-oyun mu oynuyorsun ulen bizimlen?- departmanından…neden?belki de “neden yaptın?” diye sormalıydım. örnek suçlar diye bir kitapta vardı (max aub). yazar cinayet suçundan ceza almış kişilere neden öldürdün diye soruyordu. hepsi uydurma da olabilir tabi…
yorumlar
bir nedeni olmak zorunda mı?
Sebepsiz sonuç olmaz.
Sonuçlar bazen sebeplerin önüne geçer.(işbu ahkam plumprune’un yanıtına kadar geçici olarak geri alınmıştır.)
çünkü!
düşün ki, bunca şeyin sebebi sensin.
evet herseyin bir nedeni vardir” canim öle istiyor ” da bir nedendir dimi
neden mi? hayır eden; fantomun gizli altın kumsalı, bir kaplanla bir ceylanın yan yana yaşadığı yer…artık sorulan soru nasıl olmalı?
Fazla mesai yapan gozlerim dinlenmek icin kivrandi, gicirtisiz goz kapaklarim yariya indi ve gobeginden lekelenmis, killarla korunmaya alinmis beyazlik, yer yer ince hatlar halinde kirmizi alarm verdi. Kalorifer peteginin uzerinde ikamet etmek zorunda kalan popom, potikareli desen ile bezendi, ayakkabilarimin icinde sabirsizlanan bes kardes, “ozgurluk!” nidalari ile birlesip, komuta merkezine isyan etti. Kolonya ile dezenfekte etmeye calistigim, gelengecenkullanir model tuvalete dava acma girisimim sacma bulunup, reddedildi. %50’sini bana aktaran adamin ici eridi; diger %50’nin sorumlusu durup, dinlenemedi.Bayila bayila aldigim, takmaya doyamadigim gobegi tasli yunus baligi hizmam, ben uyurken beni terketti. “Evine don!” cagrilarima, karada ilerleyemeyen yunus baligim cevap veremedi, kuytu bir kosede hareketsiz bedeniyle kurtarilmayi bekledi, arama-kurtarma calismalarim sonuc vermedi. Cul’un bu aralar ugradigi garip degisim sonucu sahip olmaya heves ettigi, entelektuel bayanlarin favori modeli minyatur nazar boncugu sekilli kupeleri kulagimda tasima deneyimim, kulak memem tarafindan protesto edildi, kasinti beni deli etti.Pazarda badem ici satan adamlarin soyu tukendi mi ki?”Keske burada olsa…” dedigim zat-i muhteremin olasi ziyareti de zaten coktan tehlikeye girmisti. Bir de urganlarla hileli gosteriler yapmaya merakli sozde Hintli kullanici “neden?” diye sorup, tikistira ittire bastirdigim isyanimi dillendirdi.Az once okudugum tek kelimelik gunlugun, dalga gecer gibi iki arada bi’ derede degistirilip, kisa bi paragrafa donusmus olmasi da cabasi.E daha ne olsun?
Yukarıdaki ahkamımı geri alıyorum sevgili plumprune. Zira sende sebepden geçilmiyor ama sonuç yok. Yoksa sebepler zaten sonuç… mu? :
öle öle öle öle…nefret edilesi, sinir olunulası hatta mide bulandıran kıllandıran bir soru kelimesi neden?bi de öyle uyuz vurgulanırsa sanki hayatın anlamını benim onun ‘neden’ sorusuna vericeğim cevapta bulucak gibi bi tavır takınırsa karşımdaki sıkıntı basar, nedir yanii’sana ne’ diye bişey var hayatta ve bu güzel !
Neden neden?Sebep ve sonucu bağlayan tek köprü=NEDEN.Bende sevmem neden diye sormayı ve sorulmasını çünkü kötü şeyler getiriyor aklıma hep. (Ama malesef Sorarım hep ve bu sorularada maaruz kalırım.)Örnek kıl edici nedenler:Allahım neden ben?Neden seni özlemiyorum?Neden biz de diğer insanlar gibi olamıyoruz?Neden mutlu değilim?Neden çoraplarını ters çıkarıyorsun?Neden geç kaldın?Neden her şeyi unutuyorsun?Neden bu kadar beceriksizsin?Neden öyle dedin?daha uzar gider…Her seferinde hepsine cevabım, dünaynın en güzel gözlü hayvanının cinsel oraganı oluyor aklımın bir köşesinde.
mühim laftır şimdi bu. Biliyon, 5 dane N var.Neden? Niye? Neye? Niçun? Nedenkine?Eğer bunlardan biri bile olmazsa, sonra Cüneyitim Özdemirim bilem program neyin yapamaz.Gızma ööle. Neden gızıyonkü zaten?
Hani her ortamın kendine has bir “Nedeni” vardır ya. Yani bazı nedenler keyiflidir o neden sayesinde küçük zaferler yaşarsın. Ama bazı nedenler bazı durumlarda iireti ediyor insanı.
Ha bi de TRT nedenleri varki katıla katıla gülerim.
– Sayın Bilmemkim Neden bilmemne?
ve genelde cevap şöyle başlar
– EeeÜüüü.. (Kıvarnıyor adam nereden çıktı bu soru şimdi diye düşünüyor)