Sokakta yürüyorum, önüm de iki genç… Biri hafif zıplar gibi yaptı. Ananı ….yim diye küfür etti… Cadde, kalabalık … Yanımdan geçerken arkadaşına arı soktu galiba dediğini duydum. Anlaşılan canı yanınca basmıştı küfürü… Beni kaç kere arı ısırdığı halde hiç küfür kullanmamıştım. Ayy! ahh! Uff! diye Geçiştirmiştim. Anlamadığım bir nokta da, sorsalar annesi her şeyden kıymetlidir… Kıymetli de olmalı… Kendi anasına küfür etseler, gücü yeterse cinayet nedenidir… Ya sen neden küfür edersin? Erkeklik organı bu kadar önemli, bu kadar kutsal mı? Ya da bir öç alma, bir ceza verme aracı mı? Nefret ettiğim bir durum küfür… Duyduğum küfürlerin hepsi de erkeklerden. Canları sıkılmaya görsün; kızınca, üzülünce, canları yanınca nerede oldukları hiç önemli değil basarlar küfürü… Başarısızlıklarında, üzüldüklerinde, hatta sevindiklerinde, bir iş başardıklarında sığındıkları, dile getirdikleri küfür… Hiç kadınlardan böyle bir şey duymadım. Ya da yaygın değil erkekler gibi… Anlatılanlara göre; zevk için maç izlerken, en sevdiği oyuncunun bile hatası kabul edilmez… Küfür hazırdır. Hakemler her taraftan küfür yağmurunda… Birinci gelemeyen ata da jokeyine de… Okey masasında gelmediği için taşa da ıstakaya da… Çivi çakarken kendi eline kendinin vurduğu çekicede küfür hazır… Daha nice sudan bahanelerle savrulan küfürler… Kötü bir alışkanlıktan öteye bence erkeklerin acizlikleri…