Sevgili Ahu Özyurt’un geçen hafta Radikal İki’de yayımlanan, Sezen Aksu’nun Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nda önceki hafta verdiği konserinden yola çıkarak yazdığı yazıyı keyifle okuyordum. Ta ki ‘ “Lale Devri”ni, “Karşıyım”ı, “İkili Delilik”i dinlemeye gelmişlerdi belli ki’ çıkarsamasında bulunduğu 18-20lik genç kızlar ve arkadaşlarından bahsettiği paragrafa kadar. Yanlış anlaşılmasın, niyetim Özyurt’un yazısını eleştirmek değil, bahsettiğim paragrafta sezdiğim, gittiğim Sezen Aksu konserinde de yaşça bizden büyüklerin “bu bebelerin burada / bu konserde ne işi var, bunlar bu şarkılardan anlamazlar ki” bakışlarından duyduğum rahatsızlığı ifade etmek istiyorum.1986 doğumluyum. “Lale devri çocuğu” olmayabilirim. Ama Aksu’nun “Son Sardunyalar” şarkısındaki “mektepli sevgililerdik” vb kısımları anlamam, derinlemesine hissetmem için illa 70li yıllarda mı yaşamam gerekiyordu? Hayır. Yirmili yaşlarının başındaki birçok arkadaşım “Zelzele”nin de, “Kış Masalı”nın da gayet farkında. “Lale Devri”ni ya da “İkili Delilik”i dinlediğimiz kadar, Sezen Aksu konserlerinde en az sizin kadar eski-yeni her şarkısına eşlik ediyor, şarkı sözlerine kafa yoruyoruz.Ben gözümü “Gülümse” albümüyle, “Herşeyi Yak” ile açtım. Bu kadının şarkıları farklıydı. Dokunuyordu. Zamanla içsel yolculuklarımın kraliçesi oldu, Aksu. Aşkı, acıyı, yaşamın nasıl hafifletilebileceğini onun şarkılarından öğrendim. Felsefesinden bir şeyler öğrenmeye devam ediyorum, edeceğim de. Ayrıca Serdar Ortaç veya Gülşen şarkılarıyla eğlenen bir gencin Aksu şarkılarındaki derinliği bulamayacağını düşünmek, kaba bir genelleme olabilir sadece. Kimse merak etmesin, Türk gençliği Sezen Aksu’nun her kelimesinin hatta her harfinin kıymetini çok iyi biliyor. Onno Tunçla, Aysel Gürelle, Uzay Heparıyla ortaya koydukları ürünlerin yerine yenilerinin bir daha hiçbir şekilde mevcut olamayacağını da…“Aşk nedir” sorusuna bir an bile düşünmeden “insan doğarken, yaşarken, ölürken yalnızdır. Aşk insanın bu yalnızlığını paylaşmasıdır” yanıtını yapıştıran çağdaş bir ozandır, o. Lafı fazla uzatmaya gerek yok. Sezen Aksu Sezen Aksudur. Nokta.
Aşk nedir?
Ask Nedir ?
