bildirgec.org

Arama sonuçları: nail art

Coğrafya

metromen | 26 April 2006 15:34

Siz beni güldürdünüz Allah’da sizi güldürsün departmanından: Cnn’in coğrafya’dan bihaber arkadaşlarla yaptığı röportojlar. Boşuna “İnsanın fikri neyse, zikri de o dur dememişler.”

“göz görür gönül aldanır”

knemo | 03 March 2006 15:25

5 duyu arasında en inanılır organın “göz” olduğu düşünülür çoğu zaman. İllüzyon sanatının insanları hayrete düşürmesi belki de bu yüzden.

“Grand Illusion” adlı bu sitede, optik yanılsamaların eşyalaşmış hallerini bulmak, bazılarını şahsen yapmak, bazılarının da videolarını izlemek ve hatta sipariş ederek etrafınızdakikleri şaşırtmak mümkün.

kıllarımız ve batılılaşma !

mishkin | 23 January 2006 13:12

sevgili günlük, bu sabah gene kendimi senin huzur ve şefkat dolu sahifelerine atabilmiş olmanın güdük sevincini yaşıyorum.sabah sabah iş arkadaşı denilen insanımsı yaratıkların yaptıkları gereksiz şaka ruhumda derin ve onulmaz yaralar açmış,memleket insanındaki “gür kaş” düşmanlığını anlama ihtiyacı hasıl etmiştir.her zamanki gibi bu sabah da iş yerindeki masama gelip yerimi aldığımda kurdelayla bağlanmış bir adet cımbızı ve aynayı masamın üzerinde buldum.kafamı kaldırıp kim tarafından bırakılmış olacağını anlama gayretim, etrafımdaki insanımsı yaratıkların “batılı” kıkırdayışlarına neden oldu.zira kaşlarımın ortasından burnumun alt kesimlerine doğru seyrelerek uzayan ve yüzümden bağımsız bakıldığında güneşe doğru kanat çırpan ikarusu andıran bu güzelim kaş tabakası,belli ki hızla batılılaşan iş arkadaşlarımı rahatsız etmişti.batılılaşan diyorum zira kıllarımızın bize hatırlattığı yegane şey doğulu bir toplum oluşumuzdur.ben de onlara inat ani bir refleksle çay söyledim, zira iş yerinde beni anlayabilecek tek kişi kaşları benimki gibi olan çaycı abdulvahap idi.abdulvahap ile çaylarımızı yudumlarken, bir kez daha batılılaşma ile kıllarımız arasındaki sıkı ilişkiyi ve tarihsel handikapımız olarak batılılaşma tutkumuzun bizi getirdiği son durumu görmüş ve anlamış bulunmaktaydım.her ne kadar bunu anlamama saik olan; çevremden, kaşlarımın ortasındaki bir tutam kıl yığınana yapılan tacizkâr baskılar olsa da yaptığım genel gözlemler, çağımızda artık kıllı insanın yeri olmadığı gerçeğine çok trajik bir biçimde ulaştırmıştı beni. bir dönem köy romantizmi ile kent realizmi arasına sıkışmış varoşun yağız gençlerinde, belki yeterince batılılaşmadıkları için, daha kıllı ve “orijinal” yurttaşlar görme şansına sahiptim.bu durum benim gür kaşlarımla barışık ve kardeşçe yaşamama,buna mukabil çevremdekilerin ise bu kılsal rahatsızlıklarını henüz tahakküm haline getirmemelerine yarıyordu.ne olduysa oldu ve biz batılılaştık!varoşumuzun ve ortasınıfımızın gittikçe “cillop” diye tabir edebileceğimiz kılsız ve müreffeh noktalara nail olması, benim hemcinslerim karşısında tuhaf bir sıkıntıya gark olmama neden oldu. “ee ne var bunda canım sorun mu bu?” denebilir.lakin sevgili günlük, şiddetle esen bad-ı garbın etkisiyle kendimi daha bir yalnız hissetmekteyim. ve bu hediye edilen cımbızla kaşlarıma yapacağım bir müdahele suratımı çok ifadesiz ve manasız hissetmeme neden olacaktır.eskinin kıllı starları bile yerini artık daha bebek yüzlü tiplerine bırakmış ve ben kendimi bu tarihi dönemeçte hangisinden yana tavır alacağımı şaşırmış durumdayım. hayır batıya oradan da fezaya gidecek olan çakıllı ve amansız yolda kaşlarımdaki verimliliği kısırlaştırmamın önemine inansam hiç sorun değil…memleketimin aydınlık yarınlarına feda olsun kaşlarım…ama mesele sanki, bizim orijinalliğimizden kaçıp gözümüzde muteber yaptığımız şeye benzeme çabamız gibi görünüyor bana:)

hakikat!

