ACI ÇEKMEK ÖZGÜRLÜKSE...
ACI ÇEKMEK ÖZGÜRLÜKSE…

ACI ÇEKMEK OLMASAYDIBir şarkı sözü der ki: “Acı çekmek özgürlükse özgürüz ikimizde” Gençliğimde çok dinlediğim bir şarkıdır bu.
Acı çekmek insanın kaderidir. Ölüm acısı, ayrılık acısı, kaybetmenin acısı, reddedilmenin acısı ve daha nice acılar gelir bulur bizi. Peki, dünyada hiç acı olmasaydı, ne olurdu acaba?
Paylaşacağım haber bu sorunun cevabı olarak yeter size sanırım:Hannah 14 yaşında… Bir Alman kızı..Doğuştan acı hissi bulunmuyor.. Bu yüzden daha küçük yaşlarda dilini emerek ve ısırarak parçalamış. Canının acımasını bırakın bundan büyük zevk almış.Acı duymadığı için defalarca korkmadan kendini yere atmış, kemiklerini kırmış. Anne babası çığlıkla yanına koşarken O düştüğü yerden attığı kahkahalarla karşılamış onları.Hannah acı çekmiyor. Bu yüzden kendine zarar verdiğinin farkında bile değil. Anne babasının en büyük derdi O’nu yine kendisinden koruyabilmek.Bu kadarı olsa yine iyi… Üstelik açlık duygusuna da sahip değilmiş. Ne yemek aklına geliyor, ne de su içmek… Biri kendisini uyarmasa açlık ve susuzluk sebebi ile güne oynaya ölüme gidebilir…Hannah parmaklarını da yediği için dişleri doktor tarafından sökülmüş. Bu zavallı kızın hastalığını merak ettiniz mi? Hannah’nın yakalandığı hastalık dünyada sadece yüz kişide bulunuyormuş. Hastalığın adı da Neuropathy tipi IV .
Sözün özü: insan açlığının da kıymetini bilmeli, çektiği acının da.. İnsan aramalıyımış Can, kaybetmeli, sonra özlemeliymiş… Şimdi daha iyi anlıyorum; “Acı çekmek özgürlükse, özgürüz” derken, şairin ne demek istediğini…
Aramakmış oysa sevmek.Özlemekmiş oysa sevmek.Bulup bulup yitirmekmiş,Düşsel bir oyuncağı…