Asmunikal | 24 August 2006 19:17
nedendir…?bir süreçtir hayat bunu hepimiz biliyoruz ama aşk neden bir süreç değil ? evet bir başı var ama insan tam olarak nasıl anlar ki başını ? peki sonunun geldiğini ne zaman anlarsınız ? Ayrıldığınız zaman ? Icinizde ona karsi hicbir sey kalmadigi zaman ya da askiniza hakaret ettiginiz zaman mi ?aglamaniz bittigin zaman ? Olunce ? iliskiler neye dayali olursa olsun cikar 1. siradadir ve ask bunun en en basinda gelir. Cunku ask hicbir zaman senin olayamayacak birseyi senin olmasini istemektir. Bir insan kendine bile ait degilken nasil bir baskasina ait olabilir ki ? Tabi birde erkeklerin kendilerine tanidigi ayricaliklar var ki nasil boyle birseye vakif olabiliyorlar ben hala anlamıs degilim. “herkesle konusma ben yanindayken ben konusurum. Bana karsi sesini yukseltme ama ben yukseltirim. Kadının bana bagarmasi bana etik olarak yanlis. Bana israr etme ben kendi kararlarimi veriyorum sen neden degistirmeye calisiyorsun ki ? ” ya da benim erkegim boyle . “ama ben sadece onu dusunerek ona secenekler sunuyorum. Ben onun neye ihtiyaci oldugunu daha iyi bilirim kendisinden cunku ben onu kendini sevdiginden daha cok seviyorum” diyen kadin hakarete ugruyor. SEN KIM OLUYORSUN ile baslayan cumlelerin hedefi olmaktan kacamiyor. Ben Kim miyim ? ben seni su dunyada herkesden daha fazla umursayanım. Bulamazsın ki benim kadar seven imkani yok. burda tikanip kalan bir iliskiyi ne cözer ? ayrilik mi ? birbirlerine asik iki insanin ayrilmasi ? hayir cozum bu degil. bir tarafin kendini geri cekmesi ki diger tarafa iskence zamanidir boyle zamanlar. asla istemedim ayrilmak ya da kus kalmak. htasiz degildir iki tarafta. sinir mi koymak istiyorsunuz iliskiye beyler. Birakin sinirlari insanlar koysun. Neyi yapip neyi yapmayacagini bilmeyen kisiyle ne isi olabilir ki belli seviyedi ki insanın ? neden sen ona yeni sınırlar koyasın ki ve bunlari asmaya calistigi icin ona kizip kusup beni rahatsiz etme kadin diyebiliyorsunuz. SIZ KIM OLUYORSUNUZ ? Hakli haksiz aramiyorum. Anlayis tabi ki onemli . karsindakinin cabasini saldiri olarak almak yanlis. cozum o hakaret degil. israr yanlis eger cok fazla zorlaniyorsa. isrardan hakaret dogdu ya da hakaretten israr degil 2 yanlis ve dagilan iliski. Nedir ?
Yorum yapabilmek için giriş yapmış olmalısınız.
yorumlar
Dediğin gibi anlayış önemlidir. Ancak dikkatimizden kaçan bir nokta şudur ki erkeklerin bu özelliğinin orta bir dengesinin sağlanması çok zordur. Ve mümkün olduğu zamanda karakterinde bir takım değişiklikler varmış gibi algılanmasına sebep olmaktadır.Bayanlar böyle durumlar da benim sevdiğim adam bumuydu gibi soruları tekrar ve tekrar kendilerine sormak ta ve bu gidişat aşkın bitmesi ile sonlanmaktadır.Çevre olgusu bu gibi ikilemlerin yaşandığı aşklarda çok etkilidir. Eğer çevrenin etkisine izin verilirse iki taraf arasında ki tartışmalar artmakta ve hızla kutuplaşma başlayarak tarafların birbirini tanıyamaz hale gelmesi ile sonuçlanmaktadır.Ortada gerçekten bir aşk var iseErkek sevdiğinden söz konusu durumla ilgili talebini incitici olmadan tatlı sert istemeyi bilmeli ve kadında çevrenin aksi yönlerde ki telkinlere aldırmadan kendi prensipleri doğrultusunda karakterinden ödün vermeden yaşanabilir bir payda da buluşma anlayışını göstermelidir.Bununda mutlak bir çözüm olduğu söylenemez . Çünkü aynı karakterlerin söz konusu olduğu durumlarda yani iki tarafından hükmedici özelliğinin fazla olması durumunda aşıkların ortak asgaride buluşma çabalarına rağmen tartışmalar ve incinmeler olacaktır. Ancak aşk aynı zamanda tartışma ve gönül alma sanatıdır. bunlarsız aşk özellikle de bu tip karakterlerde çok sıkıcı ve süreç içerisinde alışkanlığa dönüşen sıradan bir olay haline dönüşür.
Tek sorun bireycilik sanırım. Nesnellikten sıyrılsa insan oğlu belki herşey çok daha güzel olurdu ama o zaman insan olmazdık belki.Beyaz kanatlarımızla bulutlarda uçardık…