mishkin | 13 June 2005 17:29

sevgili günlük,

pazartesi sabahının bedenime balyoz şiddetinde inen sersemletici ve olağan mahmurluğuyla apartman kapısından çıkıyordum ki karşımda bütün ciddiyeti ve vakarıyla onu gördüm: mahallemizin biricik delisi mazlum’u.efenim insanın mahallesi olur da o mahallenin bir delisi olmazsa bir yerde antropolojik bir sorun var demektir.ve şükür ki mahallemiz bu konuda kayıtlara yerleştirdiği kallavi üç zırdelisi, beş yarıdelisi ve zırdeli olmaya aday üç şizofren,5 paronayak ve 15 obsesif vakasıyla ülkemizde mahalle başına düşemeyen deli sayısına önemli katkılarda bulunuyordu(bu yönüyle mahallemle ne kadar gurur duysam azdır). ancak iş yerine varıp sert bir kahvenin ardından müdür efendiden yiyeceğim gündelik fırçayla anca patlama zahmetine nail olan afyonum, bu sabah mazlum’un haşin bakışları arasında darmadağın oldu.zira sabah sabah karşımda saçalarının uzunluğu dahi çatık kaşlarını örtmeye vakıf olamayan bu deli kardeşimizin yüzünü hiç böyle öfkeli görmemiştim. mahallemizin tırsak bir sakini olmam hasebiyle bu türden arkadaşlarımızın ne yapacağı kestirilemeyen davranış özelliklerini dikkate alıp bunlarla mümkün mertebe karşılaşmamaya özen gösterirdim.Lakin bu sefer hiç şansım yoktu ve mazlum karşımdaydı…elindeki küçük yağlı boya kutusunu vurgulayarak “su ver bana” dedi…(al başına belayı sabah sabah)metanetini koruyan insanlar gibi işi şakaya dökerek “esmeralda iki blok ötede oturuyor,yanlış geldin bey kardeşim…eheheh” gibi gerzekçe bir şaka yapmak geldi içimden ama “yemedi”…zira bu deliler ciddi olunması gereken zamanlarda hiç taviz vermezlerdi ki bunu, yukarıda saydığım adaylardan biri olarak kendim de tecrübe etmiştim. elinden kutuyu aldım ve gerisin geri eve döndüm…derdi anlaşılmıştı, yazı yazacaktı gene bir yerlere ama boya, kutunun içerisinde kurumuştu.evde bulduğum bir parça tineri bizzat ellerimle boyaya ilave ettim,yazılacak kıvama getirdikten sonra ivedilikle aşağıya indim…bütün çabalarıma rağmen yüzünde ne minnettarlık ne de bir sevinç kıpırtısı gördüm…hala çok ciddiydi…sürekli yanında olan köpek de en az onun kadar ciddiydi(delilerin bir başka hayret edililecek tarafı ise hayvanlarla aralarındaki sağlam iletişimdir)

PSD dosyalarının önizlemelerinin dönüşü!

Dicky | 08 April 2005 06:43

Photoshop CS ile ortaya çıkan ve beni fıtık eden “PSD dosyalarının windows explorer ile önizlenememesi” sorununun çözümü bulunmuş.

Kısaca yapmanız gereken:

1- Adobe’un neden kaldırdığını bilmediğimiz psicon.dll adlı dll dosyasını burdan indirip C:Program FilesCommon FilesAdobeShell klasörüne yerleştirmek.

2- yeni bir notepad dosyası açıp içine aşağıdaki girleri paste ediyoruz

memetik 4: mim örnekleri

aftermath | 07 February 2005 23:56

ajdaranık: kanald‘de yayınlanan popstaryarışmasında, adaylar arasında izledikkendisini.performansıyla haberlere, köşe yazarlarına konu oldu, ağızdan ağıza ünü yayıldı,arkadaş grupları arasında taklitleri yapıldı. silik bir haber öncesi yarışmaprogramı olan popstar’ı prime time’a taşıyan öğelerden biri kendisi. sayesindetüm türkiye yarışmadan haberdar oldu.

casio a5406ca

enemy | 24 June 2004 18:48

nokia‘nin, super 1.3megapixel haberinden sonra “abaney, super ya. telefonlu dijital fotograf makinesi kullanacagiz yakinda.” diye dusunurken, casio denilen, turkiye’de her yagiz delikanlinin vazgecemedigi markadan, dahada muthis bir haber cikmis. efenim, casio dunyanin ilk 3.2mega pixel cameraphone’unu dunya’ya tanitmis.$eker mi $eker, $ik mi $ik bir goruntusu var. kapakli telefon evvela. ozellikleride, hic yabana atilacak cinsten degil. a5406ca denilen bu telefon, 2048×1536 fotograflar cekerek, elinde eski dijital fotograf makinesi bulunan herkesin, bu makineleri duvara firlatarak kirma zevkine nail olmalarini sagliyor. makine uzerinde gelen hafiza kartina, 60 dakikalik goruntu kaydini 12mb ile gerceklestiriyor. {kaynak} telefonun ozellikleri bu kadarla kaliyor olabilir mi? hayir… 9 tane, cekim tipi makine icinde default olarak varmis. bunlardan bazilari; twilight, panoramic, fireworks, food, vs. bunun yaninda otomatik focus aletin ozelliklerinden birtanesi. bunun yaninda, 3 farkli renk secenegi bulunmakta. tailored black, nautilus white ve light purple. gonullerimizi fethetmesi icin avrupa ve amerikaya cikis tarihini beklemekteyiz. japoncasi olan, suradan ayrintili olarak okuyup, bize iletebilir 😉

ah Nokia, vah Nokia.

f205 | 21 May 2004 17:29

nokia ile ilgili tamamen kendi araştırmalarım üzerine hazirladiğim çalışma. nokia’nin kameralari cep telefonlarinin karşılaştırmaları, kullanilabilirlik, servis, ne kadar ihtiyacimiz olduğu, gibi konular üzerine düşüncelerim. yazimin devaminda sayfada bir çok imaj olacağı için sizi biraz bekletebilir.