bildirgec.org

BlackBerry Pearl Flip 8220

gsmteknik11 | 12 October 2008 11:24

BlackBerry Pearl Flip 8220’yi diğer Blackberry’lerden ayıran özelik ilk kapaklı model olması. Blackberry işletim sistemli cihazda Wi-Fi ve standart trackball (iz topu) ile gezinti imkanı var. Pearl Flip tam qwerty klavyeye sahip olmasa da RIM tarafaından üretilen SureType QWERTY klavye sistemi kullanılıyor, bunun sayesinde tuşa basıp ardından iz topundan istediğimiz harfi seçebiliyoruz. Eğer yazdığınız kelime bir sözcüğe tamamlanabiliyorsa space tuşuna basmak yeterli oluyor, gelişmiş klavyeyi kullanmak zor gelirse, standart klavye kullanarak da mesaj yazma imkanımız mevcut. QVGA iç ekran ve 128 x 160 piksel çözünürlükte dış ekran, 102 gram ağırlığı 101.1 x 50 x 17.5 mm boyutlarında 2 mp kamerası, Bluetooth ve USB v2.0 diğer özelliklerden bazıları. BlackBerry Pearl Flip 8220‘yi daha detaylı olarak incelemek için buradan.

parçalanmış dökümanları birleştiren yazılım.

eminkeles | 12 May 2007 17:52

Almanyada Fraunhofe Enstitüsü Üretim Sistemleri ve tasarım teknolojileri labaratuvarında geliştirilen bir yazılım parçalanmış kağıtları 25 farklı kriteri [renk, şekil, yazı, el yazısı, font] analiz ederek bir araya getirebiliyor. Bu yazılımı komünist doğu almanya bloğundan kalma 600 milyon parçaya ayrılmış 45 milyonluk gizli polis dosyalarını kurtarmak için kullanmayı amaçlıyorlarmış.

600 milyon sayfanın insan gücü kullanılarak, 30 insanla ancak 600-800 yılda bir araya getirilebileceği verilen bilgiler arasında.

[kaynak]

Başbakan ve şair

kaptanhayal | 19 November 2002 11:05

Abdullah Gül’ün internet sitesinde yeni başbakanın hayat hikayesini okumak mümkün. Abdullgul.gen.tr’de yeralan ve gazetelerin araklayıp, Gül’ün hayatını derinlemesine araştırmış hesabı ‘İşte başbakanın çocuğukluğu-gençliği-ilkokul önlüğü-ilk aşkı” şeklinde başlıklarla verdiği “hayat hikayesi”nden benim anladığım, Gül’ün bir gün Kayseri’de bir seminere girdiği ve hayatının değiştiği şeklindedir: “Büyük Doğu Fikir Kulübünün davetlisi olarak Üstad, Kayseri’ye geldiğinde sıra arkadaşı Mehmet Tekelioğlu ile birlikte gittiği konferans, Abdullah Gül’ün düşünce hayatında bir dönüm noktası olur.”Flashback. 1970’ler. Kayseri. Bir masa. Masanın arkasında, kimine göre Türk şiirinin en büyük ustalarından biri, kimine göre bir deli. Masanın az ilerisinde de geleceğin başbakanı oturmaktadır. İyi mi. Gül’ün, kendisi üzerinde çok büyük etkisi olduğunu söylediği şair Necip Fazıl Kısakürek’tir. Bir deli olabilir, orası beni ilgilendirmiyor, ama O, Türk şiirinin en büyük ustalarından biridir. Bin tane şey söylemek mümkün onun hakkında; başbakanın ilham kaynağı olan bu şairin, aynı zamanda radikal İslami akımlara ilham verdiği; ama bunun, Marx’ın hem Baader Meinhof’a hem Alman Sosyal Demokrat Partisi’ne ilham vermesi kadar doğal bir şey olduğu, falan.. Ben sadece şairliği hakkında bi şey söylemek istiyorum.

Necip Fazıl’ın şiirlerini bi de şöyle okumak mümkündür: Onun şiirleri insanı tırsıtır, çünkü ölüm kokarlar:

BEATMİŞ…

uuuucar | 10 February 2008 20:45

zamanın içine sıkışmış kalmış,hayır!aslında zaman yok sadece şimdi var ve her zamanda şimdi olacak.gelecek için dayıtılan hayatlar,hırslar..vs sadece kendinden uzaklaşıp yok olmaya sürükler.bilmediklerin umurunda bile değil zaten bildiklerinde bi boka yaramıyor ve hiçbir zamanda yaramayacak.sana sunulan gül bahçeleri sadece birer aldatmaca sen isimsiz bir varlıksın sen sadece güvenlik için sana verilmiş bir numaradan ibaretsin.kaçış,yok oluş… ne yaparsan yap yoksun.hayallerini gerçekleştirmek hiçbir halta yaramaz,çünkü ne yaparsan yap sen sen olamazsın,hırslarından arınmalı ve onlara göre olan dibe inmelisin.yükselmek zannettiklerin aslında birer düşüş;çok para,büyük ekran tv,büyük bir ev,amerikan aile arabası,çocuklar ve mutsuz bir sen yada defolmak,sorumluluk olmadan yaşamak,kafana göre takılmak,cebinde beş kuruş yok
ait olduğun hiçbir yer yok,yerleşik hayat yok ve mutlu bir sen ama onlara göre sadece bir serseri…..

bekaret sizce önemli mi?

olimpia | 24 November 2006 12:31

Bence biyolojik olarak hiç bir ehemmiyeti olmamakla birlikte Sosyal açıdan fevkalade mühim bir rol oynamaktadır…
Evlenilmek istenen kızın bakire olmasını istemek kadını metalaştırmaktan öteye gitmemektedir.. Sonuçta insan Sıfır kilometre araba alır gibi Sıfır kilometre Kız almak istemesi araba -kız denkliği mantığına gidilmesini göstermektedir… kız gibi araba tabiri de bu yolla türetilmiş bir benzetmedir…
Bir diğer boyut ise bekaret sıfatı altında toplanan değerlerdir. Her bakire bu değerlere sahip her Bakire olmayan da bu degerlerden yoksun mudur sorusunu sormak isterim.. Benim yaşamdan gördüğüm kadarı ile bu soruların ikisi de hayırdır.. yani bakire olup da bu değerlerden yoksun olan pekçokları oldugu gibi bakire olmayıp da bu değerleri taşıyanlar da pek ala bulunabilmektedir… ( Bekaretimi bozma başka yolları kullan diyerek kucak kucak dolaşan kızlar oldugu gibi, Sevdiğine kendini teslim etmiş ama ilişkisi yürümemiş erdem sahibi kızlar da mevcuttur)