Kelimelerin yağmur gibi aktığı gece…Bana aşkını anlatmanı çok seviyorum. Sen anlattıkça sana olan aşkımı dinliyorum çünkü. Aynı şekilde aynı şiddette seviyormuşuz birbirimizi, anlıyorum…Bana aşkını anlatırken akıttığın gözyaşını çok seviyorum. Bir saat önceydi belki de, beğendiğimiz bir şarkıyı dinliyordum benim de gözlerim yaşarmıştı aşkımızdan, bu bir tesadüf değil, görüyorum…Benimle tartışmanı çok seviyorum. Tartışırken bana sarf ettiğin sözüm ona didaktik kelime öbeklerinden beni nasıl sevdiğini ve beni daha tartışma anında bile barışmamız konusunda ikna etme çabanı fark ediyorum ve bende sana tamamen kırıcı olmayan sevgi sözcüklerimi akıtarak karşılık veriyorum, anlıyorum…Benim için birşeyler yapmaya hazır vaziyette bekleyişini seviyorum. Ayaklarımı şımarıkça bacaklarına uzatıp masaj yap demeyi bunun karşılığında senin tv’ den gözünü ayırmadan sanki sehpadan uzanıp çayını alıyormuşcasına sıradan bir hareketle ayağımı eline alıp masaja başlamana bayılıyorum. Bahanesiz, istekli ama olağan bir şekilde. Bende sana bir an evvel canı kahve istese de yapsam beklentisindeyim aynı anda çünkü, sabırsızlanıyorum…Kelimelerce yağmur…Güzel bir aşkı büyüten, bereket getiren bizim kelimelerimizden oluşan yağmur…Dinmesin…