alınmaya çalışılıyor. Son zamanlarda olan olaylardan kastım şu idi: Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanlığı adaylığının kabul edilmesi, sonra yasanın iptal edilmesi, erken seçime gidilmesi, mecliste yaşanan kaotik durumlar vs. Bu olaylar olagelirken ve ben olaylar hakkında yazılan haberleri, yapılan yorumları okudukça hiç dünkü kadar etkilenmemiştim. Hemen olaya girmek istiyorum: Cihangir’de tiyatro kursu çıkışında tiyatrodan arkadaşlarımla bir kuruyemişçiye girdik birşeyler almak için. Telefonum çaldı ve dışarı çıkı arkadaşlarımı kapının önünde beklemeye başladım. Telefonla konuşurken gözüm kapıdaki bir ilana ilişti ve donakaldım. Ayıldığımda arkadaşlarım ismimi sayıklıyorlardı uzaktan. Dalmışım duvardaki ilana ve bana bağıran onca insanın farkına bile varmamışım. Çünkü o sırada içimdeki daha gür ve delirmiş olan bir ses “oha” diye haykırmaktaydı. İlan bir bahar kermesinin ilanı. Şu kadarını hatırlıyorum: “Kermesimize herkes davetlidir. Girişler ücretsizdir. Giriş saatleri: Kadınlar için:12:00, erkekler için 15:00; çıkış saatleri kadınlar için:14:30 erkekler için: 17:30 “İşte bu ilanı görünce beynimden vurulmuşa döndüm ve acaba sorusunu sordum kendime, acaba durumumuz gerçekten bu derece vahimleşti mi? Atatürkümün kemikleri bu derece sızlatılabildi mi, gerçekten bu derece kıyılabildi mi vatan kurtaran kahramınımın hala aramızda dolaşan o muhteşem ruhuna….Nasıl yapıldı bu nasıl yapıldı, nasıl izin verildi?O yazıyı görür görmez ben bir TÜRK GENCİ olarak ne yapmalıydım? Kuruyemişçiyi mi boğazlasaydım?, Camları mı kırsaydım?, İlan kağıdını dürüp….?Hiçbirşey yapamadım…İşte tek şey bu sizlerle paylaşacağım ilk yazım..Ve tabii bu yazıyı yazmadan önce şeriat hakkında ufak bir araştırma yaptım. Çünkü kendimi ve içinde bulunduğum ya da bulunmaya hazırlandığım düzenin şeriata doğru gittiğini ilk defa bu kadar derinden hissettim.Yapılan bir araştırmada TÜRKİYE’de yani TÜRKİYE CUMHURİYETİ‘NDE şeriat isteyenlerin sayısı oldukça da fazlaymış. Yine aynı araştırmanın sonuçları şu şekilde: Türkiye’de şeriatın yasalarda yer almasını isteyenlerin oranı %32; şeriat tek yasa kaynağı olmalı diyenlerin oranı ise %9; detaylı bilgi için ilgilenenler lütfen şu linke mutlaka tıklayıp okusunlar.