bildirgec.org

acı çekmek hakkında tüm yazılar

Borderline Ne?

biseyvardi | 21 April 2009 09:38

ORTALIKTA BENDEN KAÇ TANE VAR?

Kaç yaşındayım ya da kaç farklı kimliğin içinde ben oldum artık bilmek istemiyorum!

Ruhları, aileleri tarafından şeytana satılmış; kendi benliklerimizin ne olduğunu bulamayanlarız! Bu hastalığın en basit tabiri bu sanırsam!O kadar çok kimlik var ki ortada; onları sonuna kadar ayrıştırıp üzerimize göre düzenleye bilenleriz ve tabi aradığımızda kendimizi bulamayanlarız!Hislerimiz o kadar derinler ki, derinliklerinde kaybolmamıza neden oluyorlar!Sevgimizi, taparcasına veriyoruz. Neden yok! Niye yok! Kendimiz yokuz ortada ki; o yüzden duygularımıza kapılıp, yeni bir kimlik daha çıkarıyoruz, bedenimize!Her şeyin ayrıntılar da gizli olduğunu düşünen şüpheci gözlerle etrafımız da kileri sorguluyoruz ki; O yüzden sevgimizi de nefretimizi da verirken tehlikeli olabiliyoruz!Vücudumuz da kesikleri var! Başkaları gördüğü zaman onlara açıklayamadığımız! Bedenimizin, beynimizin bizi terk etmek için çaba harcamasını ve acı, bitmeyen, neden olduğu bilinmeyen sadece damarlarında yaşan bir acı, bunu da açıklayamayız!Hepimiz neden aradık çektiğimiz acılara ve etrafımız da ki insanları sorumlu tuttuk! Nefretimizi kustuk onlara; hak ettiler ya da etmediler! Biz kendimize zarar vermekten kurtulduk sadece! Bir yerimiz kesilmedi, yanmadı, iğne sokulup çıkarılmadı, çarpılmadı ya da en kötüsü intihar etmekten belirsiz bir süreliğine uzaklaştırıldık! Verdiğimiz zararsa bize zarar olarak geri döndü çünkü bir yerden sonra kimse bize tahammül edemez hale geldi, bunu da biz yaptık!İntahar edenleri anlıyorum desem; o acıya neden tahammül edemediklerini… Bunu yapmak neye göre kurtuluş oluyor orası tartışılır!

DON JUAN…

akoni | 26 November 2008 10:15

Don Juan
Don Juan

Yaşamda en büyük merakı cinsellik olan, küstah ama sevimli erkeklerdir kadın avcıları. Kadınlar, tehlikelere aldırmadan, uzun bir zincirin yalnızca bir halkası olduklarını bile bile onların peşine takılırlar. Bu “harika aşıklar” ve onlara kapılan kadınlar nasıl insanlardır acaba?

Kadın avcısı erkekleri, herkes genellikle bir bakışta ayırt edebilir. Yakışıklıdır, sevimlidir, dedikodulara göre aşırı cinsellik düşkünüdür. Hiçbir kadın dayanamaz onlara. O ise, hiçbirini önemsemez. Kadın avlama işine akıl almaz bir enerji ve zaman ayırır. Ancak hiçbir zaman köklü sürekli bir ilişkinin tadını öğrenemez.

ACI ÇEKMEK OLMASAYDI…

keremx | 22 October 2008 12:19

ACI ÇEKMEK ÖZGÜRLÜKSE...
ACI ÇEKMEK ÖZGÜRLÜKSE…

ACI ÇEKMEK OLMASAYDI

Bir şarkı sözü der ki: “Acı çekmek özgürlükse özgürüz ikimizde” Gençliğimde çok dinlediğim bir şarkıdır bu.

Acı çekmek insanın kaderidir. Ölüm acısı, ayrılık acısı, kaybetmenin acısı, reddedilmenin acısı ve daha nice acılar gelir bulur bizi. Peki, dünyada hiç acı olmasaydı, ne olurdu acaba?

Paylaşacağım haber bu sorunun cevabı olarak yeter size sanırım:

Hannah 14 yaşında… Bir Alman kızı..Doğuştan acı hissi bulunmuyor.. Bu yüzden daha küçük yaşlarda dilini emerek ve ısırarak parçalamış. Canının acımasını bırakın bundan büyük zevk almış.

AŞIK OLMAYA HAZIRMISINIZ???

prenses18 | 21 October 2005 22:08

Evinin seni içine sıgdıramayacak kadar dar oldugunu
fark edeceksin…
Sokaga firlayacaksın…
Sokaklar da dar gelecek…
Tıpkı vücudunun yüregine dar geldigi gibi…
Ne denizin mavisi açacak içini, ne pırıl pırıl
gökyüzü…
Kendini tasıyamayacak kadar çok büyüyecek, bir
yandan da kaybolacak kadar küçüleceksin…
Birileri sana bir seyler anlatacak durmadan…
“Önemli olan saglık.”
“Yasamak güzel.”
“Bos ver, her sey unutulur.”
Sen hiçbirini duymayacaksın…
Göz yaslarından etrafı göremez hale geleceksin…
Ondan ölmesini isteyecek kadar nefret edecek, az
sonra kollarında ölmek isteyecek kadar çok
seveceksin…
Hep ondan bahsetmek isteyeceksin…
“Ölüme çare bulundu” ya da “Yarın kıyamet
kopacakmıs” deseler basını
kaldırıp Ne dedin?” diye sormayacaksın…
Yalnız kalmak isteyeceksin…
Hem de kalabalıkların arasında kaybolmak…
Ikisi de yetmeyecek…
Geçmişi düşüneceksin…
Neredeyse dakika dakika…
Ama kötüleri atlayarak…
Onunla geçtigin yerlerden geçmek isteyeceksin…
Gittigin yerlere gitmek…
Bu sana hiç iyi gelmeyecek…
Ama bile bile yapacaksın…
Biri sana içindeki acıyı söküp atabilecegini
söylese,kaçacaksın…
Aslında kurtulmak istedigin halde, o acıyı
yasamak için direneceksin…
Hayatının geri kalanını onu düsünerek geçirmek
isteyeceksin….
Aksini iddia edenlerden nefret edeceksin…
Herkesi ona benzetip…
Kimseyi onun yerine koyamayacaksın…
Hiçbir sey oyalamayacak seni…
Ilaçlara sıgınacaksın…
Birkaç saat kafani bulandiran ama asla onu
unutturmayan.
Sadece bir müddet buzlu camın arkasından
seyrettiren…
Bütün sarkılar sizin için yazılmıs gibi
gelecek… Bogazın dügümlenecek,
dinleyemeyeceksin…
Uyumak zor, uyanmak kolay
olacak…
Sabahı iple çekeceksin…
Bazen de “Hiç günes dogmasa” diyeceksin…
Ne geceler rahatlatacak seni ne gündüzler…
Ölmeyi isteyip, ölemeyeceksin…
Belki çivi çiviyi söker diye can havliyle önüne
çıkana sarılmak isteyeceksin
Nafile…
Düsüncesi bile tahammül edilmez gelecek…
Rüyalar göreceksin, gerçek olmasını istedigin…
Her sıçrayarak uyandıgında onun adını söyledigini
fark edeceksin…
Telefonun çalmasını bekleyeceksin…
Aramayacagını bile bile…
Her çaldıgında yüregin agzina gelecek…
Aglamaklı konusacaksın arayanlarla…
Yüregin burkulacak…
Canın yanacak…
Bir daha sevmemeye yemin edeceksin…
Hayata dair hiçbir sey yapmak gelmeyecek içinden…
Onun sesini bir kez daha duymak için yanıp
tutusacaksın…
Defalarca aradıgi günlerin kıymetini bilmedigin
için nefret edeceksin…
Yasadıgın sehri terk etmek isteyeceksin…
Onunla hiçbir anının olmadigi bir yerlere gidip
yerlesmek…
Ama bir umut…
Onunla bir gün bir yerde karsılasma umudu…
Bu umut seni gitmekten alıkoyacak…
Gel gitler içinde yasayacaksın…
Buna yasamak denirse…